Bolu Kartalkaya'da bulunan Grand Kartal Otel, 3 gün önce yaşanan korkunç yangınla adeta cenaze evine döndü. Yangında 78 kişinin hayatını kaybetmesi... Bu trajediye anbean tanıklık etmek... Ailelerin ve çocukların kaybı, sadece o an orada bulunanların değil, tüm ülkenin yüreğini yakan bir acı haline geldi.
Kaza Geliyorum Dedi
Kayak merkezlerinin en gözde otellerinden birisi olan Grand Kartal, tatillerde pek çok yerli ve yabancı turisti ağırlayan büyük (!) bir tesismiş. Ancak dünyevi lüksün ve göz alıcı dağ manzarasının gölgesinde, hayatını kaybeden o 78 kişinin acısı hala taze... Ne yazık ki, bu tür trajediler çoğu zaman önlenebilirken, dikkatsizlikler, ihmaller ya da yetersizlikler sonucunda büyük felaketlere dönüşüyor.
Bu facianın yaşanmasının sorumluluğunu kimler taşıyacak? Otelin yangın güvenliği denetimleri yeterli miydi? Otele tatil için gelen insanların güvenliği, otel yönetimi tarafından ne kadar ciddiye alındı? Sorular bir bir sıralanırken, bu kayıpların ardından çözülmeyen tek bir şey var, o da kaybedilen canlar...
Bir Toplumun Ortak Çığlığı
Hüzün, öfke ve derin bir hayal kırıklığı, bu tür trajedilerle birlikte gelir. Sevdiklerini kaybeden ailelerin feryatları, sessiz kalmasından ve unutulmasından korkan bir toplumun ortak çığlığını oluşturuyor. Bu acıların bir daha yaşanmaması için ne kadar sorumluluk alındığı, sorumluların cezalandırılmasının adil olup olmayacağı bilinmezken, geriye sadece yıkım ve kayıplar kalıyor.
Ailelerin kayıplarının ardından yapacakları yargılamalar, mahkemelerdeki davalar, birer sembol haline gelen isimler ve anılar... Ancak ne yazık ki, hayatını kaybeden o masum çocukların ve ailelerin yerini hiçbir şey alamayacak. Gerçekten acı olan şeyse, bu tür faciaların önüne geçilebilecekken geçilememiş olması.
Bir anlık dikkatsizlik, süregelen bir ihmalkarlık, belki de sadece bir eksik denetim, büyük bir facianın temelini atıyor. Bu tür acıların tekrarlanmaması için herkesin sorumluluğu büyük. Ancak her şeyin geride kaldığı, bir felaketin ardından hayatta kalanların yıkılmış kalpleriyle bizlere hatırlattığı bir şey var ... Her ülkede İnsan hayatı, her şeyden daha değerli, güzel ülkemde insan hayatı her şeyden daha ucuz...
Tekrar görüşünceye kadar hoşça kalın... Tabii böyle bir şey mümkünse!