Evliliklerin en çok tercih edildiği mevsimdeyiz. Niyeyse sanki kışın evlenmek günahmış gibi hep bu sezon bekleniyor. Doğal olarak da bu sezonu değerlendiren kır bahçeleri ücretlerini bu mantığa göre belirliyor. Sadece kır bahçeleri değil altının ekonomisi bile bu mantığa göre şekilleniyor. Oysa daha uygun bir düğün hazırlığı yapmak bu mevsim dışında pekala mümkün görünüyorken bu yaz ayında ısrarımızın nedenini çözmüş değilim.


Kışın yapılacak düğünün avantajları sadece salon kirasının düşüklüğü  ile değil balayı dediğimiz bir adetimiz daha var ki aslında kış ayında bile gidilecek o kadar çok yer var ki illa sıcak bir yer tercih edilecekse yurt dışı da daha ucuz ve tercihler arasında yer alabilir. Üstelik yurt dışında da o kadar avantajlı ve uygun yerler varken bu opsiyonu da değerlendirmek güzel olabilir. Kaldı ki farklı bir memleketi gezmenin avantajı ve hatırası da unutulmaz olabilir.


Ama yaz olsun yemekli olsun bir kere olacak olmuşken en iyisi olsun derken sadece bir kaç saat için o kadar masrafa değer mi? 
Yaz ayında faiş gelinlik fiyatları da cabası. Belki denk gelmişsinizdir şimdilerde gelinliği denemek bile artık ücretli. Tabii ki onlara da hak veriyorum bir gelinliği denemekle karar verilmiyor ama gittiğiniz abiye ve gelinlik mağazası da nerdeyse tüm gününü bazen bir müşteriye ayırması gerekebiliyor ve  saatlerce bakıp almadan çıktığında onlarda bir sonraki müşterilerini bazen ötelemek ya da kaybetmek durumunda kalabiliyorlar.  Diyeceksiniz ki gelinliği ömründe belki bir kez alacak ama onu da tıpkı salon kirası gibi düşünün sadece bir kaç saat giyecek ve o günün anısına bir kaç poz fotoğraf çekip anı ölümsüzleştirmek isteyecekler. Yine de bu geleneği daha uygun ve belki de daha anlamlı farklı mevsimlerde değerlendirmek daha avantajlı olabilir. 


Biz de bir tabir vardır gelene gidilir ve doğal olarak da düğüne çağrılan davetliler de öncelikli bu mantığa göre seçilir. Akraba, eş, dost, iş arkadaşları gibi bir skaladan davetliler tercih ediliyor. Sanki ince bir hesap da görülüyor. Bu takı yapar, bu sadece gelir gibi düşünmek de maalesef düğünü sanki ticari bir amaca taşıyor. Bu zaman da düğün yapmak hiç de kolay da değil. Evlenmek zaten başlı başına büyük bir masraf ama sadece takılara güvenerek de düğün planı yapılamaz. Ama evlilik elbette bir defa yapılsın istenir ve olmuşken en iyisi olsun istenir. Ancak evlenmek sadece düğünden ibaret olmadığı için de ayağını bazen yorganına göre uzatmak gerek. 


Bir ev kurmanın minimum maliyeti ve bir düğünün minimum maliyetleri orta da bu yüzden iyi hesabı yapmak gerek. Elbette evdeki hesap çarşıya uymuyor ama fazla açılmak da hele de bu şartlarda çok manasız. Düğünü desinler diye yapmak işin sadece show kısmı olur. O günün şartları ve gelir gideri hesaplayıp iyice süzgeçten geçirip öyle hareket etmek en doğrusu.


Biz evlenirken düğün yapmadık ama dedik ki nikahtan sonra bir mekanda eğlenelim isteyen eşlik etsin gelemeyecek olanlarda nikah sonrası takısını yapsın yine birlikte eğlenmek istiyorsak bunu bu şekilde yapalım dedik ve gayette güzel eğlendik.


Düğüne sadece birkaç saat için eğlenceye ayıracağımız miktara da çok güzel bir balayı yaptık. Üstelik beyaz eşyalarımız gibi evin temel ihtiyaçlarına da bütçemiz yetti.
Demem o ki dillere destan bir düğün yerine birçok alternatifi değerlendirip hem eş, dost, akraba ile eğlenip hem de ayağımızı yorganımıza göre uzattık. Bizim de gelinlikli fotoğraflarımız oldu güzel anılarımız da oldu ve gayet de güzel ve içimize sinen bir nikah törenimiz mini eğlencemiz de oldu. Hiç de içimizde de kalmadı. 


Yemekli bir sünnet düğünü yaptık oğlumuza durumlarımız biraz daha uygun olunca ve gördük ki gelen hiç kimseyi memnun edemedik. Yok yemek niye böyleydi yok bizi nereye oturttular gibi bir sürü memnuniyetsizlikleri de duyduk. Oysa ki kendi nikahımız da aldığımız bu kararı da yine hemen hemen aynı kişiler takdir  etmişti. İnsanları memnun etmek gerçekten çok zor. Önemli olan huzurlu bir yuva kurmak ve kendi ayakları üzerinde durabilmek. Şartlar neyi gösterir bilemiyorsunuz ve öyle bir sünnet yaptık ki herkesi memnun edemesek de biz çok eğlendik ve kendi düğünümüzü de oğlumuzun sünnetin de  bir nevi telafi ettik.


Demem o ki düğün sezonu açıldı Allah yeni evlenecek olanlara kolaylıklar versln. Bazen yaşanmışlıklar altın değerinde olabilir. Her şeyi illa yaşayarak deneyimlemektense yaşanmışlıkları tecrübe edinmek dünyanın en büyük nimeti. Bu yüzden yaşca büyükleri dinlemek onların yaşanmışlıklarından iyisi ve kötüsü ile ders almak gerekir. 


Keşke dememek için iyi ki demek için hayattaki en güzel şey de bu bence.
Düğün sezonunda belki bir fikir olur diye yaşadıklarımı paylaşmak istedim. 
Son karar elbette yeni evlenecek olanların.


Küçük bir mizahi dille de biraz ortamı yumuşatalım. Eskiden ev alınırdı ve pembe panjurlu bir evimiz olsun başımızı sokacağımız denirdi ve günümüze ev- len - mek kelimesi böyle gelmişti. Şimdi apartmanlarda katlarda oturuyoruz şimdi ise ev- len - mek kelimesinin yerini kat- lan- mak olarak almaması için acele etmeyin ve kararlarınızı birkaç defa gözden geçirin yaşanmışlıklardan dersler alın... 

Bir yastıkda kocamanız dileğiyle.