Bugün, 8 Mart… Bir kadının, her kadının, hayatın her alanındaki mücadelelerinin hatırlatıldığı, güçlerinin ve zarafetlerinin kutlandığı özel bir gün. Ama bir genç kadının gözünden baktığınızda, bu sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir farkındalık günü. Çünkü hala, her geçen gün daha fazla kadın, adalet ve eşitlik mücadelesi veriyor... Hala, toplumsal normlar, kalıplar ve sıkıştırılmış rollerle yüzleşiyor. İnanılır gibi değil.
Yaşamın içinde kadın
Bir genç kadın olarak bu dünyada yaşamak, her zaman iki tarafı olan bir hikaye gibi. Bir tarafta, hayallerini gerçekleştirmek isteyen, özgürlüğünü savunan, güçlü ve cesur bir kadın var, diğer tarafta ise, kendini sıkışmış hisseden, dünyadan baskılarla boğulmuş bir kadın. Kadın her duyguda güzel yaşamın her alanında özel...
Kadınların tarihi, her zaman mücadelelerle dolu. Bu tarih, sadece geçmişteki kahraman kadınların zaferleriyle değil, aynı zamanda her kadının her gün verdiği küçük ama anlamlı mücadelesiyle yazılıyor. Çünkü kadınlar, sadece dün değil, bugün de hala aynı engellerle yüzleşiyor...
Cinsiyetçi yaklaşımlar, iş hayatındaki eşitsizlikler, fiziksel görünüşe dayalı baskılar, ve belki de en zoru, kendi sesini duyurmak için her gün daha fazla çaba harcamak zorunda olmak. Bir evin içinde sadece çocuğuyla verdiği mücadele de özel, iş yerinde patronuna karşı verdiği mücadele de özel, sokağa çıkıp kadın haklarını savunduğu anda da özel...
Bir kadın tüm dünyayı değiştirebilir
Bu dünyada büyürken, kadın olmanın bir ayrıcalık olmadığını düşünürdüm. Bazen, bir kadının haklarını savunmak bile lüks gibi görünebiliyor. Oysa her kadın, sadece doğuştan gelen kimliğiyle değil, mücadeleci ruhuyla da eşit haklara sahip... 8 Mart’ta kadınlar sadece geçmişteki başarılarını değil, aynı zamanda bu günün kadınları olarak yaşadıkları zorlukları ve direnci kutluyorlar. Çünkü her birimiz, bir başka kadının gücünden ilham alıyoruz, bir kadının verdiği mücadeleden güç buluyoruz.
Ve burada, sadece bir genç kadın olarak değil, aynı zamanda gelecek nesillerin bir parçası olarak da sesimi yükseltmek istiyorum. Kadınlar günü, bir hatırlatma olmalı... Bizim gücümüz yalnızca bir kutlamadan ibaret değil. Biz, kadınlar, sadece hayatta kalmıyoruz, biz aynı zamanda hayatı şekillendiriyoruz, sınırları zorluyoruz ve özgürlüğümüzü kutluyoruz.
Birlikte daha güçlü, daha eşit ve daha özgür bir dünya için, hepimizin sesinin duyulması gerektiğini unutmamalıyız. Her 8 Mart, sadece geçmişi değil, geleceği de inşa etmek için bir fırsat. Çünkü bir kadının gücü, tüm dünyayı değiştirebilir.
Kadınlar, her günümüzü kutlayacak kadar değerli ve güçlü. 8 Mart, sadece bir gün değil, her kadının her günü. Kadın olarak doğmak baskıların altında ezilmek değil karanlığın içinde parlamaktır.
Hepimizin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Tekrar görüşünceye kadar hoşça kalın.