Bir kadının hayatındaki en büyük şansı, uzak veya yakın farketmeden, yıllar geçtikçe zamana meydan okuyan, en eski acılarına, başarılarına ve mutluluklarına tanıklık eden, yargılanmaktan korkmadan her şeyi anlatabildiği, ne olursa olsun orda olduğunu bildiği bir kız arkadaştır. Böyle bir bağa sahip olmanın gücü, her zaman iyileştiricidir. Bazen araya şehirler girer, bazen uzun yıllar. Ama bir araya geldiğinizde, dünya sadece ikinizin etrafında dönmeye başlıyorsa, başarmışsınız demektir.

Ben de bu şansımı yıllar önce kullandım. Ortaokulda filizlenip lise yıllarımızda güçlenerek kök salan bir dostluk... Önceden beş dakikalık mesafede olan evlerimizin arasında şimdi saatler var.. "Beş dakikaya sizdeyim" cümleleri, yerini "Bir daha ne zaman gelirsin?"  gibi cümlelere bıraktı. Bu boşluk, yerini benzer bir şekilde dolduramayacağınız kadar büyük olsa da, artık görüştüğünüz her an daha kıymetli ve anlamlı hale geliyor.

Nereden Nereye...

Geceler boyu bir abajur altında edilen sohbetler, birkaç gün aynı evde kalınca birbirinizden sıkılmalar, kısıtlı vakitlerde hiçbir şey kaçırmamak için edilen sohbetlere dönüşüyor. Okul hayatını birlikte aşıp iş hayatının gerçeklerini birlikte görmek, o zamanların kıymetini daha çok anlamamızı sağlıyor. En büyük acılarda yan yana olabilirken, en güzel hayalleri birlikte kurarken, şimdi en yalnız hissettiğin anda kafanı çevirince o insanı bulamamak oldukça yıpratıcı. Ama hayatın bu savurmaları, bir şeyleri biz öğrenmek istemesek de kafamıza vura vura öğretmelerini artık iki genç kadın olarak göğsümüzde yumuşatabiliyoruz. Büyümenin, hele ki birlikte büyümenin böylesine korkutucu bir güzelliği var... Büyük şehirler bizi iteleyip karmaşasında yutmaya çalışsa da, zaman zaman ayrı yerlerde aynı buhranlara kapılsak da , onun şu anda olduğu insan için, beni bırakıp gitse de, cesareti için çok gururluyum. Benim kendimde bulamadığım cesareti, ikimizin yerine üstleniyor. Kendi farkında olmasa da, koca bir şehirde yeni bir hayat kurarak her şeye meydan okuyor. Bu deli cesareti bana ilham oluyor...Her zaman aklına estiğini yapmak ve aklına esen yere gitmek konusunda ondan başarılısı yok. Seni sen yapan bu özelliklerden hiç vazgeçmeyeceğini biliyorum.. Arkanda, yanında ve gittiğin her konserdeyim... 

"Artık kelimeler yetersiz"

Bugün onun doğum günü... Geçen doğum günümde bana, kelimelerin artık yetersiz olduğunu söylemişti; gerçekten de öyle. Kelimeler, herhangi bir kutlama, tebrik veya iyi dilek için yetersiz kalıyor. Yaşadığın hayatta, özgürlüğün ve güzelliğinle kal.  Sana iyi gelmeyen insanları kolayca ardında bırakabildiğin bir yıl olsun. 25 yaşın kazananı sen ol... Karın ağrılarımızın yerini kelebekler, kasvetimizin yerini güneşler alsın. Yoluna hep ışıklar saçılsın. Hayatımızın bir noktada birleştiği güzel günlere… Seninle İzmir'e, İstanbul'a Çanakkale'ye Ankara'ya... Yanlış kararlara...  Akla gelmeyenin başa geldiği anılara... Seninle nice yaşlara... İyi ki doğdun.

Günün kutlu olsun...