Partili cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aldığı anket sonuçlarından tabanının eridiğini fark edince, Cumhur İttifakı'nı pekiştirmek, yeni ortaklar aramak amacıyla yaptığı ziyaretlere erken seçim hazırlığı diyenler de var, oturduğu koltuğun 2023'e kadar havalanmaması için ağırlık arayışları, diyenler de…

Hüda Par, DSP, BBP  ile yapılan görüşmeler, 30 Aralık 2020’den itibaren MHP Genel Başkanı ile 3 kez bir araya gelmeler dikkat çekiciydi. Ancak sonucunu merakla beklediğimiz 7 Ocak 2020’de cumhurbaşkanının, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu üyesi Oğuzhan Asiltürk’e yaptığı ziyaret oldu. Acaba Cumhur İttifakı cepheyi sağlamlaştırıyor muyd? Saadet Partisi yeşil ışık yakar mıyd? Ne ses getirecek, diyorduk, merakımız giderildi.

RAYDAN ÇIKMIŞ TRENE BİNMEYİZ

Parti sözcüsü Birol Aydın, Oğuzhan Asiltürk’ün Cumhurbaşkanı tarafından ziyaret edilmesini yorumladı, noktayı koydu, Cumhur İttifakıyla ilgili olarak:"Raydan çıkan trene binmeyiz. Ekonomide, dış politikada, adalet ve hukukta, özgürlükler alanında yıkılmışlıklar yaşıyoruz" dedi. Ziyaretle ilgili yanıtın gecikmesinden parti tabanının tepkisinin beklendiği ve tabanın bunu kabul etmediğini anlıyoruz ya, neyse.

Saadet Partisi tabanı ve bu paralelde yönetimi haklı; yaklaşık 20 yıldır iktidarda olan Asrın Liderimiz hata üstüne hata yaptı, yapıyor. Toparlar gibi oldu bir süre önce ekonomi gidişatını, ekonomi dümenindekileri değiştirmek ve Merkez Bankasını özgürleştirmek hamlesiyle. Doğru bir şey yaptı ama yine dayanamadı “Yüksek faizle bir yere varamayız” deyiverdi geçenlerde. Piyasalar dalgalandı haliyle.

TENCERENİN DÜŞÜREMEYECEĞİ İKTİDAR YOKTUR.

Saadet Partisi sözcüsünün eleştirileri arasından ekonomiyi ele alalım bizler de. Ne demişti 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel: “Tencerenin düşüremeyeceği iktidar yoktur! Kaynamayan tencere her iktidarı götürür.” 2013'te kişi başına düşen milli gelirimiz 12.500 dolardı, günümüzde 8.500 dolara kadar geriledi. Buna son 3-4 yıldır yaşadığımız ekonomik krizi ve 1 yıldır korkulu rüyamız pandemi ile gelen sıkıntıyı da katarsak mutfaktaki yangın evi sardı diyebiliriz. TÜİK rakamlarına göre bir problem yok, enflasyon % 13; ama hissedilen öyle mi y? Kazı ayağı öyle değil, çarşı, pazar öyle demiyor zira.

Muhalefet, işsizlik aldı başını gidiyor, diyor. Covid-19’la katmerlendi diyor: ama TUİK öyle demiyor. Ya ne diyo? Geçen yıla göre işsizlik azaldı diyor. Aldı mı beni bir gülme. (İşsizlik oranı geçen yıla göre 1,1 puanlık azalış ile yüzde 12,7 seviyesinde gerçekleşti. TUİK, Aralık 2020) Pandemi döneminde, kapalı işyerlerine, hafta sonu karantina önlemlerine rağmen işsizliği azaltmışız(!) Dünyada tekiz. Eee tabii ki kıskanırlar bizi.

Karanlık basınca pazar yerlerine gelip yüzlerini kapatarak pazarcıların bıraktığı, satılamayacak durumdaki mallarını toplayarak karınlarını doyurmaya çalışanlar varmış, olsun varsın. Pazarda 6-7 lira olan karnabaharı, 1.5 liradan alabilmek için uzun kuyruklar oluşturuyoruz ama ne dedik, olsun varsın. Ekonomimiz ha şahlandı, ha şahlanacak, yoksa uçacak mıyız, ne'

İLLE DE EKONOMİ

Bir tartışma programında denk geldim geçenlerde, Nagehan Alçı; muhalefet, yani CHP ve İYİ Parti, niye sadece ekonomiden yükleniyor hükümete, diye soruyor. Daha başka eleştirilecek alanlar da var, diyor. Muhalefet elbette onlara da dokunuyor; ama halkı ilgilendiren, geçim derdi. Karnını doyuracak, aç yani. Nagehan Alçı, bilerek ya da bilmeyerek, kendi düşüncesi ile ya da yaslandığı iktidarın düşüncesiyle, “Aman ha, ekonomiye dokunmayalım.” demeye getiriyor lafı belli ki.

ÇAY VAR İÇERSEN; BEN VAR, SEÇERSEN.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener çarşı, pazar dolaşıyor, halkı dinliyor, iyi de yapıyor. CHP'liler de dokunacaklarmış halka bundan böyle. İl il, ilçe ilçe, kasaba kasaba gezip, halkın ayağına gidecekler, kanaat önderleri ile bir araya gelerek, onları dinleyeceklermiş. İsabetli olur. Halk bekliyor, halk aç, geçinemiyor, dertlerini dinleyecek insan arıyor. Hadi bir fantezi yapalım: Recep Tayyip Erdoğan’ı da bir pazarda dolaşırken düşünelim. Diğer liderlere dediği gibi “Açız, evimize yiyecek bir şeyler götüremiyoruz, çocuklar perişan.” diyen vatandaşa ne diyece? Bak, çay var içersen; ben var, seçersen.

Birol Aydın haklıdır, tren hızla, bilinmeze yol almaktadır, 2013'ten bu yana. İki yıl önce de Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ile raydan çıkmış; yokuş aşağı, yok oluşa yol almaktadır. Önünde sisler içinde karanlık bir köprü. Köprüden önce son çıkış, ilk seçimlerdir. Tren tamir edilip, yönü AB olacak şekilde doğru raylara oturtulmalıdır. Bunu, Millet İttifakı yapar mı, yapar. Umutluyuz.