Zaman o kadar hızlı akmaya başladı ki Kenan Doğulu'nun şarkısında dediği gibi tam da bunu yaşıyoruz. 

Bazı Astrologlara göre Mart ayı çok yavaş geçmiş. Pek katıldığımı söyleyemeyeceğim en azından etrafımda ki birçok insan da benimle aynı düşünce de. Bu sadece Mart ayı ile sınırlı değil. Zamanın kendisi olağanüstü hızlı akmaya başladı. 

Zamanı tutamayınca ömür de akıp geçiyor. Önemli olan da ne kadar çok keyif aldığımız şeylere zaman ayırabiliyoruz. 

Bazen zamanın hızlı akışını kendimizde beklesek de. Sabah uyanıp, hatta bazen gece tam uyurken yarın akşam olsa da evde olsak diyorum. Sizde de oluyor değil mi? 

Şimdi Bayramı beklediğimiz gibi. Ama Bayram da aynı hızla geçecek. 
Ömrün aslında buradan ne kadar kısa olduğunu da anlayabiliriz. 

Peki bir anda bu hızın sebepleri ne diye düşündünüz mü? Yani önceden böyle değilken zaman şimdi niye tutulamıyor?
Aslında sadece zaman değil mekan kavramı da kısaldı. İnternet çağı diye adlandırdığımız o andan itibaren başladı her şey...

Daha kolay ulaşır olduk, her şeye daha kolay dokunur olduk ama sanal bize böyle yaparak zaman kazandırmadı aksine zamanımızı çaldı. 

Telefonlar bile artık bunun raporunu tutuyor. Girin bakın günde kaç saat hangi uygulama da zamanınızı harcamışsınız göreceksiniz. 

Hayat bir gün o da bugün felsefesi ile yaşarsak belki biraz buradan döndürebiliriz. 

Birbirimize zaman ayırmayı artırırsak ve hatta keyif aldığımız işlere daha fazla zaman ayırabilirsek belki orada bir fren pedalın oluşturabiliriz. Yoksa freni patlamış kamyon gibi bu zamanı durdurmak pek mümkün olamaz. 
Karamsar olmadan hayatın akışını seyrini değiştirmek değil sadece tadını alarak yani sindire sindire yaşamak gerekir. 
Bir lokmayı çiğneyerek yutmak gibi. Lokmayı ağzına alıp çiğnemeden yutarsak hem o lezzetten mahrum kalırız hem de gereksiz yere midemizi yorarız. Halbuki bunun için dişlerimiz var öyle değil mi? 

İşte bazen hayatımızda da farkında olmadığımız avantajlarımızı değerlendirmeden sonuca odaklanıyoruz ve bu ne yazık ki hep ömrümüzden alıp götürüyor. 

Zaman en değerli ve daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi dünyanın en zengini dahi olsanız satın alamayacağınız kadar da paha biçilmez. 
Bir yaşlı zengin gelse size bir servet baş etse ömrünüzün gençliğini verir miydiniz? (Böyle bir film vardı) 

Rutinden kurtulun ve değer verdiğiniz insanlarla daha fazla zaman geçirin. Ailenize ve kendinize emin olun ki zaman ayırdığınız da, zaman sizin için en uygun süre de akıp gidecektir.