Mustafa Kemal Atatürk
Bugünlerde 98 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl kurulduğunu yani Cumhuriyet’in ilanına geliş sürecinde yaşananları özetlemeye çalışacağım. Çünkü işgalci emperyalist güçlerin nasıl bertaraf edilerek bağımsızlığımızı ilan ettiğimizi, bugün yaşadığımız bu toprakların nasıl kazanıldığını, içimizdeki hainlerin işbirlikçilerine 98 yıl boyunca bu ülkeyi nasıl peşkeş çektiklerini unutmaya başladık. En önemlisi de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bu fedakâr halkın, içimizdeki hain ve pisliklerle 100 yıldır nasıl mücadele ettikleri göz ardı ettirilerek, “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” zihniyetinin hakim olduğu bir toplum haline nasıl getirildik, bunlara değineceğim.
Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu bir vatandaşı, ülkesine 60 yıl bir “eğitim neferi” ve 50 yılı aşkın süre de “basın emekçisi” olarak hizmet veren bir Türk evladı olarak yukarıda yazdıklarıma ekleyecek aslında daha o kadar çok çarpıklık ve rezillik var ki, onları yazmaya kalkışsam 500’er sayfalık en az üç ciltlik bir eser ortaya çıkarırım. Sonra ne mi olur? Ortalık epey karışır. Çünkü yaşamımdaki çalışma sürem içinde o kadar çok bencil, kendini bugün sevmediğimiz lider bozuntuları olan, kendini üstün gören, sahtekar, yalaka, sapık, rezil ve seviyesiz kişilerle çalıştım ki… Memuriyet yaşamımda haksız ve yanlış işlere karşı çıktığım, kişisel beklentilere çanak tutmadığım için yedi kez cezalandırıldım. Yani toplumun sırtından maddi ve manevi (1) beklentileri ile makam ve saltanat düşkünlüğü olanlar yüzünden ne yazık ki bu güzel yurdumuz Anadolu neler yaşadı neler…
10’uncu yüz yıldan günümüze kadar geçen süre içinde Türk toplumu müthiş çalkantılar yaşadı. Emeviler’in Arap ulusçuluğu politikasına karşı çıkıp, yerine kurulan Abbasi Devleti’nin daha evrensel bir politika izlemesiyle Türkler İslâmiyet’le buluştu. Ama İslâm dinimiz tarih boyunca bugün olduğu gibi yalan yanlış ve lider bozuntularının kişisel beklentileri için kullanıldı. Türkler’in Anadolu’da kurduğu devletlerden Selçuklu Devleti o tarihten itibaren Türk yurdu oldu. “Anadolu Selçuklu Devleti” kurulduktan sonra ne değerler çıktı bu topraklardan. Mevlâna Celâleddin, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli v.b. daha ismini sayamayacağım onlarca büyük insan ve lider yetişti bu topraklarda. Benim için bu topraklarda yetişen en büyük lider mi?
*Bugün içinde yaşadığımız ve “Vatanım” diye gururla söylediğimiz bu toprakları günümüz terimleriyle belirtecek olursam, üstün zekâsı, üstün cesareti ve üstün liderliği ile yedi emperyalist ülkeden kurtarıp bize emanet eden;
*“Tek Başkomutanım”,
*“Tek Başöğretmenim”,
*“İlk Cumhurbaşkanım”,
*Kadınlara tüm dünyada “ilk seçme ve seçilme hakkını veren” liderim,
*İstiklâl Savaşı sonrası kalkınmanın ilk unsuru olarak tarımı ve çiftçiyi destekleyen, köylüye “Milletin Efendisi” diyerek emeğin ve alın terinin ne kadar kutsal bir değer olduğunu topluma enjekte eden tek reisim,
*Yaşamı boyunca elde ettiği tüm mal ve manevi varlığını kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakan liderim.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
“Mustafa Kemal Bey” bugünlere nasıl mı geldi?
Osmanlı Devleti’nin parçalanma süreci, 1’nci Dünya Savaşı başladı ve 1 Mart 1914’te Yarbay olan Mustafa Kemal, Arıburnu zaferini kazandı. 31 Mart 1918’de Yıldırım Orduları’nın başına atandı ama kısa süre sonra görevden alındı, o da 13 Kasım 1918’de İstanbul’a döndü. Anadolu’nun işgal sürecini yakından izleyen Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Amasya, Erzurum, Sivas, Balıkesir, Nazilli, Muğla ve Doğu Trakya kongreleri sonrası Kuvayı Milliye direniş birlikleri kuruldu. Sonra sırasıyla Meclis-i Mebusan ve Misak-ı Milli oluşturuldu ve 23 Nisan 1920’de Kurucu Meclis ifadesi yerine “Selahiyet-i Fevkaladeyi Haiz Bir Meclis” deyimi ile “Olağanüstü Yetkilere Sahip Bir Meclis” olan Büyük Millet Meclisi (BMM) oluşturuldu. Ulusal Egemenlik kavramı da eklenerek Mustafa Kemal meclisi mebusan tarafından ilk “Meclis Başkanı” seçildi. Alınan kararlar sonrası BMM’ye “Türkiye” kelimesi eklendi ve TBMM adını aldı. 1920 yılında Ulusal Ordumuz kuruldu ve “Kurtuluş Savaşı” kararı alındı. Başkomutan olarak da Mustafa Kemal Paşa atandı. 26 Ağustos 1922’de Dumlupınar zaferi sonrası ilerleyen Türk Ordusu 9 Eylül 1922’de İzmir’i düşman işgalinden kurtardı. Devamında da Anadolu ve Trakya düşmanlardan temizlendi. 20 Kasım 1922’deki Lozan Barışı ile yeni bir Türk Devleti, Türkiye Cumhuriyeti adıyla varlığını ve bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirdi. Böylece 1’nci Dünya Savaşı hukuksal olarak sona erdi. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti adını alan yurdumuz 29 Ekim 2021’e yani 98’inci yılına kavuştu. 10 Kasım 1938’de sonsuzluğa uğurladığımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 13 Kasım 1918’den itibaren 156 kez suikaste uğradığını biliyor musunuz? Zannetmem.
Genç bir yaşta kaybettiğimiz en büyük liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile bu vatanın oluşmasında canını veren kahramanlarımızı rahmetle anıyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
En büyük bayram, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.