Pazartesi günü her hafta olduğu gibi Radyo Ege’de usta gazeteci Macit Sefiloğlu ile ‘’gündem’’ programını hazırladık ve sunduk. Belki dinlemişsinizdir. Belki de kış melankolisi çoktan üzerinize üşüşmüştür. O kadar erken uyanamadınız, saatin çalan alarmı ile kavga ettiniz sonra kalktınız hava karanlık! Yaz saati uygulamasının kalıcı hale geldiğini hatırlayıp okkalı bir küfür savurdunuz, banyoya girdiniz, elinizi yüzünüzü yıkadınız, acaba ilerde sadece bir bardak su ile mi yıkayacağım yüzümü, dişlerimi diye düşündünüz, akan musluğu hemen kapattınız, tuvalet kağıdına saygıyla baktınız…
Melis Danişmend - Hüzün Dram Keder
Hayatın dramı son birkaç yıldır, kışı beklemiyor maalesef. Hele de ekim ve – merhaba dediğimiz kasım ayı, ülke ve şehir olarak geçtiğimiz yıl hiç de hoş karşılamadı bizi. Peki üzerinden koca bir yıl geçti, gelecek geldi, sonuç? İzmir depreminin üzerinden bir yıl geçti. Hepimiz maddi manevi çok şey yitirdik. Geride kalanlar acılarını sırtlarına aldı, ucundan tutamadık. Sırtlayamadık birlikte…
İyi haberler vermek istiyoruz! Ama ne mümkün!
İkinci konumuz zam! Hayatın pahalılığı, asgari ücretle yaşamaya çalışan alt ve orta sınıf gruplarının durumu. Size de oluyor mu bilmiyorum; sürekli pahalılıktan, paradan puldan konuşuyoruz. Çok çalışıyoruz ve her yeni gün kazandığımız paramızın eridiğini görmek beni strese sokuyor.
Barış Manço-Kazma
Savaş dönemi geçirmiş ananeler gibiyim. Evdeki kilerin önemini yeni idrak etmeye başladım. Sizler de hatırlar mısınız mutfaklarımızdaki tel dolabı. Bence elektrikteki son zamlardan sonra tel dolabı furyası başlayabilir! Postmodern örneklerini kolayca internette bulabilirsiniz!
Tüm bunları düşünürken… Bir sonuca ulaşamıyoruz. Geçip gidiyoruz. Öyle bir çağdayız. Her şey çok hızlı yaşanıyor ve daha ne hissedeceğimizi bulamazken yeni bir şey yaşıyoruz. Sahi normal neydi?
Bülent Ortaçgil-Normal
İyi bi’ şeyler yaz artık diyen okurlarımıza söyleyeceğim güzel şeyler de var elbet! Bir ara kendimi Don Kişot gibi hissediyordum. Çok değil bir yıl önce. Çalıştığım radyo kapanmış ben de uzunca bir zaman anlamak istememiştim, kabul edememiştim bana sunulan gerekçeleri.
Şöyle ki; teknik bir sorun yoksa yerel bir radyo kanalının sesi kapatılmaz. Yayın susmaz. Şiirsel gelebilir size ama böyle düşünüyorum. O kadar önemlidir yani o radyodan ses gelmesi. Yerel bir radyo, halkın herhangi bir olağanüstü durumda haber alabileceği tek mecradır. Hele ki bu radyo kanalı 25 yıldır yayında ise. İşte bu radyo kanalı 25 yılın ardından geçen yıl kasım başında yeni yuvasına taşındı. İşte bu kadar güzel bi’ şey oldu geçen yıl bu zamanlar.
Barış Manço- Trip
Son söz: Size inanmayanlar olabilir, bir sürü doktrin de sunabilirler! Bence aldırış etmeyin, iç sesinizi dinleyin! Radyonuz açık olsun!
Radyo Ege 92.7 frekansında
Not: yazıdaki şarkıları dinlemek isterseniz, linki burada;
https://open.spotify.com/playlist/1mCpvzATUWOyHuZv0sH2cz?si=3b2748987ce64b73