İtilaf Devletlerinin işgaline direniş gösteren Türk milletinin oluşturduğu irade ile, 23 Nisan 1920'de kurulan BMM’si, Türk milletinin verdiği anayasa yetkisiyle yasama görevi yapanan yasal devlet organıdır. Diğer anayasal devlet organlarından üstün olmamakla beraber yasama yetkisiyle yasa ve kanun hazırlamıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın, Meclis-I Mebusan'ın İstanbul'da değil Ankara'da toplanmasını savunduğunu bilinmektedir. Çünkü işgal altındaki İstanbul'da toplanmak riskli olmasına rağmen,Meclis-I Mebusan İstanbul’da toplandı. Üyelerini seçmek için her bölgede seçim yapıldı ve seçimi, Müdafa-I Hukuki Cemiyeti temsilcileri kazandı. Bu seçimleri kazanarak yeni açılacak Meclis-I Mebusan'a üye olan kişiler, Heyet-iTemsiliye görüşmeyaparak, Meclis-I Mebusan'da yapılan çalışmalar sonucu “Misak-ıMilli” kararlarını Kabul ettirdiler.
Mustafa Kemal Meclis-I Mebusan'da başkan seçilmek istiyordu. Ama İstanbul’a gitmek istemedi. Fakat İngiliz işgal güçleri 18 Mart 1920 günü,Heyet-I Temsiliye milletvekillerini tutuklayarak Malta’ya sürgüne yolladılar. Bu tutuklamalarla beraber Meclis-iMebusan kapanmış ve Mustafa Kemal Paşa, 21 Nisan 1920'de yayınladığı bir bildiri ile Meclisin Ankara'da toplanacağını tüm ülkeye duyurmuştur. 23 Nisan'da, Hacı Bayram Camii'nde Cuma Namazı kılındıktan, kurbanlar kesildikten sonra, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada, saat 13.45-14.00'te törenle Büyük Millet Meclisi (BMM)açılır.
''muhteşem ve heybetli birgün'' yaşadığını; ''daha sabahtan herkesin büyük bir bayram sevincine katılmak için evlerinden dışarıya uğradığı''nı anlatan YunusNadi, alınan tüm önleme rağmen, camiden binaya güçlükle gidilebildiğini kaydeder.
''İlk Meclis'' olarak anılacak bu bina, Meclis'in toplanması kararı alındığında henüz hazır değildi ve kiremitleri yerleştirilmemişti.Enver Behnam Şapolyo, Ulucanlar'da yapılan bir okul için Marsilya'dan kiremitlerin de yetmemesi üzerine halkın evlerindeki kiremitleri sökerek, Meclis için kucak kucak kiremit taşıdıklarını anlatır. Ankaralı marangozlar da toplantı salonuna kürsü yaparlar; salonun aydınlatılması için ise tavana, bir kahvehaneden getirilen kenarları avizeli büyük bir petrol lambası asılır. Milletvekillerinin oturacakları sıralar da Ankara Muallim Mektebi (öğretmenokulu) ile Ankara Sultanisi'nden (lise) sağlanır.
İlk Meclis'te 52 asker, 42 idareci, 39 memur, 32 din adamı (16 müftü, 9 müderris ve 7 şeyh), 30 öğretmen, 16 sağlıkçı (15 doktor, 1 eczacı), 7 aşiret reisi, 4 emniyet mensubu, 2 reji görevlisi ve 1 diplomat ile 102 serbest meslek gruplarından milletvekili bulunuyordu. BMM' 120 milletvekili ile toplanmış ve zamanla 390 sayısına ulaşmıştır. 24 Nisan 1920 tarihinde yapılan ikinci toplantıda Mustafa Kemal, Meclis Başkanı seçilmiştir.
8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile, "Türkiye Büyük Millet Meclisi" (TBMM) adı kalıcılık kazanmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün İlk Önergesi
Hükümet kurmak acilen gereklidir.
Geçici kaydıyla bir hükümet reisi atamak veya padişah vekili tanımak doğru değildir.
TBMM'nin üzerinde bir güç yoktur.
TBMM yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.
Meclisten ayrılacak bir kurul meclise vekil olarak hükümet işlerini görür.
Meclis Başkanı hükümetin de başkanıdır.
Padişah ve halifenin durumu, bulundukları baskıdan kurtulduktan sonar meclis tarafından görüşülecek ve durumları hakkında karar verilecektir.
TBMM'nin Açılmasının Önemi
TBMM'nin açılmasıyla yeni Türk Devleti kuruldu.
"Geçici bir reisi tanımak doğru değildir" diyerek meclisin devamlılığını ve bağımsızlığını dile getirmiştir.
TBMM'nin üstünde bir güç yoktur denirken İstanbul Hükumeti yok sayılmıştır.
İlk TBMM'nde güçlerbirliği ilkesi ve "MeclisHükümetiSistemi" kabul edilmiştir.
TBMM'nin Özelliği; TBMM Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasını sağlamıştır. Olağanüstü koşullarda çalışıp yorulan İlk Meclis,1 Nisan 1923 tarihinde kendini yenilenme kararı almış ve 11 Ağustos 1923 yılında İkinci TBMM açılmıştır.
Çocuk Bayramı adı
23 Nisan'ın Çocuk Bayramı oluşu yine TBMM'nin açılışıyla ilişkili olmasına rağmen, tamamen ayrı bir bayram olarak gelişmiş ve 1981 yılına kadar da öyle devam etmiştir. Bu Bayram 23 Nisan 1927'de Himaye-I Etfal Cemiyeti'nin (günümüzÇocukEsirgemeKurumu'nun) o günü "Çocuk Bayramı" olarak duyurmasıyla başlamış kabul edilir.
Aslında Himaye-I Etfal Cemiyeti'nin 23 Nisan'la ilgili çalışmaları daha önceki yıllarda vardır ve hatta çocuklardan da söz edilmiştir. Kurum, 23 Nisan 1923'te millî bayram için pullar bastırmış ve satmıştır. 23 Nisan 1924'te Hâkimiyet-I Milliye Gazetesi’nde "Bugün Yavruların Rozet Bayramıdır" ibaresi yer almış, 23 Nisan 1926'da da yine aynı gazetede "23 Nisan Türklerin Çocuk Günüdür" başlıklı bir yazı kaleme alınmış ve bu yazıda cemiyetin bugünü çocuk günü yapmaya çalışarak doğru yolda olduğu ve para kazanan herkesin bugün cemiyete çocuklar için bağışta bulunması gerektiği vurgulanmıştır. 23 Nisan 2021
AhmetGürel
Atatürk Araştırmacısı