Biraz geç kalınmış bir yazı olsa da Erşan Kuneri'nin 2. sezonunu dizisini yeni bitirebildim. 2. sezonuyla geri dönen ve bir kez daha gündemin ortasına oturan Cem Yılmaz imzalı bu dizi, Türk komedisine yeni bir soluk getirirken, aynı zamanda 80'lerin Türkiye sinemasına nostaljik bir yolculuk sunuyor. Peki, bu dizinin başarısının sırrı ne?
Erşan Kuneri karakteri, Cem Yılmaz'ın eski filmlerinde sadece birkaç sahnede gördüğümüz, sinemaya tutkusu olan ama genellikle erotik filmlerle anılan bir yapımcıyken, dizide çok daha derinlemesine ele alındı. İlk sezonda 80’lerin Türkiye’sinde film endüstrisinin dinamiklerine mizahi bir bakış sunan bu karakter, ikinci sezonda yine yeni projeleriyle hem de çevresindekilerle olan ilişkileriyle daha da gelişti. Kostüm, dekor, diyaloglar, oyunculuklar, yaşlı Erşan... Üzerinde ne kadar çok çalışıldığını tek sahnede bile belli eden bir iş... Bana sorarsanız ilk sezonuyla hemen hemen aynı tatta. Cem Yılmaz şaşırtmıyor...
Cem Yılmaz’ın Farkı
Cem Yılmaz, kariyeri boyunca sadece komedi yapan bir isim olmadı; aynı zamanda komediyi bir düşünme ve üretme biçimi olarak ele aldı. Mizah anlayışı, yüzeyde bir kahkaha yaratmak yerine derinlerde bir anlam arayan, toplumun alışkanlıklarını ve değer yargılarını sorgulayan bir yapıya sahip. Erşan Kuneri de bu anlayışın bir ürünü olarak karşımıza çıktı. Cem Yılmaz'ın farkı, mizahın sınırlarını zorlamak... Dizi sadece bir komedi serisi değil; aynı zamanda Türkiye'nin kültürel geçmişine, sinema tarihine ve hatta toplumun cinsel tabularına dair bir eleştiri sunuyor. Yapılmayan ve yapılamayan konusunda Cem Yılmaz'ın üstüne yok.
İkinci sezonda da bu eleştirel bakış açısı biraz daha da güçlenmiş. Erşan Kuneri’nin sinema dünyasında yer edinme mücadelesi, bir yandan sektördeki klişeleri tiye alırken diğer yandan günümüzde hâlâ geçerliliğini koruyan birçok toplumsal tabuyu da sorguluyor. Erşan Kuneri, kendi sınırları olan bir yapımcı değil, aynı zamanda bir dönemin kültürel sıkışmışlığını ve sektörel çelişkilerini temsil eden bir karakter.
Başarıya Giden Yol
Cem Yılmaz’ın başarısının arkasındaki temel faktörlerden biri, risk almaktan korkmayan bir yaratıcı olması. Erşan Kuneri gibi sınırları zorlayan bir diziyi yaratmak ve ikinci sezonda da bu çizgiyi devam ettirmek, tam anlamıyla onun cesur mizah anlayışını gösteriyor. Türkiye’de özellikle dizi sektöründe popüler olan formüller ve klişelere karşı, Yılmaz, kendi yolunu çizerek farklı bir komedi dili yaratıyor. Erşan Kuneri’nin başarısı da tam olarak burada saklı: Cem Yılmaz’ın özgün vizyonu ve kalıplara sığmayan yaratıcı gücü. Yaratıcılık elbette önemli ancak Cem Yılmaz'ın mesleğine duyduğu saygıyı ve ne kadar çalıştığını ne kadar ince eleyip sık dokuduğunu bilmeyen yoktur. Erşan Kuneri de üzerinde çok çalışılmış bir görsel şölen... Bu çalışmaların sonucunda bu ürünün ortaya çıkması da hiç tesadüf olmadı. Ekranda görmekten en keyif aldığımız isim uzun yıllar daha Cem Yılmaz olacak gibi... Emeği geçenlerin eline sağlık.
Tekrar görüşünceye kadar hoşça kalın...