Merhaba,
Bu hafta gökyüzünde huşu içinde varoluşlarını deneyimleyen yıldızların dilsiz fısıltılarından; her oluşumun sessiz ve sözsüz dili olan frekanslardan ve bu hafta gökyüzünde etkileşimlerini hissedeceğimiz Neptün - Merkür kavuşumunun görünümünden, bu görünümün "Ruhun Matematiği" adını verdiğim, biz insanların yaşam formlarına tezahür eden gerçekliklerine etkilerinden dilim döndüğünce bahsedeceğim. Sürçilisan var ise, affola...
Astrogen...
Frekanslardan bahsettim. İnsan DNA'larıda genetik talimatları taşıyan bilgi frekanslardır. DNA'nın başlıca rolü, taşıdığı bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Bu genetik bilgileri içeren parçacıklara da GEN adı verilir. Tıpkı benim ASTROGEN adını verdiğim tv programım ve güncel betim ile hashtag adı verilen etiketlerimden biri olan #astrogen111 gibi. DNA ve GEN'ler, Kuantum Astroloji fikrinin oluşmasındaki unsurlardır. İnsan ve kainatın yeryüzü ve gökyüzü ile olan bağlantısını örüntüselleştirmek. Tıpkı bilinç gibi.
Niçin bunlar ile söze başladım? Astroloji, teslimiyet, kuantum, karma, karma astrolojiyi de içine alan, üç yıl önce projesini ve nasıl olur düşüncesi ile düşlemeye başladığım (şu an gökyüzünde Merkür- Neptün kavuşumu enerjisi, gözle göremeyeceğiniz, nasıl yapacağınızı bilemediğiniz, düşlerinizle alakalıdır. Sizin de günün birinde düşleriniz gerçekleşebilir. Gökyüzündeki enerjiler, şimdilerde bunun için çalışıyor. Bu satırları okuduğunuz an, düşlerinizi anımsayın lütfen)
Kuantum Astroloji...
''Kuantum Astroloji'' adını verdiğim, ''Holistik Horoskop'' felsefesi ile alakası nedir ? Dilim döndüğünce, zamanın enerjilerini de kapsayacak şekilde anlatıyor olacağım.
Arzu ve amacım, ruhunuzdaki göksel bilgiler ve bilgelik ile temasa geçebilmeniz...
Çünkü insan, maddeyi anlatan (gözle görülür, elle tutulur) Newton fiziği ve atom altını ( gözle görülmez, elle tutulmaz) anlatan Kuantum fiziği gibi temel iki formdadır. Madde ve Mana dediğimiz; beden - ruh formunda bir bütünlüktür. Yeryüzü - Gökyüzü, Gece- Gündüz, Doğru - Yanlış hepsi formdur sadece. Hiçbiri gerçek değildir ayrıca, sadece gerçekliktir. Tasavvufta Levh-i mahfûz ile anlatılan, kozmik rahim ya da kozmik yumurta diyebileceğimiz, canlı cansız tüm yaratılmış, yaratılan ve yaratılacak olanların, sonsuz sınırsız olasılıklarının kayıtlı olduğu ''Kainat Genleri''ni içinde barındıran, dalga ve parçacık davranışları ile her an hareketli bir okyanustur. Yani, bilinç okyanusudur. Peki bu okyanusun astroloji de bana göre karşılığı nedir? AstroDNA nedir? Astrolojide, iki ışık kaynağımız vardır. Bunlardan biri Güneş (eril) diğeri Ay (dişil) dır.
DNA sarmallarına baktığımız zaman, iki sarmalın birbirine dolanıklığını görürüz. Bunlardan biri annenin gen havuzundan, diğeri babanın gen havuzundan aktarılan sizin varoluşunuzun bilgi tözleridir. DNA yapısını oluşturanlar ise dört ana bazdır. DNA'da bulunan dört baz, adenin (A olarak kısaltılır), sitozin (C), guanin (G) ve timin (T) olarak adlandırılır. Astrolojide ise bunlar:
A= Aries (Koç)
C= Canser (Yengeç)
G= Gemini ( İkizler )
T= Taurus (Boğa )
Bunların açılımlarını anlatmak oldukça uzun soluklu bir yazı gerektirir. Bir kaç cilt kitap yazarak bir kısımını anlatabilirim ancak.
Burada iki ışık kaynağının sentezi olan; iki öncü, bir değişken ve bir sabit nitelikten bahsedebiliriz. Herkesin yaşam deneyiminde zaman döngüleri denilen, astrolojide vernel ya da sinodik döngüler dediğimiz etkileşimlerle miktarların ( frekansların) değişiminden bahsetmek mümkün.
İnsan, hayatta kalma, güvende olma ve ölümsüzlük içgüdüsü ile bilme arzusuyla doludur. Bu da onun kesinlik ve sabitlik isteklerine karşılık gelir. Oysa ki, kainatın matematiği Altın Oran üzerine, fraktal matematiği ile kuruludur. İnsan da kainatın bir parçası olarak, bunun farkına varmalı, olasılıkların genişliği ile ilgili bilinç alanları oluşturmalıdır.
Doğru değişkendir...
Bunu yapabiliyor olmak, hepinizin aşina olduğu, subliminal mesaj içeren, 25. kareyi görmek gibidir. Dolayısı ile kolay olduğunu söylemek yerine, disiplin ve eğitim gerektiğini söylemek uygun doğrudur. Çünkü, doğru tanımlarımız da da maalesef sıkıntı vardır. Doğru tanımı ile bilmemiz gereken iki temel bilgi tözü olmalıdır.
1- Doğru değişkendir.
2- Bu doğru; bana, zamana, yaşama uygun mudur ?
Bu hafta gökyüzünde en çok bunları sorgulamamız gereken olay, durum veya düşünceler içinde olacağız.
Teslimiyet denilen olgu; işte doğruyu, doğru anlamaktır. Doğrunun gerekliliklerini kavramak, kendine ve akışa güvenmektir.
İnsanlar, pek çok doğru oluşturabilir, buna kendileri de inanabilir.
Kimbilir belki Tanrı bir yerlerden sesleniyordur :
-- "Sizi Ben yarattım, tıpkı sizin beni yarattığınız gibi."
Düşünsenize, nasıl bir Tanrı yaratıyorsunuz?
Eğer sizi cezalandırmasından korkuyorsanız, Ceza veren bir Tanrı yaratmışsınızdır değil mi? Elbette buradaki gerçeklik, sizlerin teslimiyet bilincinde olup olmadığınızı sorgulamak için yazılmış, elçiye zeval olmaz, teşbihte hata aramak hoş değildir.
Eğer Tanrı, gerçekten özgür irade bahşetmemiş olsa, kendisini cezalandırıcı gören düşünceleri yaratmış olur muydu?
Elbette olmazdı inancındayım. Çünkü O'nun sevgi olduğunu, sevgi üzerine yarattığını, yaratılmış her şeyin muazzam güzelliğine bakarak görebiliriz.
Tıpkı daha önce anlattığım gibi, Kelime-i Şahadet cümlesi kainatta kuantum düşünceyi anlatan en pratik, kolay, anlaşılabilir bir cümle iken, bunun bile nasıl anlaşıldığıdır.
Kuantum'da kesinlik yoktur, olasılıklar vardır. Aslına bakarsanız, Astroloji'nin kendisi budur. Fakat ne yazık ki, yukarıda örnek verdiğim Kelime-i Şahadet cümlesi gibi anlaşılmamıştır. Bunu fark ederek, bu felsefe ve Holistik Horoskop ile harita nasıl gözlemleniri anlatmaktan onur duyduğumu söyleyebilirim.
Teslimiyet ve Kuantum...
Bilen olmaktan çıkıp, gören olma halidir.
En basit, yalın anlatım ile ...
Herkes bir gün Kuantum Astroloji felsefesi ile tanışacak.
Sizlere sormak istiyorum, yüzyıllar, bin yıllar önce ilim ve bilim insanlarının ve özellikle kehanetleri gerçekleşen astrologların bir çoğunun yaptığı ne idi? Onlar, gelecekteki olasılığı gözlemlediler değil mi?
İşte benim Kuantum Astroloji felsefesi ile oluşturduğum budur. Dolayısı ile, astrolojinin kendisi olasılıklar üzerine kurulu; geçmiş, şimdi ve gelecek ile bağ ve bağlantıları ile kuantumdur!
Gözlemleyici sonucu değiştirir.
Bir örnek vereyim size; sizin için yaşamdaki en özel günlerden biri olsun mesela, örneğin sizin doğum gününüz. Siz, aşık olduğunuz, her an düşündüğünüz, sevgi tanımlarının tümünü onun üzerine atfettiğiniz biri olsun. Hani, ölesiye sevmek, tüm benliklerinle sevmek denir ya, hah işte tam ondan olsun. Siz, o gün sizin için sürprizler yapılacağını, minik bile olsa hediyelendirileceğinizi, sevileceğinizi en azından düşünürken, sevgilinizi telefonla aradığınızı düşünün. Ve, o telefonu sizin ona daha öncesinde hediye ettiğinizi. Telefon açıldığında, başka bir kadının sesi size "merhaba" desin. "Merhaba, ben .... sevgilisiyim, siz kimsiniz?" desin. Oysa ki siz, daha bu sabah yanından ayrılmış olun sevgiyle, öperek...
Ne yapardınız?
Ben size söyleyeyim; vereceğiniz her ''insani''adındaki tepki, teslimiyet ile alakalı değildir. Bu hikayenin sonunu görmek isterseniz, Kuantum Astroloji felsefesini öğrenmeniz gerekir.
Evet sevgili okurlarım; bir gün bir yerlerde Kuantum Astroloji kelimesi okur ya da duyarsanız, adımı anımsayın lütfen...
Her daim tüm kainata açtığım kucağım, ortaya koyduğum tüm benliklerim ve yüreğimle sevgimi iletiyorum.