Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir mitingte 31 Mart Yerel Seçimleri'ni kast ederek ''Bu son seçimim'' dedi. Mevcuttaki yasalara göre 2028'te yapılması gereken Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olamamasına atıfta bulunarak.
Aradan geçecek 4 senede Erdoğan'a 3. kez aday olabilme yolu açılır mı açılmaz mı? 31 Mart'tan sonra daha da alevlenecek olan yeni Anayasa tartışmaları bir sonuca varır da burada o yolun taşları döşenir mi, şimdiden tahmin etmek zor olsa da, bu imkansız değil.
Yani kısacası görünürde 31 Mart, Erdoğan'ın son seçimi olsa da, gerçekte son olup olmayacağı birazda yeni Anayasa'da belli olacak. Ancak her şeyin ötesinde Erdoğan mental olarak aktif siyaseti bırakmayı, kendini emekli etmeyi düşünüyor olabilir, yaşarsak göreceğiz.
İşin bu kısmını bir kenara bırakırsak 31 Mart, sadece Erdoğan için değil bugün siyaset sahnesinde olan bir çok aktör için gerçekten son seçim olacak. Sandıktan çıkacak sonuçlar bazılarını sahneden tamamen silerken, bazılarını da başrol olarak parlatacak.
Bazılarının Genel Başkan olarak girdikleri son seçim olurken, bazılarına ise 'Genel Başkan'lık yolunu açacak. CHP'de ''Geliyor, gelmekte olan'' söylemi ete kemiğe bürünürken, aynı ya da benzeri durumlar diğer partilerde de yaşanacak, yaşanmaya başlayacak.
Bir yandan siyaset yeniden dizayn edilirken diğer yandan son 25 yıla damga vurnuş olan Erdoğan sonrasının hesapları yapılacak. Ülkeyi 22 senedir aktif olarak yöneten çok güçlü bir siyasi figürün sahneden çekilmesinin yaratacağı boşluk, yeni aktörlerle doldurulmaya çalışılacak.
Hatta bu hummalı çalışmalar hızlı yol alırsa 2025-2026'da olası bir erken seçime davetiye çıkacak. 31 Mart sonuçlarıyla başlayan tasfiye hareketi, erken bir genel seçimle tamamlanacak. Demem o ki 31 Mart'ta sadece belediye başkanları değil, siyasetin yeni aktörleri de belirlenecek.
Velhasıl Erdoğan için olur mu bilmem, ama bazıları için kesin son olacak...