ALPER TEMİZ - İzmir Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Öres Elektrik Üretim A.Ş.’nin, Parlak Mahallesi’nde 116 ada, 325 parselde planladığı Salman Rüzgar Enerji Santraline (RES) ek olarak yapılması planlanan Yardımcı Kaynak Güneş Enerji Santrali (GES) Projesi’ni 15 Kasım 2024 tarihinde İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında gündeme getireceğini duyurdu. Proje, yerel halk ve çevreciler tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Köylülerden sert tepki!
Parlak Mahallesi Muhtarı Kadriye Gültekin, projeye karşı yapılan itirazları yetkili birimlerle paylaştıklarını belirtti. Muhtar Gültekin, Salman RES ve planlanan GES’in, Karaburun - Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) sınırları içinde kaldığını ifade etti. Ayrıca, GES için seçilen arazinin hazineye ait mera vasfında bir alan olduğuna dikkat çekerek, “Mera Kanunu gereği, mera alanları amacı dışında kullanılamaz ve daraltılamaz” dedi. Buna rağmen, enerji yatırımları için yapılan yasa değişiklikleri, bu tür alanların enerji projelerine tahsis edilmesini mümkün kılıyor. GES için seçilen mera arazisinin tahsis amacının değiştirilmesi planlanıyor.
Muhtar Gültekin, arazinin 1/100.000 ölçekli İzmir - Manisa Çevre Düzeni Planı’nda tarım alanı olarak belirlendiğini, projenin tarım ve hayvancılıkla geçinen bölge halkına zarar vereceğini ifade etti. Parlak ve Badembükü ovalarında mandalina, nergis, nar, kayısı ve kiraz yetiştirildiğini vurgulayan Gültekin, “Bu tür yatırımlar, bölgenin geçim kaynaklarını olumsuz etkiliyor ve meralar ile tarım alanları daraltılıyor” şeklinde konuştu.
Eski projeyi halka tekrar dayatıyorlar!
Karaburun Sivil İnisiyatif ve Karanburun Yerel Fok Komitesi, projeye karşı ÇED raporunu detaylıca inceledi ve ilgili birimlerle paylaştı. Açıklamalarında, daha önce 2022 yılında yapılan itirazlar sonucunda geri çekilen Salman RES ve GES projesinin, hiçbir değişiklik yapılmadan yeniden gündeme getirildiğine dikkat çekildi. ÇED raporunda, GES projesinin alanın doğal yapısını tümüyle değiştireceği, bitki örtüsünü yok edeceği ve habitat kaybına yol açacağı belirtiliyor. Özellikle, mevcut RES projeleriyle birikimli olarak yarattığı çevresel “yıkım” etkisinin büyük bir tehdit oluşturacağı vurgulanıyor.
Komite, ÇED raporunda duyarlı alanlardan uzak tutulması önerilen GES projelerinin, Karaburun - Ildır Körfezi ÖÇKB gibi önemli bir doğa koruma bölgesinde kurulmasının sakıncalı olduğunu belirtiyor. Ancak bu koruma bölgesi, resmi olarak “duyarlı alan” olarak sınıflandırılmıyor. Komite, “Karaburun’da koruma kalkanı, yerini yatırım yağmasına bıraktı” diyerek, bu durumun yerel yönetim ve kamu kurumları arasındaki iletişimsizliğin bir göstergesi olduğunu savunuyor.
"Sazak Köyü’nün tarihi ve ekolojik değerleri tehlikede"
Projeye dair eleştiriler sadece doğal alanlarla sınırlı değil. 2019 yılında kentsel sit alanı ilan edilen tarihi Sazak Köyü, RES ve GES projelerinin bağlantı yolları üzerindeki konumuyla dikkat çekiyor. Sazak Köyü’nün tarihi silüetinin, RES türbinlerinin görünümü nedeniyle bozulduğu, GES projesinin de bu tarihi mirasa zarar vereceği öne sürülüyor. Koruma amaçlı imar planları yapılmadan yatırım onaylarının verilmesi, koruma kuralları açısından tepki çekiyor.
"Yerel ekosistemin korunmalı"
Parlak Mahallesi sınırları içinde yapılması planlanan Salman GES alanında, ulusal ve uluslararası ölçekte koruma altına alınan pek çok bitki ve hayvan türü yaşıyor. Ayrıca, GES projesinin konumu itibarıyla kuşların önemli göç yollarının üzerinde yer aldığı belirtiliyor. Karaburun - Ildır Körfezi ÖÇKB ilanı sonrası bölgenin biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir gelişimi için alınan kararların uygulanması gerektiği vurgulanıyor. ÇED raporunda projeye dair belirtilen ekonomik ömrün 25 yıl olduğu, ancak bu süre içinde bölgedeki bitki örtüsü ve doğal habitatın büyük bir zarar göreceği endişesi dile getiriliyor.
Karaburun Sivil İnisiyatif ve Karanburun Yerel Fok Komitesi, ÇED raporunun geri çekilmesi gerektiğini ifade ederken, Karaburun’un doğal ve sosyo-ekonomik yapısını öne çıkaran kararların alınmasının önemine dikkat çekiyor. Komite, koruma alanına dair yönetim planlarının tamamlanmadan enerji projelerine izin verilmemesi gerektiğini belirtiyor ve projenin iptali için yetkililere çağrıda bulunuyor.
Eski projeye de itiraz edilmişti!
Daha önce Öres Elektrik A.Ş. tarafından planlanan ve 27,5 MWm kapasiteli Salman Rüzgar Enerji Santrali’ne yardımcı olarak yapılması düşünülen GES projesine karşı 9 Mayıs 2022 tarihinde Parlak Mahallesi’nde halkın katılım toplantısı düzenlenmek istenmişti. Ancak, yoğun protestolar nedeniyle toplantı gerçekleştirilemedi ve halkın itirazlarını dile getirdiği bir tutanak tutuldu. Proje, 11 Ocak 2024’te yapılan İDK toplantısında yeniden değerlendirildi. Parlak Muhtarlığı ve Karaburun Sivil İnisiyatif tarafından projeye itirazlar yinelendi ve ÇED raporu ilgili birimlere sunuldu.
Karaburun’un doğası için son söz!
Karaburun’da doğayı koruma çabaları ve yatırım baskıları arasında süregelen bu mücadele, yerel halk ve çevreci gruplar tarafından dikkatle izleniyor. Koruma altındaki mera alanlarının ve tarım arazilerinin enerji projelerine açılmasının bölgenin ekonomik ve ekolojik dengesine zarar vereceği ifade ediliyor. Karaburun ve çevresindeki doğal zenginliklerin korunması için alınacak kararların, bölgenin uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlayacak şekilde gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor.