Ülkemizin şu anda içinde bulunduğu durum tam sisli puslu bir Ankara havası. Birileri yine bu güzel ülkenin içine etmek o sisin dağılmaması için uğraşıyor. Bahçeli'nin öncülüğünde terörist-bebek katili Öcalan'ı serbest bırakmak için oyun tezgahlanıyor. Sözde onun konuştuğunda silah bırakacak olan yasadışı örgüt PKK ise Ankara'nın göbeğinde TUSAŞ'a saldırıp 5 canımızı şehit ediyor. Ekonomi yerlerde sürünürken, vatandaş enflasyon altında ezilirken, ülke cinnet geçirmek üzereyken birilerinin tek derdi yeni anayasa ve binlerce şehidimizin kanını hiçe sayıp bebek katilini özgür bırakmaya çalışmak. Hadi iktidarın derdi bu ya muhalafete ne demeli. Özel, iktidardan rol kapmak için kendi malıymış gibi şehit kanıyla kurulmuş olan ülkeyi Kürtlere vermeyi teklif ediyor. Delirmemek işten değil, ağzına geleni söylesen çare değil. Aslında rahmetli Cem Karaca ''Bindik bi' alamete gedeyoz gıyamete'' şarkısında çok güzel anlatmış içinde bulunduğumuz durumu.

Bindik bi' alamete gedeyoz gıyamete
Bindik bi' alamete gedeyoz gıyamete
Amanieyynn

Yol dediğin yol gibi
Ulaşmalı bir yere
Biz dön baba dönelim
Geliyo'z aynı yere
Bu döngü kısır döngü
Başı var da sonu yok
Dönüyo'm dönemiyo'm
Sonunda bir cıgış yok
Amanieyynn

Bindik bi' alamete gedeyoz gıyamete
Bindik bi' alamete gedeyoz gıyamete
Amanieyynn

Yerel ve genel seçim
Seçin bakalım seçin
Ki dön baba dönelim
Aynı yere gelelim
Çete çeteye çatmış
Çete çete içinde
Battık buruna kadar
Cafer getir peçete
Amanieyynn

Bindik bi' alamete gedeyoz gıyamete
Bindik bi' alamete gedeyoz gıyamete
Amanieyynn

Nush ile uslanmam ben
Etmeli beni tekdir
Tekdirden anlamazsam
Artık hakkım kötektir
Eskiden adam gibi
Oturur meze yerdik
Şimdi meze yer gibi
Oturup adam yiyo'z gari

E o zaman siz buna müstehaksınız len...

Böyle diyor büyük Ozan; yıllar öncesinde durumu özetlemiş. Gözümüzün önünde oynanan bu oyunu görmez, sessiz kalırsak günün sonunda yaşayacaklarımızdan da yakınmamamız gerekiyor.

Oysa Ulu Önder Atatürk, ''Nutuk'' ta bizi uyarmış;

''Memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir''

Ve çareyi de söylemişti;

''Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur''

NE MUTLU 'TÜRK'ÜM DİYENE…
CUMHURIYET’İMİZİN 101. YILI KUTLU OLSUN…