Dost meclislerinin ortak konuları “Ekonomi nereye gidiyor?”, “Paramız pul oldu”, “Kirayı nasıl ödeyeceğiz?” tüm dertlerinizi Radyo Ege ile uzaklaştırıyoruz…

Geçen sene Ocak ayında ne yazmışım şöyle bir bakayım dedim ve elektriğe yapılan büyük zam sonrası sokakta halkın nabzını tutmuşum. Efendim biz bu faturaları nasıl ödeyeceğizden tutun, kaşıkla verdiler kepçeyle geri aldılar diyene kadar… Düşündüm ki konumuz değişmemiş. Ülkemizde seçim arifesindeyken halkın tek derdi ‘insan’ gibi, ‘insani’ şekilde yaşayabilmek. Ancak kime dokunsak bin ah işitiyoruz. Her yerde değişik değişik fiyatlar. Markette, kasiyer para isterken utanıyor, biz öderken şaşırıyoruz. Ne pahalı ne ucuz bilmiyoruz. Tüm bunlar olurken hangi ideolojiden olursa olsun tüm siyasiler kartlarını açmaya başladılar. Tabi bunu yaparken de herkes yine dilin şiddet dozajını arttırarak yapıyor. Hakkımızda hayırlısı diyelim. Kendimiz için, evlatlarımız için, büyüklerimiz için, gençlerimiz için…

Bir taraftan da dost meclislerinde yüksek ev kiraları konuşuluyor. Tanıdığım hemen hemen herkes bu durumdan şikayetçi... 1 sene içinde %25 üzeri zam yapılmayacak dendi ama kim dinledi ben bilmiyorum. Ev sahipleri ile kiracılar birbirlerine girmeye başladı. Yıldırmalar mı dersiniz, kavga gürültü mü dersiniz. Bu strese ve gerginliğe dayanmak istemeyenler mecbur kabul ettiler istenilen parayı. Karşı çıkanlar ise birçok yıldırmalarla uğraşıyor. Şaştım kaldım. Hatta denk geldiniz mi bilmiyorum geçen haftalarda Haluk Levent sosyal medya hesabında bir şeyler yazdı. “Biz bir şey yapamayız, bu hukuki bir durum” diye. Onun derneğinden bu konuda yardım isteyen bir sürü insan olmuş. Halimiz ortada. Herkes tenceresinin kaynaması derdinde. Haklılarda…

Isınmak da zor…

Bununla birlikte insanlar ısınma ihtiyacını bile em alt seviyeye indirmiş durumda. Soruyorum sokakta kaç para doğalgaz faturan geldi diye. Cevaplar şöyle: 

- Bütün odaları kapattım, en düşükte yakıyorum kombiyi 500 ödedim.

  • Geçen sene 400 ödüyordum aynı kullanıma bu sene 1400 lerde…

  • Yaşamadığım, sadece bir iki saat vakit geçirdiğim evde günde 2-3 saat kullanıma 400 ödedim.

  • Ben açmıyorum…

  • Aldığım 5500 liranın kaçını kiraya, kaçını doğalgaz, elektriğe vereceğim. Çocuk okutuyorum bir de. Biz yaşamayalım mı?...

Şu konuşmaları bile yazarken kendimi kötü hissettim. Emekliye yapılan zam konusuna hiç girmiyorum bile. “Bir iki hafta önce pazara gittim sadece yeşillik aldım evladım” dedi yaşça benden büyük bir teyzem. “Etten vazgeçtik 200 lira tuttu” dedi. Kuru soğan 10 lirayı geçmiş. Tencereler gittikçe boşalıyor. Yakında tencereye ekmek bandıracağız, ekmeği de bulursak tabii…

Vatandaş zor durumda. Kazandığı parayı yetiştirebilmek adına hem mental olarak yoruluyor, hem de bedenen verdiği mücadele nedeniyle. 

Peki ya sağlık!

Diğer tarafta ilaç yok diyorlar, karşılığında randevu aldın ama doktora gitmedin diyorlar. Doğru gitmeyenler var ve çok öfkeleniyorum o kişilere. Randevu bulmak zaten zor o da ayrı bir konu. İlaç bulmak zor derken, piyasada bulunması zor olan ilaçların %55 i yeniden bulunur olmuş. Daha da yükselecekmiş bu oran. Özellikle bulunmakta sıkıntılı olan çocuk antibiyotiklerinde. Bunu da hemen belirteyim.

Diğer taraftan geçinemiyoruz diyoruz, birileri çıkıp yıllık gelirin 12 bin dolar olacağını öngörüyoruz diyorlar. Geçen sene 200 bin lira olan ev bu sene olmuş 2 milyon, 100 bin liralık araba olmuş 1 milyon ama herkes aldığı zamdan memnun diyorlar. 

Öfkeleniyorum; geçen zamana, yalan sözlere, son dönemde samimi olmayan paylaşımlara. Bu paylaşımları yapan siyasileri gördüğümde acaba sadece ben mi düşünüyorum bu samimiyetsizliği diye soruyorum kendime…

Çok konuşmaya da öfkeliyim. Türkü dinlemeyenlere, sanat müziği dinlemeyenlere, seni seviyorum diyemeyenlere, gülmeyenlere, sürekli ağlayanlara, kibirli olanlara, saygısız olanlara, anlattığımı yanlış anlayanlara… Yaz yaz bitmiyor. Sağlığımız yerinde mi? Evimize sağlıklı şekilde varabiliyor muyuz başımıza bir şey gelmeden aman çok şükür. Açıkta değiliz vizyonu bir lüksmüş gibi yaşıyoruz.  Sağlık önemli, çok önemli. Şifa bekleyen herkese Allah acil şifalar versin. Bir zaman sonra mental olarak iyi olmadığımızdan ruhsal sorunlarımızın olacağını düşünüyorum. Yine iyi dayandık. Zorlu bir parkurda yarışmacı gibiyiz.

Yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.

***

Gelelim radyomuza... Radyo Ege'de en iyi şarkılar sizlerle olmaya devam ediyor. Hızla büyüyen radyomuz artık her an sokakta da sizin karşınızda olabilir ve mikrofonu size uzatabilir. Stüdyo dışından yaptığımız canlı yayınların sayısı gün geçtikçe artıyor. Yakın Egenin başka şehir ve ilçelerinde de olacağız. Güne hafta içi her sabah en iyi yol arkadaşınız olarak benimle başlıyorsunuz. En güzel şarkılar ve bitmek bilmeyen bir enerji ile. Her şeyi konuşuyoruz, değerlendiriyoruz, eğleniyoruz. Sizi güne hazırladıktan sonra gün boyu en güzel şarkılar ve programlarda sizlerle olmaya devam ediyor. Saat 15.00'de Eylem ve 17.00'de Mustafa günün yorgunluğunu sizlere unutturuyor. Her Salı Gökmen, Tutkunun Peşinde programı ile tutkusunun peşinde olanları ağırlıyor. Her akşam Retro ile Eylem yeniden sizlerle ve eskimeyen şarkıları sizlere ulaştırıyor. Hafta sonu da Ege sizinle... Hafta boyunca en çok istek alan, en çok çaldığımız 20 hit şarkının geri sayımı ile yine bendeniz sizlerle oluyorum. Pazar akşamı ise Dr. Emin Yeğinboy, dünya rock müzikte iz bırakan, grup, şarkı ve şarkıcıları hikayeleri ile birlikte sizlere aktarıyor. 

Yeni durağımız Muğla! Çok yakında Muğla ile hasretimiz bitiyor. Bizler İzmir 92.7, Manisa 100.7, Aydın 89.5, Denizli 99.6, Bodrum 88.6 ve Seferihisar 93.0 frekanslarından iletimdeyiz.

Ege gibi kalmaya devam edin. Sıcak ve enerjik...

En İyi 20

1 İrem Derici: Yaz Gülü

2 Mert Demir&Mabel Matiz: Antidepresan

3 Gazapizm&Melike Şahin: Olur mu?

4 Sefo&Jako: Kördüğüm

5 Mavi Gri: Ölümle Yaşam Arasında

6 Dedublüman: Belki

7 Hande Ünsal: Sen Yokken

8 Tarkan: Son Durak

9 Funda Arar: Boşver

10 Merve Özbey: Haram

11 Yalın: Miras

12Ferhat Göçer: Beni Başkası Anlayamaz

13 Bengü&Mustafa Ceceli: Zaman

14 Köfn: Bi Tek Ben Anlarım

15 Zeynep Bastık: Ara