Her yıl iple çektiğimiz Ramazan ayı geldi çattı. On bir ayın sultanı olarak adlandırılan mübarek ay, geçmişte büyük coşku ve heyecanla karşılanırdı.

Bakıyorum da son yıllarda Ramazan'ın o eski ruhu kaybolmuş gibi görünüyor. Peki, gerçekten de Ramazan eskisi gibi mi? Yoksa zamanla değişen hayat tarzlarımız kutsal ayın ruhunu da mı değiştirdi?

Paylaşım kültürümüz kayboldu...

Paylaşım kültürümüz kayboldu...

Eskiden Ramazan ayı denildiğinde akla gelen ilk şey paylaşım olurdu. Aile sofraları kalabalıktı, iftar davetleri düzenlenir, eş, dost, akraba bir araya gelirdi. Sofralar sadece yemeklerle değil, muhabbetle de bereketlenirdi.

Oysa bugün, çoğu insan yalnız başına iftarını açıyor... Davetlerin yerini yalnızlık, sohbetlerin yerini ise sessizlik aldı. Oysaki biz paylaşmayı seven bir millettik, ne ara böyle yalnızlaşmaya başladık? Bilmiyorum...

Eski tadı var mı dersiniz?

Eski tadı var mı dersiniz?

Ramazan’ın kendine has bir lezzet dünyası vardı. Oruç açıldığında iftar sofralarımızda güllaç, tulumba tatlısı, şerbetler olurdu.

Birçok evde iftardan sonra geleneksel tatlılar yenir, Ramazan’a özel lezzetler hazırlanırdı açıkçası bizim evde her iftar yemeği sonrası tulumba tatlısı yenirdi.

Şimdilerde her şey sıradanlaşmış gibi. O tulumba tatlısının, güllacın eski tadı var mı dersiniz? Yoksa biz mi artık eskisi gibi heyecanlanmıyoruz?

Sahurun sessizliği

Sahurun sessizliği

Ramazan ayının en güzel geleneklerinden biri de sahur vakitleriydi... Gece yarısı davulcular sokaklarda dolaşır, herkesi sahura uyandırırdı. Geçiğimiz Ramazan ayı'nda olduğu gibi sanırım bu Ramazan ayı'nda da o eski sahur coşkusu azaldı.

Genel olarak herkes davul sesinden rahatsız oluyor. Tahammülsüzleştiğimizi hissediyor musunuz? Eskiden sokaktan gelen davul sesi bizi Ramazan’a daha çok bağlarken, şimdi şikayet konusu haline geldi. Acaba gerçekten de hiçbir şeye hevesimiz kalmadı mı?

Bayramlar da eski tadında değil

Bayramlar da eski tadında değil

Sadece Ramazan değil, bayramlar da eskisi gibi kutlanmıyor. Çocukların kapı kapı dolaşıp şeker topladığı, bayram sabahı büyüklerin ellerinin öpüldüğü günler gitgide azaldı, azalmaya da devam edecek gibi görünüyor...

Bayram ziyaretleri bile artık bir telefon mesajına, belki de sosyal medyada atılan bir kutlamaya dönüştü. Zorunlu tebessümler, formalite icabı kutlamalar derken bayramın da eski neşesi kalmadı.

Eski Ramazanların samimiyetini, içtenliğini ve paylaşımlarını özlemediğimi söylesem yalan olur. O sıcak sofraları, kalabalık iftarları, sahurun heyecanını... Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın...