İzmir'im, Ege’nin incisi, tarihi ve doğal güzellikleriyle her daim gözde bir şehir benim için. İzmir'de doğup büyümesem yine İzmir'de yaşamak isterdim, çocukluğum, gençliğim buralarda geçiyorken burada yaşlanıp burada hayatımı sona erdirmek isterim...
Son zamanlarda İzmir Körfezi ve kentimizin çevresel sorunları göz ardı edilemeyecek kadar büyük boyutlara ulaştı. Halkapınar’ın uzun yıllardır çözülemeyen koku problemi, şimdilerde ise Körfez’de yaşanan balık ölümleri ve su kalitesindeki düşüşle birlikte çekilemez bir hal aldı. Bir söz duymuştum ve maalesef ki tam olarak şehrimizin durumunu anlattığını düşünüyorum... "Bu kent bizim canımıza kast etmeye başladı" kesinlikle doğru.
Doğa hesabını sorar
Balık ölümleri doğanın alarm zillerini çaldığının en somut örneklerinden biri zaten. İzmir Körfezi'nde yaşanan balık ölümlerinin arkasında yatan temel neden ise oksijen yetersizliği. Yıllardır kirlilikle boğuşan İzmir Körfezi artık "nefes almakta zorlanıyor." Balık ölümlerinin ardından denizin rengi de değişmeye başladı tabii. Bir zamanlar masmavi olan İzmir Körfezi artık kahverengi rengine dönmüş durumda... Denizin bu çamurumsu rengi sadece kirli görüntüsüyle değil aynı zamanda nefes kesen kokusuyla da İzmir halkının yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Temiz oksijen almak için açtığımız camlarımızın nefesimizi kesmesi, camlarımızı açamıyor oluşumuz ne demek bu durum tarif bile edemem...
Kabus gibi!
İzmir'de yaşayanlar için Körfez’in bu dayanılmaz kokusu yeni bir sorun değil. Özellikle yaz aylarında deniz kıyısına yaklaşmak çoğu insan için imkansız hale geliyor. Son zamanlarda yaşanan balık ölümleri ve Körfez'in kirlenmesi bu kokuyu gerçekten de iki katına çıkardı. İzmir'de deniz kenarında yürüyüş yapmak ya da sahilde vakit geçirmek biz İzmirliler için bir zamanlar keyifti, şimdi ise zulümden başka bir şey değil.
Peki ya bu koku kalıcı mı olacak? Şu anda İzmir, nefes almakta bile zorlandığımız bir şehir haline gelmiş durumda ve bütün Türkiye, İzmir'in "Körfez" sorununu konuşuyor. İzmir Körfezi'nin bu kokudan kurtulması için yapılması gerekenler ise çok açık...
Sorumluluk kimin?
Körfezdeki balık ölümleri ve deniz suyunun kahverengiye dönmesi sadece doğanın değil insan eliyle yapılan hataların sonucu. İzmir’in bu noktaya gelmesinde birçok etken var. Şehirleşme, sanayileşme, kontrolsüz nüfus artışı ve yanlış atık yönetimi Körfez’i geri döndürülemez bir kirliliğe mahkum etti.
İzmir halkı zaten yıllardır bu sorunla boğuşuyor. İzmir’i korumak sadece yetkililerin değil tüm İzmir halkının sorumluluğu. Tiksinmeden, rahatlıkla nefes alabileceğimiz bir İzmir tek temennim, tekrar görüşünceye dek hoşça kalın...
