Dün sabah, Türkiye’nin büyük bir bölümü bembeyaz bir örtüyle uyandı. Yılın ilk karı düşmüş ve tabiat kendini kışın soğuk ama büyüleyici kollarına bırakmıştı. Ancak bu beyaz masala İzmir her sene olduğu gibi katılamadı... Şehir yine  kardan mahrum bir sabaha gözlerini açtı. Kar yağdı, soğuğu bize kaldı. Ne var ki, bu yıl kışın erken gelmesi, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının geniş bir coğrafyayı kaplaması, sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda yaşamsal bir umut taşıyor.

Kışın gelişi, kimi için mutluluğun habercisi, kimi içinse bir sabır testi. Ben bir yaz insanıyım. Güneşin sıcaklığını, denizin cazibesini ve uzun yaz akşamlarını tercih edenlerdenim ancak Türkiye’nin kuraklık sınırında olduğu, barajların alarm verdiği bir dönemdeyiz. Bu nedenle, her bir kar tanesi, geleceğimiz için bir damla su anlamına geliyor.

Romantizmin tam zamanı

Kış sevenler için şimdi romantizmin tam zamanı. Dışarıda lapa lapa yağan karın altında el ele yürüyen çiftler, pencere kenarında kahve eşliğinde okunan kitaplar ve sıcak battaniyelere sarılmanın verdiği huzur... Kış, yaşamın temposunu yavaşlatıyor ve bize bir nefes alma fırsatı sunuyor. Romantik anların yanında, kışın sunduğu bu sakinlik, içsel bir huzuru da beraberinde getiriyor. Ancak yaz mevsiminin enerjisini sevenler için bu kadar erken gelen bir kış, sabırsızlıkla baharın gelişini beklemek anlamına gelebilir. Kış, sadece fiziksel değil, duygusal anlamda da değişimi beraberinde getiriyor. Doğa, karın altında kendini yenilerken, biz insanlar da yeni başlangıçlar için bir hazırlık sürecine giriyoruz. Soğuk havalar belki içimizi üşütüyor, ama aynı zamanda evlerimizi, sofralarımızı ve kalplerimizi ısıtmayı hatırlatıyor.

Erken geldi. Erken gitsin...

Bu yıl kış erken geldi ve umarım aynı hızla vedasını da eder. Ama karın yağdığı her anı bir armağan gibi görmeliyiz. Çünkü her bir kar tanesi, doğanın bize sunduğu bir şans. Yaza kadar bu beyaz büyüyü hem görsel bir şölen hem de bir yaşam kaynağı olarak değerlendirmek, geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak. Peki siz kışı nasıl görüyorsunuz? Bir romantik masal mı, yoksa yazın sıcak kollarını özleten bir ara dönem mi? Her iki durumda da, doğanın döngüsüne saygıyla yaklaşmalı ve her mevsimi, getirdiği tüm güzelliklerle kucaklamalıyız.

Tekrar görüşünceye kadar hoşça kalın.