Çiftçilik zor zanaat... Ek, biç, dik, gübrele, sula, buda, çapala, sür, topla, bebek gibi bak ürüne, attığın her adım masraf, masraf, masraf... Yüzü pek gülmese de toprağı ile ilgilenmekten vazgeçmeyen vefakar insanlar, çiftçilerimize sonsuz teşekkürler...
ZEYTİN SİZİ ÇAĞRIYOR...
Zeytinliklerde budama bitti. Şimdi gübreleme zamanı... Ne kadar zor olabilir ki diye düşünerek kankamın bahçesine gittim geçen hafta sonu, ben diyeyim 50 siz anlayın 10 ağacın altını budanmış dallardan kurtarıp, hafif çember şeklinde kazdım. Çoğunu kalp şeklinde yaptım yanlış anlamayın daha kolay diye değil Zeytin Anaya sevgimden...
Bir haftadır kendime gelemedim. Belim, omzum, bacaklarım tutmuyor. Neyse 5 litre süt verdiler de yoğurt yaptı Tülin Sultan, o biraz acımı dindirdi. Zeytinler olunca da bir kavanoz zeytin, 5 lt zeytinyağı alacağım. Gerçi bu kadar yorulmasaydım da alıyordum.
Her ağaç kadın gibi, okşayıp seviyorsun. Soğuk geceler sarılarak ısıtıyor. En güzel gübre ile besliyorsun. Uzayan dalları buduyor. Meyve verince, saçlarını tarayarak ürünü topluyorsun. Suyunu sıkıp, bin derde deva zeytinyağı elde ediyorsun. Tam hakkını alamasan bile Zeytin Anaya teşekkür edip, Allah'a şükrediyorsun. Zeytinyağına batırılan gevreğin lezzeti tüm yorgunluğumuzu alıyor.
KADINLAR GÜNÜN KUTLU OLSUN...
Kadınlar Günün kutlu olsun Zeytin Ana... Sana sevgimiz ölmez, sonsuza dek birlikteyiz. Seni kesip, maden aramaya çalışanlara karşıyız. Biliriz ki üstteki altın alttakinden değerlidir. Seni kimsenin ağlatmasına izin vermeyeceğiz Zeytin Anam... Birkaç yıl önce seninle röportaj yapıp, gözyaşlarını silmeye çalışmıştım yine bir 8 Mart sabahı...
Bu arada tüm kadınların günü de kutlu olsun. Baharın başlangıcında kutlanan bugün çok önemli...
Bilirim ki ülkemde kadınlar güneşten erken doğar. İyi ki varlar. Bugün kadınlara çiçek, böcek hediye etme günü değil tabii ki! Tarihçesini biliyor, emek için canını feda eden kadınları da anıyorum ama çevremizde bulunan kadınlara bir karanfil alıp, gönüllerini almak yüzlerinde hafif bir tebessüm oluşturmanın nesi kötü... Emeksiz kadın olmadığının bilinciyle tüm kadınların gününü kutluyorum.
EMEKLİLER EMEKLİYOR...
Bildiğiniz gibi geçen yıl Emekli, bu yıl ise Aile Yılı ilan edildi. Ancak emekli yürüyemiyor EMEKLİYOR adeta... Çoğunun beli bükük, ucuz ekmek, yumurta, et kuyruğunda saatlerce bekliyorlar. Her kuyrukta ayrı yerlerde... Umutları bayram ikramiyesinde o da taş çatlasın 5 bin lira olacak gibi... Değil torunlarına bakmak, harçlık veremeyecek duruma geldiler. Ailelerin yüzü gülmüyor. "Ekonomi tıkırında kriz var bunalım var..." nedense kulağıma Timur Selçuk'un sesi geldi. Piyanonuyu tıngırdatarak ne güzel söylerdi. Değişen bir şey yok yani...
BİR YILDIZ DAHA KAYDI
Yazamadım. İnanamadım. İçimde iyileşeceğine dair hep bir umut vardı. "Ben ölürsem akşamüstü ölürüm" derdi. Yanılmadı. Acı haberi akşamüstü geldi. Doktorlar durumunun kötü olduğunu söylediler. Sonra da... Eşkiya dünyaya hükümdar olmadı ama sen gittin... Hasretinle yanacak gönlümüz... Aldırma gönül deyip, güzel günler görme umudumuzu kaybetmeyip, motorları maviliklere süreceğiz. Bekle bizi İstanbul... Evet bizi seven öldü, gittin gideli içimiz soğuk.. Hava nasıl oralarda? Sen de bizi şimdiden özledin değil mi? Biz seni çok özledik gülümsüyoruz gökyüzüne seni düşünerek...
Bu dünyadan bir Edip Akbayram geçti. Mert, dürüst, memleketine sevdalı insan nasıl olur bize öğretti. Görevini tamamladı gitti. O kadar alçakgönüllüydü ki, Ege TV ve Radyo Ege'ye de konuk etmiştik. Tek başına gelmiş. Sıcacık sohbeti, güler yüzü ile içimizi ısıtmıştı. Çocukluğumun bir yıldızı daha kaydı. Güle güle ustam... Bıraktığın emanetler başımızın üstünde... Yürüdüğün yol yolumuz... Aşkolsun sana... Haberin var mı?
RAMAZAN EĞLENCESİ...
Ramazan ayında en büyük eğlencem reklam kuşaklarını izlemek... Çoğu profesyonel ve güzel... Bir kısmı hep aynı yıllardır değişmiyor. Bazılarını ise ana okulunda çocuklara yazdırsalar daha güzel sonuç alırlardı.
Türkiye için iftar, bizim için iftihar vakti kaçıncı sezonunu yaşayan bir slogan Ege Tv'de kullanırdık kapanalı 8 yıl oldu. Bu süte aşık firmanın reklamını hala severek izliyoruz..
Ramazan ayında oruç su, zeytin ya da hurma ile açılır sanıyorsanız yanılırsınız. Her yıl öyle güzel prodüksiyonları, yerel sloganlarla süslüyorlar ki etkilenmemeniz mümkün değil! Tatlı mı acı mı bilemediğimiz siyah içecek artık soframızın vazgeçilmezi oldu. Zararını bilip, tükettiğimiz sihirli içecek... Boykotu Türkiye'de falancanın emeğiyle üretildi dıyerek yıkan, şişelere ismimizi kazıyan global markadan bahsediyorum. Bu arada 'Tunç' yazanı bulursanız getirin. Teyzemin eve yetişemeyeceklerini anlayarak, şişeyi çantasından çıkarıp, orucunu açsın diye trafiğe takılan torununa uzatması süper... Bu yıl dostluğun kapısı sloganları... Dostluğun kapısı açılınca mucizeleri yakalayabiliriz...
Gelelim başarısız bulduğum reklama, frekansı bıktırır derecede yoğun giren üç harfli bankanın reklamına... Ramazan geçti... Olur mu yeni girdik Ramazana... Bak Mert Ramazan Demir (Yalının çapkını)... Ben geçtim siz de Ramazan geçmeden bankanın imkanlarından yararlanın... Ha ha ha... Kaç kişi bu reklamdan sonra bu bankanın kredi kartını aldı acaba? Bu arada oyuncular sevimli ben metin yazarına taktım. Neyse haftaya reklamlara devam ederim. Şimdilik hoşça kalın.
DAVULCU MU?
Bu arada davulcu pek geçmiyor. İftara alarm kurarak kalkıyoruz. Ben zil seslerinden nefret ettiğim için şarkı ayarladım. "Allahım neydi günahım?" Büyük Usta'ya selam olsun.
AÇIN RADYONUN SESİNİ...
RADYO EGE en hit ve sevilen şarkılarla yayınına devam ediyor. Bayındır'dan Hüsniye, Tire'den Emine, Ödemiş'den Zeynep istemiş. Soner Sarıkabadayı söylüyor. Mevzu Derin... Tüm kadınlara gelsin.
"Ben sendeyim, olsana sen benim her şeyim, bir nefesim en sendeyim, bakma dışarı ben içerdeyim... Bir yanım al diyor, bir yanım sal, duruyorum aynı yerde yürürken de, sebepleri nin bir çoğu masal, bite biliyor aşk bazen sürüyor kendi de... Gerçi mevzu derin sorunum sana aşırı eğilim..."
DAİMA GÜLÜMSEYİN...
