Yeni yıla sayılı saatler kaldı. Her yıl bitiminde geçtiğimiz yıl içinde neler yaptığıma şöyle bir göz atarım. Notlar alırım… Kendime neler katmışım, neler ortaya çıkarmışım, hatalarım, eksikliklerim neler? Kusurlarımla nasıl başa çıkmışım? Daha iyisi için ne yapmalıyım? Ulaştığım hayallerim hangileri? Ve yenileri için ne yapmalıyım? Bu ve buna benzer sorular ile onların cevapları beni yeni yıla hazırlar…
KENDİ HİKAYENİ ANLATMAK...
2024 benim için önemli bir virajdı. Medyadaki 25 yılım emekliliğimle tescillendi. Bu yıllar içindeki birikimlerimi öğrencilerimle 2 farklı üniversitede paylaşmaya başladım. 25 kişiden oluşan Herkes Biraz Yazar ekibi ile birlikte yazdığımız Dostluk Kazansın kitabımızı çıkardık. Birçok ödül aldı. En çok satan kitaplar arasına girdi. Üç yıldır her Salı saat:14.00'da Radyo Ege'de yayınlanan Tutkunun Peşinde programında şair, yazar, müzisyen konuklarım oldu. Yeni kitap projeleri, yeni filmler, ödüller ve daha neler neler… Bu yıl yapay zeka yılıydı Suno ile iki şarkımı besteledik. GECE ve EKSİLDİM listeleri zorlayacak. Yılın son günlerinde de "Bağ" filmi ile 12. Uluslararası İpek Yolu Film Festivali'nde En İyi Film ödülünü kazandık. Hala tutkularımın peşindeyim. 2024 sana teşekkür ederim, senden aldıklarım için… İstanbul'a ödül almaya gitmişken biraz şehri gezdim.
İSTANBUL'DA BEN...
İstanbul’a her gittiğimde olduğu gibi yeni yerler keşfedederim. Bu kez hedefim sarnıçlardı… Kentte su kaynaklarının yetersizliğinin yanı sıra nüfus yoğunluğu ve yaşanan kuşatmalar nedeniyle, suyun depolanacağı yapılara ihtiyaç duyulmuş. Yüzyıllar boyunca şehrin su depoları olarak açık ve kapalı sarnıçlar kullanılırken; Şerefiye ve Yerebatan gibi görkemli kapalı sarnıçların ağırlıklı olarak Büyük Saray ve banyolara su sağladığı biliniyor.
Yerebatan Sarnıcı, 526-527 senelerinde Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılmış. Ayasofya'nın güneybatısında yer alan bu kapalı sarnıç, şehrin bir dönemler su ihtiyacını karşılıyordu. Suyun içerisinden yükselen pek çok mermer sütun nedeni ile Yerebatan Sarayı olarak da bilinir.
1600 yıllık tarihiyle görenleri büyüleyen Şerefiye Sarnıcında ise, Türkiye’de ilk olan 360° projection mapping sistemi ile tarih, sanat ve teknoloji buluşuyor.
Sarnıçta bulunan Medusa başı, bazı rivayetlere ve hikayelere konu olmuştur. Bunlardan biri de şöyle:
"Bir efsaneye göre Medusa, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgona’ dan biridir. Bu üç kız kardeşten yılan başlı Medusa, kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. Bir görüşe göre o dönemde büyük yapılar ve özel yerleri korumak için Gorgona resim ve heykelleri kullanılırdı ve sarnıca Medusa başının konulması da bu yüzdendir."