Bir yıl daha bitiyor, iyisiyle kötüsüyle 365 gün daha geride kaldı. Aslında yılbaşılarını da yaş günlerini de tersten okurum. Her ikisinde de sevinmekten öte giden bir yıla bakıp, kaybettiklerimi kazandıklarımı gözden geçiririm, bir nevi hesap yaparım.
İnsanoğlu beşikten mezara olan bu yolculukta geçen her saniye kendi kıyametine biraz daha yaklaşırken bunu görmemeyi, hiç yokmuş gibi davranmayı seçer. Bu yaşayabilmenin, hayatı sürdürebilmenin, yarına bakabilmenin anahtarıdır.
Başına gelen negatif durumlarda mutlak sonu daha fazla hatırlarken, pozitif olaylarda hiç gelmeyecekmiş gibi davranmayı seçer. Yaşlandıkça çevresindeki insanları sonsuzluğa daha fazla uğurlar, yine de hayat yolunda yürümeyi sürdürür.
Onu bu yolculuğa devam ettiren ''Madem geldik dünyaya o zaman yaşayacağız'' düsturu değildir, onu ayakta tutan şey umuttur. Yarına olan umut. Ölüme daha da yaklaşacağınız bile bile yarından bir şeyler bekler, ister, geleceği planlar.
Insanın sığındığı limandır umut, maddi, manevi, ulvi, dünyevi ne varsa beklenen o umuda yüklenir, geçen zamanın aslında umut edilene yaklaşmak için harcandığı varsayılır. Bugün olmazsa yarın denilerek, o umut korunur, beslenir, büyütülür.
Somut olaylara dayalı soyut bir beklenti, zehir ne kadar güçlü olursa olsun onu yok edecek panzehirdir umut. Yarı ölüm denilen uykuya yatttığında bile sabaha uyanmayı umut eder insan. Yeni bir gün, yeni bir başlangıçtır, yeni umutlar taşır,
Biliriz içten içe aynı yeni gün negatif olayları da getirebilir, ancak onu görmemezlikten geliriz, biz pozitifi besler, onun gelmesini umut ederiz. Hedefler için çabalarken bile bir noktada umudun payı hep vardır, en azından 'aksilikler uzun dursun' deriz.
2024'te böyle unutlarla doluydu, bazılarımız onlara kavuştu, bazılarımız hala bekliyor, iyi, kötü olaylar yaşadık. Ve artık ona da güle güle deme zamanı geldi. Zaten biz istesekte istemesekte gidecek, zamanı durdurmanın bir förmülü yok.
Şimdi tüm umutlarımızı yeni yıla 2025'e yükleyeceğiz. Bize getireceklerini bilmeden bohçasından iyiliklerin güzelliklerin payımıza düşmesini isteyeceğiz. Kendi kıyamatimize biraz daha yaklaşırken, onu es geçip 'bir yaş daha aldık' diyeceğiz.
Hep böyleydi, hep böyle olacak, insanoğlu umudunu korudukça daha mutlu yaşacayacak. Geçen saniyelere hayıflanmak yerine gelen günlere sevinecek. Geriye bakıp giden yıllara üzelmek yerine, gelecek yıla, yıllara yeni ve taze umutlar yükleyecek.
Umudunuz hiç bitmesin, 2025 umutlarınızın gerçeğe dönüştüğü bir yıl olsun.