Bu sayımızda Sait Arif Terzioğlu’nun 1964 yılındaki “İnsancıl Atatürk ve Unutulmaz Anıları” isimli eserinden Ahmet Gürel, Bülent Türker’in kaleme aldığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir anısını aktaracağım.
“Asker ve politikacı olan Gazi Mustafa Kemal Paşa aynı zamanda iyi bir de babaydı. Çocuklarla yakından ilgilenirdi. Özellikle de askeri okulların öğrencileriyle çok ilgilenirdi.
Paşa 1929 yılının bir sonbaharında İstanbul’dan Ankara’ya dönüyordu. Özel tren Hereke İstasyonu’nda kısa bir duruş yapmıştı. Birden Gazi’nin gözü istasyon meydanında silah çatmış ve istirahat eden er kıyafetli gençlere ilişti. Bunları bir el işaretiyle yanlarına çağırdı.
Koşuştular, trenin bir adım yakınında levent vücutlar sanki birden çakılıp kaldılar. Gözleri Gazi’lerindeydi ve bir emir bekliyor gibiydiler.
-‘Siz kimsiniz, ne yapıyorsunuz burada?’ diye sorar Paşa.
Hepsi bir ağızdan, gök gürültüsünü andıran bir haykırışla cevapladılar:
‘Harbiye stajyeriyiz Paşam, manevraya gidiyoruz.’
Çok duygulanan Gazi; ‘Bu kısa duraklamadan faydalanarak size bazı şeyler söylemek isterim!’ diye seslenir.
‘Yol hali başka bir şeyim yok!’
Bir an gözlerini onların üzerinde gezdirdi ve şöyle devam etti:
‘Mademki, subay olacaksınız, mesleğinizi size yüklediği sorumluluğu anlamış olarak çalışın. Kendinizi geleceğe ona göre hazırlayın, Türk tarihini incelediğinizde göreceksiniz ki, bu millet ne zaman yükseldi ise Türk subaylarının omuzlarında yükselmiş; ne zaman düşmüş ise subaylarının çizmeleri altına düşmüştür.’
Harbiye öğrencileri Gazi’nin uyarılarını büyük bir dikkatle ve ‘Hazır ol’ vaziyette dinlediler. Gazi’nin gözleri denize dalmıştı. Tekrar ağır düşüncelerden sıyrılır gibi bir hareket yaparak: ‘Sizin bir marşınız var, onu bana söyleyin’ dedi, marş bitince geri döndü ve arkasında bekleyenlere bir şeyler söyledi.
Koşuşmalar oldu. Gazi tekrar pencereden dışarıya uzandığı zaman elinde büyükçe bir paket vardı. Tren ağır ağır hareket ederken, Gazi gençlere hitaben şöyle diyordu;
‘Size bir şeyler ikram etmek isterim. Kusura bakmayın, yol hali başka bir şeyim yok. Belki hepiniz sigara içmiyorsunuz, belki bir kısmınız içiyor, bir kısmınız içmiyor. Ama bu sigara benim sigaramdır. Bundan hepiniz içeceksiniz. Sayıları az olduğu içinde benzetmemi mazur görün onları nefes nefes içmenizi isterim.’
Genç Harbiyeliler hep bir ağızdan ‘Sağ ol Paşam’ diye bağırdılar ve Gazi’nin attığı paketi havada kaptılar. Gazi’nin bu sözleri üzerinden 33 yıl gibi çok uzun bir zaman geçmesine rağmen, o günleri yaşayanların kulaklarında çınlamaktadır.
‘Yol hali başka bir şeyim yok!’ İşte size Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilk yılları ile ‘İnsan, Asker ve Baba Atatürk.’
Tren uzaklaştıktan sonra, uzun uzun Gazi’nin ardından bakan bizler, ne demek istediğini çözmeye çalışırken bir karışıklık oldu ve sigaralar kapışıldı. Bunlardan üç tanesi (G.M.K.-Gazi Mustafa Kemal markalı sigara) bana bu hatırayı nakleden Emekli Albay Fuat Uluç’un en kıymetli hatırası olarak verilmiştir.”
Başta bu vatanı kanlarıyla, canlarıyla kazanıp bize emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere ulusuna ihanet etmeyen ve sahip çıkan evlatlar yetiştiren babaların günü kutlu olsun.
Sevgi ve saygılarımla…