Yeni bir yıla giriyoruz, tabi ki en başka sağlıklı, sağlıklı, sağlıklı bir yaşam ile sevgi, barış, adalet, bolluk ve bereketli güzel günler yaşamanızı diliyorum.
Dünyaca ünlü düşünür Konfüçyus'un “En büyük erdem, insanın iyiliğe doğru çaba göstermesi ve vicdanının sesini dinlemesidir' sözünü çok beğeniyorum ve yaşamım boyunca öyle bir insan olmak için büyük çaba sarfediyorum. Bir de Albert Einstein, “Dünya; kötülük yapanlar değil, hiçbir şey yapmadan durup seyredenler yüzünden tehlikeli hale gelir” demiş. Bu nedenle yeni yıla girerken yukarıdaki başlığı attım. Ben hiçbir zaman seyredenler tarafında olmadım. İnsanların sağlıklı, korkusuz, mutlu yaşamaları için bildiklerimi söylüyorum.
Çünkü, 2024 yılında yaşanan doğal afetlerin, binlerce can alan sellerin, hortumların, günlerce söndürülemeyen orman yangınlarının, aşırı sıcakların, kuraklığın, susuzluğun tekrar tekrar yaşanmasını istemiyorum. 2025 yılında daha bilinçli insanlarla bu felaketlerden uzak bir yıl yaşayalım. Ancak böyle bir yaşam sürdürebilmemiz için biz insanlara düşen görevler var.
İNSANLARA DÜŞEN GÖREVLER
Bu nedenle gereksiz ve aşırı tüketimden kaçının ve karbon ayak izinizi alzaltarak doğayı, şehirleri, dünyayı koruyun demek istiyorum. Ne alakası mı var? Bilim insanları doğal felaketlere neden olan, binlerce insanın ölmesine neden olan iklim krizinin yani küresel ısınmanın yüde 98 insan kaynaklı olduğunu tekrar tekrar söylüyorlar.
Sağlıklı bir yaşamın sürdürülmesinde 'ÇEVRE' en önemli unsurlarından biridir. Üzerinde yaşadığımız gezegende gelişmelere baktığımızda 21'nci yüzyılın en önemli konusunun çevre olacağı artık çok açık ve net. Çünkü bilim adamlarından uyarılar ard arda geliyor. 'İklimlerdeki değişim çok tehlikeli', 'Karbon gazının neden olduğu küresel ısınma acilen durdurulmalı', 'Denizlerde kitlesel ölümler yaşanacak', 'Ekolojik tarım yok oluyor'. Dünyada aşırı nüfus artışı, sanayileşme ve biz insanların aşırı hırsı ve lüks yaşama isteği gezegenin dengesini alt üst etti. Daha çok geç kalmadan bir şeyler yapabiliriz. En başta ormanlarımızı arttırmalıyız, suyumuzu dikkatli kullanmalıyız. Geri kazanım konusunda bilinçlenmeliyiz, gereksiz ve aşırı tüketimden uzak durmalıyız.
TOPLUMUN EN ETKİLİ BİRİMİ AİLEDİR
Yaşamın sürdürülmesinde, birçok malın kullanıcısı ve gelecek nesillerin tüketim alışkanlıklarının kazanılmasında toplumun en etkili birimi ailedir.
Bu bakımdan ailede çevre eğitiminin ana hedefi, ahlak anlayışını ve tüketim bilincini topluma kazandırmak, ihtiyacı kadar tüketen, gelecek nesillere karşı sorumluluk hisseden, çevre sorunlarına karşı duyarlı ve bilinçli bir insan modeli yetiştirmektir. Basit önlemler alarak gelecek nesillere ne kadar yaşama şansı tanıdığımızı bir gözden geçirelim mi?. İhtiyaç olmadan aşırı tüketimden kesinlikle kaçınılmalı, doğada yok olması çok uzun zaman alan pet şişe, metal kutu, plastik kaplar ve poşetler yerine daha kısa sürede yok olabilen kağıt gibi kazanılabilen veya cam gibi ürünler satın alınmalı, Kırılan, bozulan, kullanılmayan eşyaları atmak yerine tamir ederek tekrar kullanılacak hale getirilmeli, buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makineleri, tv gibi cihazları satın alırken ve bunları kullanırken enerji faktörü dikkate alınmalı. düşük enerji harcayan cihazların seçilmesine özen gösterilmeli, plastik torbalar biriktirilip tekrar kullanılmalı, binalarda aydınlanma ve verimsiz kullanım önlenmeli, çevre dostu olarak bilinen deterjanlar kullanılmalı, kullan-at anlayışıyla üretilen plastik veya kağıt mutfak eşyaları yerine cam ve porselen olanlar tercih edilmeli.
KARBON AYAK İZİNİ AZALTMANIN YOLLARI
Her insanın yiyip içmekten, giyim, barınma, özel ihtiyaçlarına kadar gezegenimiz dünyaya karbon gazı maliyeti var. Yapılan istatistiklere göre orta düzeyde yaşam süren bir insanın yılda karbon ayak izi miktarı 10 bin kilogram, lüks yaşam sürenlerin ise 17-20 bin kilogram arasında değiştiği belirtiliyor.
Birkaç örnek vermek gerekirse bir çift deri ayakkabı için 8 bin litre su ve 5 saat elektrik, pantolon için 200 litre su, 3 saat elektrik, gömlek için 150 litre su, 2 saat elektrik, bir palto için 2 bin litre su, 4 saat elektrik tüketiliyor. Hala elektrik üretmek için KÖMÜR SANTRALARI çoğunlukta kömür demek karbon gazı demek, iklimlerin değişimde en büyük rol oynuyor. Dünyada elektrik üreten 1200 tane kömürlü santral var. 1200 santralden 36 milyar ton karbon gazı atmosfere karışıyor. Küresel ısınmayı arttıran birinci etken karbondioksit gazıdır. Gündüz saatlerinde gün ışığından yararlanıp ve akşam saatlerinde tasarruflu ampullerle yüzde 80 elektrik tasarrufu yapılabilir, kullanılmayan cihazları (ışıklar, televizyon, bilgisayar) fişten çekilmeli, kaloriferin ısısını birkaç derece düşürün (1 metreküp doğalgazın yakılması ile 2,20 kg karbondioksit gazı havaya karışır) aracınızı çalışır halde uzun süre tutmayın, yürüme mesafesi olan yerlere yürüyerek veya bisikletle gidin, uzak mesafelere toplu ulaşımı kullanın (1 litre benzin ile 10 kilometre gidilir 2,33 kg karbondioksit havaya karışır), ambalaj, karton, kağıt, metal plastik gibi geri dönüşümü alışkanlık edinin, gereksiz ve aşırı tüketimden kaçının. Küresel ısınmayı durdurmanın başka yolu yok.