İstanbul’un arka sokaklarında yaşayan bitirimler, Topkapılı Cambaz Mehmet tarafından organize edilerek, Milli Mücadeleye canları pahasına destek vermişlerdir. Bu destek Büyük Millet Meclisi açılışında Anadolu’ya boğazdan gemilere silah sevkiyatının da başında Cambaz Mehmet ve arkadaşları vardır. Zorluklar içinde gerçekleşen sevkiyatlar Milli Mücadeleye büyük katkı sağlamışladır. “Millî Mücadele’nin adı duymadığımız kahramanı İstanbul’un düşman işgalin bulunduğu sırada, Osmanlı ordusunun depolanan silah ve teçhizatını her an ölüme karşı karşıya kalarak İstanbul Boğazından Anadolu’ya kaçıran düşmanın gizli istihbarat teşkilatında yuvalanmıştır. Mim Mim grubu başkanı, Kuva-yı Milliye mensubu milli kuvvetlere çok yararı olmuş bir vatan evladıdır. 

Çanakkale Savaşı sırasında Yarbay Mustafa Kemal’in birliğinde er olarak görev yapmıştır. Savaşta gösterdiği cesaretten ve başarıdan ötürü bizzat Yarbay Mustafa Kemal tarafından “Canıyla oynamaktan korkmayan” anlamına gelen “Cambaz” lakabı verilmiş ve çavuşluğa yükseltilmiştir. Cambaz Mehmet İhtilaf Devletleri tarafından fiilen işgal edilen İstanbul’un ortaya çıkan gizli gruplar içerisinde yer almıştır. Topkapılı Cambaz Mehmet İstanbul’un arka sokaklarında yaşayan bitirim gençleri organize ederek Anadolu’ya ve Ankara’da meclis kurmalarını yardımcı olmuştur. Mustafa Kemal Paşa 13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul'a geldiğinde Topkapılı Cambaz Mehmet Bey ile Pera Palas'ta ve Şişli'deki evde görüşmeler yaptı, Mustafa Kemal onunla yaptığı görüşmede, önce Mim Mim Grubu'nun İstanbul'da iyice örgütlenmesini, sonra da depoladığı silah ve cephane ile vatan için savaşacak herkesi Anadolu'ya geçirmesini istemiştir.

Cambaz Mehmet birkaç arkadaşı ile birlikte Şehremeni Teşkilatı’nı kurdu. Şehremeni Teşkilat’ nın kurularından olduğu gibi aynı zamanda Karakol Cemiyeti’nin bir numaralı Topkapı Karakolu Grubu üyelerindendi. Bu teşkilatta “Demir” takma adını kullandı. Mustafa Kemal Paşa’nın verdiği emir doğrultusunda İstanbul’da çalışmalarını devam etmiştir. 1921 yılında Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa, İstanbul grupları içerisinde istihbarat faaliyetleri ile ilgilenerek, yeni bir oluşum meydana getirmesi için eski Teşkilat-ı Mahsusa Reisi ve Müdafaa-i Milliye Teşkilatı mensuplarından Hüsamettin Bey’i görevlendirdi. Fevzi Paşa'nın emriyle harekete geçen Hüsamettin Bey, onunla görüşerek bu konuda onun kurduğu Şehremini Teşkilatı kadrosundan yararlanma yoluna gitti. Böylece kurulan yeni grup, daha geniş ve tanınmış olan Müdafaa‐i Milliye Teşkilatı'nın yalnız baş harflerini kullanarak Mim Mim Grubu adını aldı.

Vatanım için... 

Kendini gizleyerek İngiliz casuslarıyla çalışmış Sait Molla’nın evinden çalınan evrak, Anadolu’daki İngiliz ayak oyunlarının önünü kesmiştir. Bu sayede Anadolu’daki İngiliz ajanları deşifre oldu, saf dışı bırakılarak Hilafe
Ordusu’nun hareket planını ele geçirilmesinde ve Ankara’ya gönderilmesinde Cambaz Mehmet’in parmağı vardır. İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harington’un arabasını çalıp Mustafa Kemal Paşa’ya gönderilmesinde bizzat Cambaz Mehmet bey tertip etmiştir. Ünlü İstihbaratçı ve işkenceci İngiliz Subayı Yüzbaşı Bennett’in arabasının Maslak yolunda taranarak yaralamış ayrıca Bennett’in bu olaydan sonra İngiltere’ye dönmesinin arkasında Topkapılı Cambaz Mehmet olduğu söylenmiştir. 

Mustafa Kemal Paşa’nın takdirini kazanmıştır. İstihbarat denince şu hadiseyi anlatmadan geçmeyelim... Esir kumandan Yunanlı General Trikopis anılarında der ki: "Mustafa Kemal'in odasına girdiğim zaman beni ayakta dostane bir şekilde karşılandım. Rahat bir Fransızcayla şunları söyledi: 'Unutmayın ki koca Napolyon da esir olmuştur. Siz görevinizi tam olarak ve sonuna kadar yaptınız. Biz de sizi takdir ediyor ve saygı ile karşılıyoruz. Siz burada bizim esirimiz esir misafirimizsiniz.' Bir an durdu ve çelik gibi gözlerini üzerimde gezdirerek sordu: 'Küçük Asya Orduları Komutanlığı’na tayin edildiğinizi biliyor musunuz?' şaşırdım, duraladım. 'Hayır!' diye cevap verdim."

Erkân‐ı Harbiye‐i Umumiye Riyaseti tarafından 10 Mart 1922 tarihinde Takdirname ile taltif edildi. TBMM, 24 Haziran 1924 tarihli oturumunda “Hidemat‐ı Vataniye” tertibinden aylık 1500 Lira maaş bağlanmasını kararlaştırdı. Mustafa Kemal Paşam için üzerime düşen görevi yerine getirmeye çalıştım. Hizmetleri gerçekleştiren arkadaşlardır” diyerek, bu maaşı kabul etmedi ve Kızılay'a bağışladı. TBMM'nin 15 Şubat 1926 tarihli kararıyla beyaz şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi. Ölümüne kadar her zaman siyasetin de içinde olmuştur.  01 Haziran 1932 tarihinden dört gün önce oturduğu apartmanda çıkan yangında yaralandı, hastaneye kaldırılmasına rağmen kurtarılamadı. Cenazesi Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.