Geçen Cumartesi bizim için çok özel bir gündü. "Ahmet Çelik yedinci kez Gazi Koşusu'nu kazandı." Bu değil... "fKanal İstanbul start verdi." Yok yok... Bunlardan da önemli bir haberimiz vardı... İcra Kurulu Başkanımız Hakan Kandemir ve CHP Karşıyaka İlçe Başkanımız Serdar Koç'un kızı, Avukatımız Cansu Koç evlilik sandalına bindi. O çok özel dakikaları sizin için takip ettim. Hadi alın kahvenizi elinize başlıyoruz...
Mutlu Aşk Vardır...
Yıllar geçse de dünmüş gibi hatırlanacak saatlere geri dönelim. Şubat ayında, sevgililer günü ertesi "Çölde vaha" gibi birbirlerini bulan çift, Cumartesi sabahına oldukça heyecanlı uyandılar. Kandemir, Koç'a bir sürpriz yapmak istiyordu. Elinin altında bölgenin en güçlü sesi vardı. Radyo Ege'nin Prensi ile planladılar. Balamir aracılığıyla milyonların şahitliğinde evlilik teklif edildi. Bu özel teklifte oldukça duygusal anlar yaşandı.
Sürpriz Teklif...
"Seni beklemişim bilmeden bu zamana kadar, beklerken sana koşmuşum aslında... Kalbimi sana açtım. Hoşgeldin dünyama sevdiğim. Hoşgeldin hayatımın adı. Şimdi, birlikte kuracağımız hayatta, kalbime imzanı atar mısın? Benimle evlenir misin?"
Koç, bu teklifi beklemiyordu. Akşam için hazırlık yaparken gelen özel soru karşısında durakladı ve beklenen cevabı verdi. "Sonsuza dek Evetttt... "
Başkanlar Buluştu...
Akşam 18.30'da başkanlar kız isteme ve nişan için buluşacaklardı. Bizde heyecanlıydık. Kulağımızda sürekli Göksel'den "Çölde Bi Vaha" şarkısı çalıyordu ki aniden bir çöl fırtınası çıktı. Ama fırtınalar koparsa kopsundu bu aşkın önünde hiçbir şey engel değildi.
Son Mühür Ekibi Nişanda...
Cihan ve Murat ile birlikte, misafirlerden önce CHP Karşıyaka İlçe Başkanımız Serdar Koç'un evindeydik. Kamera, fotoğraf makinası ile bendeniz kamber göreve hazırdık... Ardımızdan Kandemir ailesi geldi. Çikolata ve kırmızı gül demediyle gelen Hakan Beyi, Cansu Hanım kapıda karşıladı. Kıpkırmızı elbisesiyle bir gül gibiydi. CHP Kemalpaşa önceki dönem İlçe Başkanı Mehmet Ayçil'de aileden biri olarak yanlarındaydı. Sonra Kemalpaşa'nın Reisi Rıdvan Karakayalı geldi. İlçesi hortumdan etkilenmişti, yaraları sarmış, daha önceden söz verdiği için kız istemeye gelmişti. Bir nevi erkek tarafı sayılan Karşıyaka'nın Şehri emini Dr. Cemil Tugay'ı ve saatler 19.20'yi gösterirken Karabağlar Başkanımız Muhittin Selvitopu'nu karşıladık. Artık tüm konuklar gelmişti. Kahveler ikram edildi. Çikolatalar yenildi.
Tuzlu Kahve...
Mutfağa doğru hareket ettik. Cansu Hanımı sıkıştırdık. Damat beye geleneksel tuzlu kahve yapacak mısınız? Aldığımız cevap karşısında bu sevginin ne kadar kutsal olduğunu anladık. "Ona kıyamadığım için yapmayacağım"
Beklenen Saat Geldi...
Serdar Başkan belli etmemeye çalışsa da oldukça heyecanlıydı. Ceketi ve kravatı bir kenara attı. Sıcak ortam biraz terletti sanki... Türkiye saatleri tam 19.34'ü gösterirken Başkan Karakayalı aldı sazı eline... "Gençler birbirini tanımış, sevmiş artık biz büyükleri olarak onlara destek olmamız gerekir. Allahın emri, peygamberin kavli ile oğlumuz Hakan'a, kızınız Cansu'yu istiyoruz" Serdar Başkan gururla bir nefes çekti içine, "Mutluluklar dilerim ama" dedi. Topu göğsünde yumuşatıp pası, Karşıyaka'nın Reisi Cemil Tugay'a vererek, kararı ona bıraktı. Başkan Tugay ise bizim evde kadınlar karar verir diye pası eşine attı. O da hiç beklemeden Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu'na, "Son kararı büyüğümüz Muhittin Başkan verir." diyerek. Muhittin Başkan golü attı. "Madem gençler sevmiş birbirini bize evet demek düşer." Bu söz Hakan Beyin rahat bir soluk almasını sağladı. Elinde sıkıca tuttuğu fincanı kenara bıraktı. Annemiz Fatma Hanım, gururla, gülümseyen gözlerle oğluna ve gelinine baktı. Artık bir kızı daha olmuştu. Rıdvan Başkan ve Mehmet Başkan sevinçten havalara zıpladı. Nilüfer Hanım ve Mustafa bey de ağabeylerinin bu özel gününde oldukça keyifliydiler.
Sıra Yüzüklerde...
Bütün aile kahkahalarla ayağa kalktı. Evin en güzel köşesine geçildi. Genç çiftin kalp atışları hissediliyordu. Nişan tepsisi bir an bendeniz kamberin elinde kaldı. Yüzükleri başkanlara uzattım. Cemil Başkan Hakan'ın, Muhittin Başkan ise Cansu'nun yüzüklerini taktı. Makas ise Rıdvan Başkanın elindeydi. Kırmızı kurdela bu kez mutluluğa ilk adıma açılıyordu. Başkan bir çırpıda hayırlı olsun diyerek kesti... Hakan bir an daldı, boşluğa baktı, çok uzaklardaydı sanki... Bir hafta önce, babalar gününde, andığı babasını düşündü. "Oda aramızda olsaydı keşke" dedi içinden... Kimbilir belki de görüyordu oğlunun mürüvetini... Gülümsedi. Cansu'nun elini tuttu. Bir daha hiç bırakmayacaktı bu eli...
Mutluluklar...
Şehnaz Anne kızını, Atakan ablasını gözleri dolarak takip etti. Mutluluk gözyaşlarıdır bu... Serdar Başkanım ise "Kız alma, verme bunlar bir gelenek, benim bir oğlum daha oldu. Mutlu olsunlar" diyordu... Mutlu olacaklarına adım gibi eminim...
Özel Not...
Şehnaz anneme ve teyzeme zeytinyağlılar ve diğerleri için özel teşekkür... Çok lezzetliydi. Dolmadan bir tane alsam, çerkes tavuğunun hatırı kalıyordu. Börekten yesem, kekin boynu bükük... Pasta ise muhteşem...
Düğün...
Düğün tarihi de çok uzak değil. 19 Eylül'de kimseye söz vermeyin bizimlesiniz... Sürprizlerimiz var. Şimdiden notunuzu alın... 19.09 saat:20.21
Açın Radyonuzun Sesini...
Radyo Ege'de Fettah Can söylüyor 'Evlilik Sandalı'
"Bugün olmazsa yarın olur diye
Erteledim düşlerimi bir yabancı gülüşe
Razı oldum işte dahası var mı
Terketmedim sevgilimi bir yalancı gülüşe, bir yabancı gülüşe
Yıldızları indir, bu gece gözlerine
Utandırır beni gölgeler, aşk oyunu neyime
Yıldızları indir, bu gece gözlerine
Utandırır beni gölgeler, aşk oyunu neyime
Ben inanırım sen inanmasan da aşkın saflığına
Hayat uzun kötü şeyleri sakın getirme aklına
Ben inanırım sen inanmasan da aşkın saflığına
Yaramazlık yok binmeden evlilik sandalına... "
Haftaya görüşebilmek dileğiyle, daima gülümseyin...