Beklenen gün geldi. Bugün İhtiyar Delikanlı kapılarını açıyor. Teknoloji destekli, gençlik aşılı olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklara ve gençlere özel etkinlikler var. Bir köşede kurulmuş survivor parkurunda maceraya atılırken diğer tarafta gençlik kampında hissedeceksiniz kendinizi...

Kreması konserler, Dj performansı da pastanın üstünde çilek misali... Uçacaksınız... Bu yıl enerji kaynağı Redbull sponsorlar arasında birbirinden özel etkinlikler planlamışlar. Stant aralarında gezerken kortej içinde bulabilirsiniz kendinizi ya da bir sokak tiyatrosu etkinliğinde... Şehir Tiyatrosu Yen Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü de Fuar gezisi sırasında karşınıza çıkabilir. Belki bir gösteri de planlayabilir. Göreceğiz. Siz Paraşüt Kulesi altında Tarhana Baba'nın özel tarhanası ile tura başlayın. Tüm enerjiler hikaye, formül annemizde... Şifa kaynağı tarhanada... İçin ve kendinizi bahara hazırlayın. Evde de çocuklara içirin malüm haftaya okul açılıyor. Bağışıklık sistemlerini geliştirmek lazım. Madem Paraşüt Kulesi'ne geldik. Yöresel Lezzetleri tadalım. Çıkarken kahvaltılık bir şeylerde alırız. Kestane şekeri, pişmaniye, künefe de gelmiş. Yemeyelim mi? Çek bir kaymaklı künefe... Antakya, yaralarını sararken lezzetlerini soframıza göndermiş. 

BİR AİLENİN GÖZÜYLE FUAR...

Gezerken 5 kişilik bir aile gözüme çarpıyor. Bir çift, iki çocuk bir de orta yaşı biraz geçmiş biri... Kendi aralarında konuşuyorlar..

“Buradan Belediye Sokağı’na geçelim. Yeni başkanlarımızın ile tanışıp, sohbet edelim. Özel show lafının saatlerine bakalım. Ahmet ağabey sen seversin bak dans gösterisi varmış. Şurada biraz oturalım. Ne güzel armut koltuklar pufidik pufidik...”  ‘Yarışma mı yapıyorlar katılalım mı Zeynep?’

Fuarın en sevdiğim kapısı Lozan... Pakistan Pavyonu'na göz kırpıp, Atam’a ve İsmet Paşa'ya selam çakıyoruz. Palmiye ağaçlarının arasına, çimlere oturmuş insanlar... Stant ziyaretleri broşür ve eşantiyon toplama yarışı başladı. Ailemize kulak kabartalım. “hadi Zeynep tut kardeşinin elinden gez bakalım, topla broşür neyim varsa... Biz burada biraz dinlenelim annenle...” 

Biraz ileri de Çim Konserleri alanı var. Bu akşam Yeni yıldızımız Mert Demir ile biraz hüzünleneceğiz. Konserin başlamasına saatler var ama insanlar gazeteleri sermiş çimlere yayılmışlar. Çiğdem çitleyen, sohbet eden gençler... Konser sonrası çöplük haline gelecek burası... Herkes bir poşete atsa olmaz mı? 

“Neyse hadi Migros'a girelim. Bir de Migros tedarikçileri sakız, çay, çorba, makarna, pizza, dondurma dağıtmaya başlamıştır. Şıra bu sene de yok Ahmet ağabey... Maalesef... Aslında her kapıya küçük Şıra Stantcıkları konulsa ne güzel olurdu. ‘Baba İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde söyleşi varmış bakalım mı? Geleceğimizi planlarız...’ ‘Dur biraz İzmir Sanat Bahçesi'nde soluklanalım’ ‘Tamam ama balıklı ağacın yanında oturalım. Hem kavun ağacına da bakarız’ ‘Hadi o zaman ama o kavun ağacı değil ki!’ O biraz soluk alalım. Açıkhava’da ne varmış hanım bak bakalım programa...”

Evet İzmirliler Fuarı özlemiş ilk günden kalabalık ortam... Yarın daha hareketli olur.

“Ahmet abim. Görüyon mu? 75 liraya 5 kişi hem geziyoz hem eğleniyoz. İkramlarla karnımızda doydu. Zeynep al kardeşini ayda yürüyüş yap...”

Evet teknoloji ile ilgili her şey var sanal gözlüklerle ayda yürüyecek, oyunların nasıl hazırlandığını görecek, dans yarışması izleyip, tiyatro ve talk show, stand up gösterileri ile kahkahaya tutulacaksınız. Ahmet Bey fuarı gezerken eski fuar anılarını anlattı. Zeynep’e ve Ali’ye... Sabri ile Sabriye çifti de anılar denizine daldı. Meğer Nejat Uygur Tiyatrosu’nun oyunlarından birini izlerken tanışmışlar. Yan yana sandalyelere düşmüşler... Zeynep ‘Baba Pazartesi hem Anıl Piyancı hem de Hande Yener var’ derken Sabriye ‘5 Eylül Perşembe İzmir Aşkına Sokağın Kadınları müzikaline gelelim. Filiz Hanım bizi anlatacak’ diyor. Ahmet Bey ‘Okan Bayülgen varmış ben bayılırım o adama 7 Eylül Cumartesi de gelek’ diyor. Sabri de programdan gözünü alamıyor. ‘Her gün gelelim bari bu kadar ucuz eğlence kaçmaz hem de piknik yaparız çimlerde ne dersiniz?’ Ne güzel bir aile değil mi? Tüm aileler böyle olsa keşke...
**
ŞİMŞEK AİLESİNE YILDIRIM DÜŞTÜ

Bir de Bornova’da Şimşek ailesine bakalım. 4 çocuk... En küçüğü Ceylin 2, Cemre 4, Hira 11, Nira 14 yaşında.... Mutlular. Babaları inşaatlarda çalışıyor. Sonra bir kimya fabrikasında iş buluyor. Ufak bir iş kazası gözünden dolayı dinleniyor. Anne boşanmak istiyor evi terk ediyor. Baba çocukları seviyor diye köfte yedirip. Ertesi gün zeytinliğe çocukları götürüyor. Annenizde gelecek piknik yapacağız. Sonra tabancası ile çocuklara ve kendine birer kurşun sıkıyor. Üç çocuk olay yerinde ölürken Hira ve baba hastanede tedavi altında... Şiddet neden bitmiyor? Hangi cinnet çocukları katletmeye bahane olabilir?

KAYBOLAN ÇOCUKLAR...

Seferihisar Akarca’da 12 yaşındaki Büşra kayıp haberi geldi. Yoğun arama sonucunda ertesi gün hemen bulundu. Diyarbakırlı 8 yaşındaki Narin ise Kuran kursunda çıktı ve kayboldu. Hala bulunamadı. 21 Ağustos’tan beri aranıyor. Çocuklar evden mi kaçıyor? Yoksa kaçırılıyor mu? Nasıl bir toplum olduk? Nereye koşuyoruz? Hani her yerde kamera vardı?

AÇIN RADYONUZUN SESİNİ...
RADYO EGE’de Hayko Cepkin söylüyor. Aşk Kitabı... Salı akşamı sponsor olduğumuz Star’da yayımlanan Düğüm Salonu filminde de vardı. İzlemediyseniz kaçırmayın. Stüdyomuzda çekilen Giderayak filmi de 13 Eylül’de vizyonda... Hayko Cepkin ile 6 Eylül’de İEF Çim Konseri’nde buluşacağız... 

“Ne olur söyleyin sevenler bana ayrılmak kanun mu aşk kitabında?...”

DAİMA GÜLÜMSEYİN...