Birçok araştırmacı ve tarihçi yapay zekanın modern başlangıç noktasının 1956'da gerçekleştirilen Dartmouth Konferansı olduğunu düşünüyor. John McCarty, Marvin Misky ve Claude Shannon, konferansta yapay zekayı, "akıllı makineler, özellikle de akıllı hesap programları yapmanın bilimi" olarak tanımladılar.
Şu sıralar ise o kadar çok duyuyoruz ki Yapay zeka şöyle yapay zeka böyle insan ırkı yok olacak işsiz kalacağız vs size şunu söyleyebilirim ki öyle bir şey olacaksa da onu bu yazımı okuyan hiç kimse göremeyecek zaten. Yapay zekanın çok hızlı ilerlediğini sadece düşünüyoruz ya da abartıyoruz. Geçen görmüşsünüzdür temizlik işçisi robot isyan edip intihar etti kendini iki metreden aşağı attı. O robotu gördünüz mü? Bildiğiniz termisifonlar vardı ya EYT'li kuşak iyi bilir ha işte ondan hallice duruyordu. Bilim kurgu filimlerindeki gibi bir robot henüz yapılmadı rahat olun.
Aslında bizi korkutan değil ama şaşırtan yönleri var elbet misal siyasilerin seslerini birebir yapıp onların adına demeç verebiliyorlar hatta videosunu bile gerçeğinden ayırt edemeyeceğimiz hale getirebiliyorlar. Şimdilik bunu mizah olarak kullanıyoruz ama umarım kötü emellere doğru yönlendirmezler. Geçen X'de yok artık güneş ışınlarından da vergi alınacak diye öyle bir yapay zeka videosu vardı ki; gerçekten pes dedirtti.
Hatta sanatçıların seslerinden şarkılar bile dinledik. Zeki Müren yaşasaydı bu şarkıyı şöyle okurdu böyle yorumlardı demeye başlamışlardı hatırlayın. Şimdi hayatta olanlarla ilgili bile yapılmaya başlandı. Tarkan'ın yeni şarkısı halbuki şarkıyı ne o söyledi ne de haberi var.
Eskiden Radyolar da ilk biz çalıyoruz derdik. İlk bize geldi biz çalıyoruz. Kayahan'ın şarkısı ilk bizde hatta Kayahan'ın bile haberi yok diye espiri bile yaparken şimdi gerçekten de haberi olmadan da yapay zeka ile hepsi yapılabiliyor. Bedava sesleri kullanabileceğimiz siteler bile var. İsterseniz kendinize bedava müzikli jıngle bile yaptırabiliyorsunuz ki bunu yaptırmak çok pahalıydı. İsteyen olursa yoruma yazsın linkleri paylaşabilirim.
Şimdilik eğlenceli gibi duruyor ama yarın işin rengi değişebilir. Gördüğünüz gibi aslında yapay zeka bizi değil biz kendi kendimizi bitireceğiz. Yoksa onların bizden bağımsız hareket etmeleri için en az bir yüz yıl daha geçmesi gerek.
Kemal Sunal'ın Fatma Girik ile oynadığı "Japon işi" filmini hatırlıyorsunuz değil mi? Ha işte öyle robotlar için en az bir yüz yıl gerekir diyorum belki daha fazla.
Teknoloji inanılmaz ilerlese de insana en yakın robot için daha çok ekmek yemek lazım.
Yapay zekanın en üst seviye de çalışmasını ivedi istediğim iki yer var.
Biri siyaset diğeri hukuk alını bunlar sistemli olursa geri kalanını insanoğlu zaten halleder. Yapacaksak buradan başlamalıyız hatta maçları da yapay zeka hakemler yönetsin. Kusursuz şaibesiz ve sıfır hataya yakın maçlar yönetilirdi kim bilir.
Bunun sonu yok hepimizin hayal güçleri işte böyle böyle yapay zekaya yön verecek zaman zaman bizi şaşırtsa da öyle insanoğlunu yok edecek kıvamı bulur mu bilemem ama dediğim gibi onu bizler görmeyiz.
Üç aşamalı Elektrikli şof'benler vardı hatırlayanlarınız vardır, ey EYT'liler kesin hatırlar. İlk çıktığında robot görmüş kadar şaşırmıştık niye çünkü onun öncesinde sadece talaş ve odunla turuşturduğumuz termisifonlar vardı. O üç aşamalı anında sıcak su sloganıyla her eve girmiştir diye tahmin ediyorum. Bizim öğrenci evinde vardı üç aşamalı ya bunlar üçüncü aşamada kullandığımız da suyun sıcaklığı bizi haşlıyordu, ikinci kademe de su ısınmıyordu, diyeceksiniz ki bunun birinci aşamasını niye kullanmıyordun? Çünkü birinci aşamaya aldığında da Elektirik çarpıyordu.
Şimdi teknoloji çok gelişti ama bakın bunları da gördü bu nesil ve sırada yapay zeka ile imtihanımız var. Telefonlarımızda da kullanmaya başladık bu yapayı ama onda da sınır nereye gider ya da gidilmesi istenir orası ayrı muamma. Düşünsenize telefon yapay zeka ile doğru orantılı sizinle konuşuyor. Söyliyeyim mi Yengeme? Sen mi söylersin? Yengeye değer veren yapay zeka... Niye olmasın ki hatırlayın uzmanlar üzerinde çalışıyor istediğimiz kişiyi rüyamızda görebileceğiz.
Sanal gerçekçilikte bunu denediler. Hatta çok küçük yaş da çocuğunu kaybeden bir Anne evladıyla vakit geçirdi.
Bunların beynimiz de bırakacağı tahribatı kestirmek mümkün bile değil.
Yapay zekanın tabii ki artılarıda var hepten gömmeyelim bence insanlık adına en büyük artısı insan kaynaklı hataları azaltır, verimliliği artırır, karar verme sürecine hız kazandırır. Örnek Avrupa kupasında İngiltere’nin topunun çizgiyi geçti mi geçmedi mi? durumunu saniyede cevaplamıştı hatırlayın, tekrarlayan görevleri kusursuz yapabilir ki seri bantlarda bir cep telefonun ana kartı yapılıyorsa hepsi aynı ıstakadan çıkmış gibi olur, 7/24 kullanabilirim, sağlık hizmetlerinde ve tehlikeli görevlerde muhakkak işe yarayacaktır.
Ha yapay zekanın en büyük zararı tek kelime ile ne derseniz ? Bağımlılık derim.
Hep şaşırmak hoşumuza gitmiştir. Halbuki hesap makinası ile Leblebi yazmak bile bizi bir dönem şaşırtmaya yetmişti.
Yapay zeka da bir insan ürünü her ne kadar kendi kendine öğrenme becerisi olsa da gerçi bizim de bilmediğimiz bir şey olursa Google amca ile zaten rahatça herşeyimizi çözüyorduk ya, ha işte şimdi bunu yapay zekaya bıraktık. Yani aslında bizi şaşırtan çözümleri de biz öğrettik. Çok şaşırmamak gerek. Çaresizlik gibi insani duygularımız olduğu için bazen sağlıklı düşünemiyoruz o kadar. Halbuki çok güzel bir söz var yazımı da onunla noktalamak istiyorum. Çaresiz kalınca bilin ki; çare yine sizsiniz...