Seçimler bittti, CHP; tarihinde nadir olaylardan birini gerçekleşirip 14 Büyükşehir, 21 İl, 337 ilçe ve 48 belde olmak üzere 420 belediye başkanlığını kazandı. AK Parti'ye 22 yıllık iktidarı süresince en büyük yenilgiyi tattırıp, hem 'koltuk', hem oy oranı bakımından ikinci parti yaptı.
Beklenmedik bu zafer, umulmadık yenilginin en büyük nedenlerinden biri yerlerde sürünen ekonomi, frenlenemeyen enflasyon ve iktidarın kibrine karşı vatandaşın tepkisi olsa da bu CHP'nin başarısını gölgelemez ve artık vatandaşın CHP'yi iktidar namzeti olarak gördüğünü tesciller.
Bizim köşemizi okuyanlar, 31 Mart'ın siyasetin yeniden şekillenmesinin son virajı olduğunu ve yeni bir senaryonun sahneye geleceğini, her ne kadar yerel seçim olsa da 31 Mart'ın Erdoğan sonrası genel siyasetin şifrelerini göstereceğini söylediğimizi hatırlar.
Bu bağlamda, özellikle koltuğa oturan CHP'li 420 başkana büyük görev düşüyor. İzmir'de olduğu gibi çoğınluğı siyasetin yeni yüzü olan başkanlar, görev süreleri süresince yapacakları icraatlarla bu gidişatın nereye doğru olduğunu tayin edecek.
Eğer bu süre boyunca yaptıkları proje ve işlerle vatandaşın gönlüne girebilirlerse, onun hayatını bir nebze de olsa rahatlatabilirlerse, Genel Başkanlar Özgür Özel'in tembihlediği gibi kibirden uzak durup,tevazudan ayrılmazlarsa, iktidarın yolunu açarlar.
Ama o koltuk, ah o koltuk var ya, hani yüzlerce, binlerce insana hükmetmenin, on binlerce insanın ''Başkanım'' demesinin o büyüsü var ya, işte onu sindirmek çok kolay iş değil. Bir de bunun üzerine rant baronlarından, akçeli işlere bulaşmaktan korunmak hiç kolay değil.
Yani aslında hangi partiden olursa olsun koltuğa oturan herkesin doğal olarak yapması gereken bu davranış biçimi, şu anda CHP'li başkanların omzunda bir görev, bir sorumluluk oldu. Yapacakları her yanlış bireyselden çıkıp, partiye direk olarak eksi yazacak.
Yine de bir kenti yeniden yaratan Yılmaz Büyükerşen ve icraatlarıyla bir dönemlik sürede vatandaşın gönlünde taht kuran Mansur Yavaş, tam olarak icraatlarıyla olmasa da siyasi hamleleriyle vatandaşın umudu olan Ekrem İmamoğlu örnekleri önlerinde duruyor.
Kahraman olmakla, tarihin tozlu sayfalarında kaybolmak için 5 yıllık bir süreleri var. Bunu iyi değerlendirenler CHP'ye iktidar yolunu açanlar listesinde yer alırken, başaramayanlar o yola engel koyan, zarar verenler listesine girip, lince uğrayacaklar.
Tercih onların; ancak vatandaşın teveccühü ile oturdukları 'koltuk' u kendilerinin zannedip çok güvenmesinler...