İzmir'de pastırma yazı devam ediyor. Kasım'da 28 derece sıcaklık... Kasım'da aşk başka sıcaklık daha başka oluyormuş. Hatta Bodrum'da denize giren dostlar bile var.... Sabah erken kalkıp Tülin Sultanla kahvaltı keyfi sonrası Tire'ye doğru yola çıkıyorum. İzmir'in sevdiğim ilçelerinden biri. Üniversitede evimi Tire'nin göz bebeği, Baha ile paylaşmıştım. Ailesini ziyarete sık sık giderdik. Burada güzel anılarım var. Kısa boylu, gözlüklü kızda bizimle gelirdi. Neyse bu ayrı bir yazı konusu...
İstikamet Kutuhan...
1441 yılında Tire'de kurulan bir han Kutuhan... Yakın zamanda Tire belediyesi restore etmiş. İçinde hediyelik eşya satan esnaflar var. Unutulmaya yüz tutmuş, efelerin giydiği körüklü çizme imalatında bulunan Tekkeli Hasan Dayı da burada... Lezzetli yemekleriyle Thyra Han Restaurant ve hanın üst katında Müzmin Cafe'de yerini almış... Avlusunda oturup çay içmek çok keyifli... Bir de gitar ve keman eşliğinde "Vazgeçtim" şarkısını dinlemek... Güneşin Kadınları Kooperatifi'nin İzmir'deki ilk şubesi de bu handa açılıyor. Kadınların el emeği göz nuru eserleri yanı sıra ürettikleri taze ürünlerde burada...
Güneş Tire'den Doğdu
Anadolu'da bir söz vardır. "Kadınlar güneşten önce doğar" Tire'de İYİ Parti'nin Güneşin Kadınları projesi kapsamında kadınların ürettiği eserlerin satılacağı kooperatif açıldı. Oldukça renkli görüntülerin yaşandığı açılışa,
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu, Genel Başkan Baş Danışmanı Aytun Çıray, Kadın Politikaları Başkanı - Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ve İzmir Kadın Politikaları Başkanı ve Güneşin Kadınları Kooperatifi'nin Başkanı Serap Özöktem, Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ev sahipliği yaptı. Keşkek ve ayran ikilisi misafirlere eşlik etti.
Tatmadan dönülmez...
Tire'ye gelip, meşhur köftesinin tadına bakmadan olmaz. 1936'dan beri hizmet veren Hacıoğlu'nda alıyoruz soluğu. Emekli bir Hava Astsubayı olan Akın Halat, güleryüzü ve esprili diliyle karşılıyor bizi... Ulaşımımızı sağlayan Metin Ağabey önceden test etmiş. Ege'de Son Söz'den Oktay, Haber Ekspres'ten Fatih, İz Gazete'nin çiçeği burnunda kameramanı Eren ile beraberiz. İz'in deneyimli muhabiri Gizem ve daha önce beraber çalışma şansını yakaladığım Ege Telgraf'tan Yağmur ise kısa bir Tire turu atmak için bizi terk ediyorlar.
Elinize sağlık...
Masa birden doluyor. Yoğurt, piyaz, salata, tereyağında közlenmiş kırmızı biber, patlıcan ezmesi, turşu... Onların tadına bakarken dış kulvardan köfte de geliyor. Önce mis gibi kokusunu içine çekiyorsunuz. Sıcacık ekmeği tereyağına batırıp, ağzınıza götürdüğünüz zaman dış dünya ile ilişkiniz bir süre kesiliyor. Sofradakileri bitirdikten sonra Akın komutanım, lor peyniri üstüne karadut reçeli dökülmesi ile oluşan tatlısını ikram ediyor. Lezzetini anlatmak zor.... Ellerine sağlık komutanım.
Şehr-i Muazzam...
Evliya Çelebi'nin Şehr-i Muazzam, Katip Çelebi'nin Taht-ı Kadim dediği Tire sizi çağırıyor. Bir hafta sonu ya da pazarın kurulduğu Salı, Perşembe günü gidin. Hem Güneşin Kadınları'nı ziyaret edin hem de görülmesi gereken yerleri gezin. Tire köfte yemeden dönmeyin. Akın komutanıma da bizden selam söyleyin...
Radyo Ege'de Sezen Aksu söylüyor. Kara Kedi'me gelsin. "Vazgeçtim"
Vazgeçtim, gözlerinden
Vazgeçtim, sözlerinden
Bir ah de yeter
Sessizce, kimsesizce
Gönderdim dudaklarımı
Öpme al yeter
Hiç tanımaz tenim ellerini
Bilmez yüreğim, bilmez yüreğini
Ah bu koku, bu ten bu dokunuş
Ah bu delilik sarsar bedenimi
Yok olmak, zamadır şimdi...
Tekrar buluşuncaya dek, daima gülümseyin...