Eski Ağır Ceza Hakimi Avukat Özkan Yıldırım, mahkemelerin hakaret davaları yüzünden iş yükünün arttığına dikkat çekerek, hukuk sisteminde bir hakaret borsası oluştuğunu söyledi. Hukuk hakkının kötüye kullanılması söz konusu olduğunu belirten avukat Yıldırım, “Kimse mahkeme kararı ile zenginleşemez. Hakaret ediyor sosyal medyadan küfür ediyor şahıs dava açıyor. Avukatla bölüşüyor. Bunu sektör haline getirmişler.” dedi.
 ‘Hakaret borsası’,  ve 'Hakaret tarifesi’ oluştuğunu bunun da  Asliye Ceza Mahkemelerinin iş yükünün çok arttığının altını çizen Yıldırım, “Hakaret suçları Türk Ceza Kanunu 125. Maddede düzenlenmiş. Buna göre bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıyla cezalandırılır. Sosyal medyayla hakaret ise Türk Ceza Kanunu 125. maddenin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Şimdi şöyle bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Bu iş bir ticarete dökülmüş vaziyette. İş kontrolden çıkmış durumda. Bizim yasalarımıza göre kimse mahkeme kararıyla zengin olamaz. Fakat yasada böyle öngörülmesine rağmen sosyal medya yoluyla basın yoluyla hakarette bu kural deliniyor.” diye konuştu.
Borsanın nasıl oluştuğunu ve fiyatın nasıl belirlendiğinin anlatan Avukat Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti. ''Burada öncelikle bir sektör oluştu. Hakaret sektörü fiyat oranlaması bakımında da borsa oluştu. Hakaret borsası. Kişinin ekonomik, sosyal içtimai durumuna göre fiyat belirleniyor. Sinema oyuncuları, tiyatro oyuncuları için ayrı bir rakam. İşte suç işleyen tanınmış suçlara imza atan bu cezalardan dolayı fiilen yargılanan ya da ceza almış hükümlü olan sanıklara uygulanan tarife başka şu şekilde söyleyeyim. Asliye Ceza Mahkemelerinde vekalet ücreti 30 bin lira. Burada bu davalara Asliye Ceza Mahkemeleri bakıyor. Kişi hakkında hakaretten diyelim ki 100 tane dava açıldı. Yüz davadan 30 bin lira vekalet ücretinden miktar 3 milyon lira yapıyor. Bin dava açıldığı zaman 30 milyon lira para yapıyor. Burada bu işlerle uğraşan, cezaevi, cezaevi gezen ünlü sanıklarla, ünlü hükümlülerle görüşüp, onların vekaletini alan bu sektörden, sadece bu sektörden para kazanan bir avukat ve bir adliye camiası güruha geldi. Bunlar cezaevinde görüşüyorlar. Şartları anlaşıyorlar. Hatta bazıları vekalet ücretini bile içerideki sanık veya da hükümlüyle paylaşıyor.”

MECLİSTE ACİL BİR DÜZENLEME YAPILMALI

Avukat Özkan Yıldırım

Bu konuda Meclis düzenlemesi grektiğini söyleyen Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı; “Bunlar ortalama olarak kişiye yüz bin lira civarında patlıyor. Dolayısıyla kişiler mahkemelerle karşı karşıya gelmemek, yargılanmamak karşıdaki kişinin tanınmışlığını da göz önüne alınarak çoğu kere bunu ödeme cihetine gidiyorlar. Dolayısıyla bu yönde bir sektör oluştu. Bu yönde bir borsa oluştu. Özellikle bu konuda ne yapılması gerektiğini ben söylüyorum. Sosyal medyayı hepimiz kullanıyoruz bu konuda özellikle bizim meclisimizde bir yasal düzenlemeye gidilmesi lazım. Çünkü bu artık bizim temel hukuk kuralları, dünyanın temel hukuk kuralı olan hakkın kötüye kullanılmasına dönüşüyor. Bu yolla aylık kazancı beş yüz bin lira, bir milyon lira iki milyon lira giderek artan insanlar var. Dolayısıyla bununla ilgili mecliste acil bir düzenleme yapılması gerekli.  Bir diğer noktada bizim insanımızın unuttuğu şey şu. Özellikle ben bunu hükümlülerde ve yargılanan kişilerde tanınmış kişilerde görüyorum. Bunlara yönelik hakaretlerde tehditler vesairelerde paylaşım yaparken şuna dikkat etmeniz gerekiyor. Kişinin sanık olması, yargılanması hakaret edilebileceği anlamına gelmiyor. Sonuçta onlar da hakaret davası açabiliyor''

Muhabir: Gamze Eskiköy