Yaşamı sevmekle başlıyor her şey... Hayata tutunmak, sevdiklerinden enerji almakla... Ne yaparsan yap aşkla yapmakla... Beynini doğru kullanarak, mesajı vermek... Sevmekle başlıyor her şey...  Dün akşam harika bir organizasyonda gazeteci dostlarımla iftar sofrasındaydım. 

İzmir Karşıyaka'nın Prensesi, Turizmin Kraliçesi, Ülkenin çiçeği burnunda yazarı, Yıldız doğuranı, dost Sevil Görgülü'nün nazik davetini kırmak mümkün değildi. Önce şık bir davetiye düştü WhatsApp kutuma "bekliyorum" yazısıyla, çok sevindim "gelirim" diye yazdım. Ertesi gün telefonla bizzat arayarak, gülümseyen sesiyle sordu. "Geliyorsunuz değil mi?" İftarı ailemle yapmayı tercih etsem de kıramazdım. "Tabii ki yanınızdayım" dedim. 

SICACIK KARŞILAMA...

YAŞAM ENERJİNİZ BİTMESİN!

Oteller genellikle soğuk gelir bana, ne kadar lüks olursa olsun. Ancak Bayraklı Hilton İnn çok farklı... Evinizde gibi hissediyorsunuz. Kapıdan girerken gülümseyerek "hoş geldiniz" diyen sıcacık bir karşılama içinizi ısıtıyor. Yumuşacık koltuklara gömülerek, Mıstral, Adliye ve Melez Çayı izleyerek hayal kuruyorsunuz. En üst kattaki erkek tuvaleti nin manzarası da bir başka pisuvarın önünde körfez ayaklarınızın altında... Ne yapacaktım ben dedirtiyor. Tuvalet böyle ise odaları anlatmaya gerek yok değil mi? 

İş yeri yakın olunca ilk ben otele adım atıyorum. Lobi de koltuğun keyfini çıkarıp, maillerimi kontrol ederken Esat Erçetingöz ve Atilla Köprülüoğlu ağabeylerim geliyor. Hoşbeş ederken Yusuf Çınar üstat "Merhaba" diyor. Arkada haber yazıyormuş meğer... Prof Dr Erkan Sevinç, Mesut Varlık, Sezer Altan, Fatih Özfatura, Tuna Sakallı giriyor kapıdan kadro yavaş yavaş toparlanıyor. Sevil Hanım da ekibi ile yanımıza geliyor. Tüm ekip güler yüzlü, hoş sohbet... Dostlarımla güneşin sofrasında buluşuyoruz. Masadaki yerimize oturduktan sonra akrabalarım Saadet ve Hüseyin Erciyas çifti ve magazinin atom karıncası Ercan Akgün aramıza katılıyor. 

Hemen sohbete başlıyoruz. Sevil Hanım ekibini tanıtıyor. Grup Satış Müdürü Gözde Terken, Satış Yetkilisi Mustafa Özarslan, Rezervasyon ve On Line Satış Sorumlusu Deniz Han ve Satış Sorumlusu Merve Aker bizi ağırlıyor. Ben masanın en güzel yerindeyim. Sevil Hanım yanımda, karşımda da Merve Hanım ve Gözde Hanım var. Tanışma turu sonrasında dilek dilemeleri için Marteniçka uzatıyorum Merve ve Gözde'ye... Sevil hocam dileğini dilemiş kolunda var zaten... 

En büyük alkışı yemeklerin kahramanı, mutfağın efendisi Ahmet Yılmaz şef alıyor. Yediklerini değil yaşadıklarını anlat derler ama yemeği pas geçmek mümkün değil Ben demirhindi şerbetini çok sevdim. Yemek sonu sunulan leblebi ve bol tarçınlı boza efsaneydi. Soğuk baklava, tadı damağımda kaldı. Çorba zaten iftarın vazgeçilmezi yanında kızarmış sarımsaklı ekmek... İftariyelikler arasında gizlenen tahinli köz patlıcanı tatmanız gerek... Dana tandır ve üzümlü pilavı da çok sevdim. 

MUHTEŞEM MENÜMÜZ...

Bir de Şef Ahmet Yıldız’ın özenle hazırladığı iftar menüsünü düzenli yazalım. Ne de olsa gecenin en önemli unsuru... 

Menümüzde, İftar tabağı, zencefilli mercimek çorbası, paçanga böreği, iç pilavı eşliğinde sunulan dana tandır ve soğuk baklava yer alırken, lezzeti ve sunumuyla da övgü topladı. Ayrıca, tarihi sürahilerle ikram edilen, ballı demirhindi şerbeti ve leblebili boza, iftarın içecek kısmında fark yarattı.  

GELELİM BALDAN TATLI SOHBETE...

Yaşam Enerji̇ni̇z Bi̇tmesi̇n!

Sevil Hanım yanımızda olunca "Edis nasıl?" diye soruyoruz. Yıldızımız halinden memnun yeni bir albüm hazırlığında stüdyodaymış. Yepyeni şarkılarıyla yine yaza damgasını vuracak gibi. Geçen ay sonu, İstanbul'da müthiş bir konser vererek hayranlarını mutlu etti. Edis, Volkswagen Arena'da yine benzersiz bir sahne performansı sunup, bitmeyen enerjisi ile dansçılarıyla dans edip en güzel şarkılarını seslendirirken, annesi de konseri izleyenler arasında yer almış. Onca işi gücü olmasına rağmen İstanbul'a gidip oğlu ile gurur duyarak geri dönmüş.

YENİ KİTAP YOLDA...

Yazarlığı da sevmiş. İlk kitabı Pes Etmek Yok hakkında olumlu tepkiler alınca, ikinci kitabı kaleme almaya başlayacakmış. Fikir kafasında oluşmuş. Bu kez turizm yazacak. Sonuçta turizm sektörünün duayenlerinden. Londra'da eğitim almış. Otelin her pozisyonunda çalışmış. Mutfağı da oda temizliğini de, ön büroyu da biliyor. Sınav sırasında et pişirirken elini yakmasına rağmen sesini çıkaramamış notumu düşürürler diye acılarla o yemeği en iyi şekilde sunmuş. sonra oğlunu İzmir'de büyütmek için dönüyor. Hilton yeni kurulmak üzere, Edis yeni doğmuş. Hilton'da başlıyor mesleğe... Şu an otel mi olsun hastane de fena fikir değil diye birkaç yıldır çürüyen binada ne çok anı biriktirmiş... Otelcilikte en önemli kısmın ön büro olduğunu söylüyor. Kardeşimde Zeytinburnu Hilton Ön Büroda olunca kulak kabartıyorum. "Ön Büro otelin hem beyni hem de kalbidir. Gelen misafirin tüm bilgileri onda toplanır. Bir daha geldiğinde neyi sevip sevmediğini bilirsin. Kalbisindir onu güler yüzle karşılar ve uğurlarsın. Müşteri seni severse bir daha gelir sevmezse otelin önünden geçmez. Ancak bunu içtenlikle yapmalısın." Ön Bürodan yükselip Genel Müdür olabiliyorsun. (Bizimki yıllardır Ön Büroda takıldı kaldı. Bakalım nasip...) Yazacağı kitapta anılarını anlatırken genç turizmcilere de meslek sırlarını öğretecek. Birçok konu daha konuşuldu. Bir ara tamamlayıcı tıp, zerdeçalın faydalarına bile girdik. 

İLK İMZA YAKIN...

İlk Imza Yakın

PES ETMEK YOK kitabının ilk imza günü de bu Cumartesi 14.00'de Yakın Kitabevi'nde olacak. Tüm okurları ve sevenleri Sevil Görgülü'yü yalnız bırakmayacaktır.  Umut veren kitabı herkesin okuması gerekiyor. Bu kitap bir film bile olabilir. Yolu açık olsun.

VE GECENİN SONU...

Her güzel şeyin bir sonu var. Müsade isteyip kalkıyoruz. Ben Esat Ağabey ile dönüyorum. Beni Üçkuyulara bırakıyor. Yolda neler neler konuştuk? Oda bir daha ki yazının konusu...

AÇIN RADYONUN SESİNİ...

RADYO EGE hit ve sevilen şarkıları, canlı yayınları ile yayım hayatına devam ediyor. EDİS söylüyor. Martılar...

"Dinlettin boynu bükük şarkılar
Ses etmem, susarım anıların hatırına
Sen yoksan ölümden ne farkı var?
Gel etme dön artık, üzülecek martılar
Kitabına uydur sen yine bana gel
Ben kölen olurum, sen gitarıma tel
İlaç ol yaralarıma her acı geçer
Beyaz ol karalarıma, bu nasıl keder?"

DAİMA GÜLÜMSEYİN...