Bilindiği üzere birkaç gün önce yasaklar kısmen de olsa esnetildi. Bununla beraber kentimizin her alanında gözle görülür bir canlanma oldu. Masaların üst üste konması, sandalyelerin blok halinde bir yerde toplanması hepimizin içini acıtan bir durumdu. Aylardır beklenen can suyu en sonunda geldi ve kafeler ve restoranlar kısıtlı da olsa açıldı. Hepimiz için bu yeni normale alışma zamanı olacak.
Nefes almak, baharı daha iyi yaşayabilmek, esnafımıza can suyu olması için tedbirlere daha sıkı uymak zorundayız. 2021 Kasım ayında tekrardan kapanma yaşamak istemiyorsak elimizden gelenin fazlasını yapmakla mükellefiz. Neredeyse dokuz ay süresince aşılama çalışmasının da ülke genelinde artmasıyla pandeminin daha da azalacağını öngörüyorum. Bu öngörü de kalmaması için tedbirleri hiç elden bırakmamak gerekiyor.
Karşıyaka’da birkaç gündür farklı sokaklarda ve caddelerde yürüyüşler yaptım ve açılan mekanların önünden geçerken çok mutlu oldum. Karşıyaka'da birçok tesisin kurallara uyması, insanların daha temkinli olması beni çok mutlu etti. Gerçekten günün yorgunluğundan sonra bir kahve içmenin tadı, ya da öğle arası hem bir nefes almak hem de bir şeyler atıştırmanın keyfini özlemişim.
Haftalık olarak yayınlanacak harita genel olarak 4 farklı renkle bölünmüş durumda. 1. Mavi Renk düşük risk, 2. Sarı Renk orta risk, 3. Turuncu renk yüksek risk ve son olarak 4. Kırmızı renk çok yüksek riskli iller olarak belirlenmiş. İzmir 3. Turuncu renk ve yüksek risk olarak ne yapmamız gerektiğini bize söylüyor. Tedbirlerimizi biraz daha artırarak birkaç hafta içinde mavi renge ulaşmak ve bir daha hiç kapanmamak için el birliği ile mücadele etmeliyiz.
HAYALİMİZ MAVİ İZMİR
Hayalimiz İzmir’in mavi renk olması ve bir daha asla risk haritasında daha yüksek yerlere çıkmaması yönünde. Bu sayede ekonomik anlamda da çok iyimser olabiliriz. Kapatılan her türlü işletmede çalışan işçilerimiz yeniden işlerine kavuşabilecekler. İşletme sahipleri aynı şekilde kiralarını, vergilerini, borçlarını ödeyebilecekler. O işletmelere ürün tedariki yapan firmalar da aynı şekilde önlerini daha iyi görebileceklerdir diye düşünüyorum.
Çok zorlu geçen üç ayın ardından yeni normale alışmak ve bunu hayatın bir parçası haline getirmek sadece ama sadece bizim elimizde. Ben istiyorum ki bir daha hiçbir esnafımızın yüzü asılmasın, hiçbir çalışanın iş kaygısı olmasın, hiçbir üreticinin malım depoda kalır mı bozulur mu endişeleri olmasın temennisindeyim. Artık herkese bir can suyu olsun bu yeni normal. Her yerde duyuyorsunuz biliyorum ama üstüne basa basa da tekrar söylemek istiyorum tedbirleri asla elden bırakmayın. Bu hastalığın hiç şakası yok. Daha güzel günler çok uzakta değil.
Karşıyaka’da sokakları dolaşırken insanların kaç aydır ne kadar bunaldıklarını gördüm. Nefes almak için bir yerlerde oturmaları, sohbet etmeleri içimi ısıttı. Tebrikler Karşıyaka demek istiyorum çünkü birçok yerde kuralların harfiyen işlediğini görmek beni çok mutlu etti. Diğer ilçelerimizde de aynı hassasiyetle birkaç hafta sonra mavi renge kavuşacağımız ümidi bende pekişti. Masmavi bir İzmir’in hayaliyle herkesi yeni normale alışmaya davet ediyorum.