Anneler günü ve 19 Mayıs Atatürk ü anma ve Gençlik Bayramını da bulunduran bir ayın içindeyiz. Mayıslar hep bambaşka olmuştur. Geçen yıl bu zamanlar yaz geldi derken bugün yaşayamadığımız Nisan ayı geldi sanki... Bu yıl yağışların da dengesiz olması açıkçası yazın nasıl geçeceğini özetliyor bize... İnşallah Mayıs da verimli bir yağış ile o acık da kapanır. Mayıs ayı aynı zamanda kiraz mevsimi ve kiraz da öyle aşırı yağışı sevmez. Pazarlarda zaman zaman gördüğümüz patlak kirazlar da bu yüzden işte... Tabi şimdi ihracat fazlası ürünleri de tezgahlarda görmeye başladık. İsrail’e olan boykot şimdilik bu şekilde yansıyor ama tabi ihracat ne zamana kadar iç piyasayı böyle etkiler hep birlikte göreceğiz...
Mayıs ayı bir tek bana mı geçmek bilmiyor acaba? Sanki çok yavaş ilerliyor Sanki Mayıs ayı hayatımızı yavaşlatan bir ay olarak kalacak.
Serbest piyasaya umarım bu mayıs ayı bitmeden el de atılır . Çünkü hepimizin tek sıkıntısı aslında asgari ücrete zam değil, daha geçirilebilir bir ekonomi. Burada krizi fırsata çevirenleri tesbit edip yerinde müdahele etmek gerek. Allah aşkına bir araç yıkama nasıl 300 TL olabilir? Nerdeyse bir kilo et fiyatına diyeceği ama et fiyatları da el yakıyor. Kuyu suyu ve çoğu mülteci ile dolu oto kuaförlerin de bu fiyatın mantığını kimse anlatamaz bana... Gıda sektörü de aynı bir iki kez boykot yapıldı ama hala restoranlar ve Cafelerde faiş fiyata hizmet vermeye devam ediyor. Bugün dışarıdan yemek yiyerek çalışanlar bunu çok daha iyi analiz edebiliyordur. Az çorba diye bir tabir var ya restoranlarda az çorba 150TL... Eee "aza kanaat etmeyen çoğu bulamazmış" züğürt tesellisi olur burada. Karnını doyurmayı bırak hayatta kalma mücadelesi bu resmen. Bence bu konudaki denetlemeler artmalı. Yoksa asgari ücrete zam yapmak yeni zamları ve arkasından ekonomik yönde de bizi geriye itecektir. Bir düzenlemeye çok acil ihtiyacımız var.
Mayıs ayı umarım her konuda nefes almamıza yardımcı olacak kararların alındığı bir ay olarak tarihe geçer . Ne de olsa yavaş ilerliyor dedim ya o halde içine de biraz olumlu enerjiler serpelim istedim.
Esnafı ezmeden ama halkını da kollayarak alınır kararlar umarım... Ve o kararlar fiiliyata geçer . Bir bardak ince belli bardak üzerinden konuşalım bir çay kolik olarak, kahvede geçen 27 TL ödedim. Bir kilo çay 160 TL... Sorsan kira, eleman giderleri gibi bir sürü şey sayarlar Elbette onlar da var ama Allah aşkına bir bardak çay ne kadar maliyeti olabilir ki? Daha çok örnek verebiliriz eminim sizin de vardır bu kadar olmamalı dediğiniz sözüm ona serbest piyasa dengesi . Erkek kuaförün de bir tıraş olmuş 250 TL daha sayayım mı? Bence mutlaka bir fiyat düzenleme ve denetleme yoluna acil gidilmeli, böylece maaşlara zam da yapılmasa kimse bu konu da rahatsız olmaz. Emekli maaşlarını tabii ki bunun dışında tutuyorum çünkü emekli maaşı da en az asgari ücrete yakın olmalı ki yaşam mücadelesi verebilsin...
Mayıs ayı bittiğinde bütün bu sıkıntılarımızın da biteceğini umut ediyorum.
Unutmayın bir gece de değişir her şey...
Tepki ekle