Ramazan ayının yirmi sekizinci gününden herkese merhaba…
Ramazan ayının bitmesine bir gün kaldı, Ramazan boyunca İzmir’de tarihe tanıklık eden camileri, semtlerini, inşa edenlerini elimizden geldiğince sizlere tanıtmaya, anlatmaya çalıştık.
Bugün yine sizlere İzmir’in tarihi dokusuyla meşhur Basmane semtinde, Tilkilik Caddesinde konumlanmış Mumyakmaz Hacı Veli Cami'ni anlayacağım.
İzmir’de hangi yaştan olursa olsun, tarihi ve manevi bir atmosfer arayan herkesin ilgisini çekecek kadar ilginç bir geçmişe sahip, şehiri gezerken kimsenin fark etmeden önünden geçtiği cami, her köşesinde tarih kokan bir mekan. Hem yapısı hem de çevresindeki efsanevi hikayelerle camiyi tanıtmaya başlamadan önce gelin size bu cami adını nasıl aldı, nereden, kimden aldı? Onun hikayesini anlatalım.
Haci Veli Ağa, bir gün, akşam yatsı namazı için camiye gelirken, dışarıda bekleyen cemaatine yaklaşmış ve neden içeri girmediklerini sormuş. Cemaat, içeride mum kalmadığı için caminin karanlık olduğunu söylemiş. Bunun üzerine Hacı Veli, “Haydi bakalım, buyurun içeriye” demiş ve cemaat içeri girmiş. O anda, içeride hiçbir mum yanmıyor olsa da cami tamamen aydınlıkmış. Cemaat bu mucizeyi görünce, Hacı Veli’nin manevi gücünden kaynaklanan bir keramet olduğuna inanılmış ve camiye “mumyakmaz” adı verilmiş. Fakat zaman geçtikçe halk arasında Hacı Veli Mumyakmaz Cami olarak anılmaya başlanmış.
Mumyakmaz Hacı Veli Cami'nin ilk inşa tarihi bilinmemekte, 1730 yılında Alanyalı Hacı Veli Bin Yusuf Bin Veli Ağa tarafından inşa edilmiştir.
Cami yıllar içinde birçok değişikliğe uğramış olsa da, hala eski izlerini ve geleneksel mimarisini taşımaktadır. İlk defa 1958’de büyük bir tadilat geçiren cami, bir süre ticarethane olarak kullanılmıştır. Ancak, caminin dini işlevi yeniden kazandırılmış ve halkın ibadetine açılmıştır. Son olarak, 2000 yılında bir restorasyon daha yapılmış ve bugünkü halini almıştır.
MİMARİSİ…
Mumyakmaz Hacı Veli Cami bir minareden oluşmakta, üstü ise ahşap tavan sistemi ile kapatılmış. Yapıya dışarıdan baktığınızda asma yaprakları ile örülmüş yemyeşil bir bahçeyi andırır.
Yapının dışı kesme taşlarla yapılmıştır. Yeşil büyük demir kapıdan içeri girince direk caminin içine adım adıyorsunuz. İçerisi oldukça nostaljik, sade, iki katlı ve görülmeye değer.
Caminin içinde ahşaplar tarihin o tozlu zamanlarını yaşadığı belli ama hala çok şık ve mekanın atmosferine uygun.
Caminin minberi tamamen ahşap düşünülmüş üzeri metal bir külah ile kapatılmıştır. Bir vaaz kürsüsü yoktur mekanın sadeline uygun bir şekilde bir vaaz kürsüsü oluşturulmuş. müezzin mahfilide ahşap malzemeden yapılmıştır.
Mekanda en dikkat çeken öğe ise mihrabıdır, mihrap tamamen çini süslemelerle yapılmış. Yanındaki sütunlar ise sade ve şık.
Mumyakmaz Hacı Veli Camii'ni çevreleyen sokaklar, İzmir'in eski havasını solumanızı sağlarken, özellikle Basmane semtinin dar sokakları, eski İzmir'in tarihî değerlerini hissettiren bir mücevher gibidir."
RAMAZAN BAYRAMI AREFESİ…
Arefe kelimesi, "önceki gün" veya "bayramdan önceki gün" anlamına gelir.
Ramazan Bayramı arefesi, manevi ve ruhsal bir temizliğin yanı sıra bayram hazırlıkları, tatlı telaşlar ve bayram yemekleriyle evlerde yoğun bir hareketliliğin olduğu bir gündür.
Arife gününün bir diğer önemli yanı, özellikle fakir ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek büyük bir öncelik taşır. Bayramdan önce, Ramazan boyunca verilen zekâtlar ve fitreler, ihtiyaç sahiplerine ulaşması için son gündür.
Şimdiden herkese hayırlı bayramlar dilerim.
Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın.