Son zamanlarda, hiç üzerine vazife olmayan, belki de hiç Opera izlememiş olanların, Opera ve Bale’yi neden ötelediklerinin, niyet tohumlarının yüzlerce yıl ötesinden hüzünlü bir çığlıktır Kastrato Farinelli…
Ortaçağ Avrupa’sında, Kiliselerde, kadın sesi yasaklanınca, Soprano ihtiyacını karşılamak için çözüm yolları aranmış, en kestirme yol olaraktan, tiz ve çocuksu sese sahip erkek çocuklarının, ses renklerini korumak amaçlı hadım edilmesi ile çözüm yolu bulmuşlardır.
O dönemin Kiliseleri, kadın sesi duymaktansa, yoksul ailelerin sesi güzel erkek çocuklarını hadım edilmesini Tanrının buyruğu olarak dillendirdiklerinde Farinelli'nin kaderi de kilise tarafından çizilmiş olur.
İlginç… Ve oldukça tanıdık… Farinelli’yi büyük bir keyifle dinlediğim zamanlardı. Bir dostum, sahne adı Farinelli olan Carlo Broshi’nin hayatının konu alındığı, yönetmenliğini Gerard Carbiau’nun yaptığı 1994 yapımı sinema filmini izlememi önerdi. İyi ki de önermiş ve ben izlemişim, izleyecek olanlara çok şey katacağına inanıyorum.
Kilise korolarında Soprano sesli erkekler Kastrato. Yani hadım edilmiş erkekler olarak anılmıştır. Kiliselerin Kutsal saydığı bu işlem, yoksul ailelerin de itiraz etmemesi sebebi ile yüzyıllar boyu sürmüştür. Bu arada eklemekte fayda görüyorum, bu işlem esnasında çocukların ailelerinden ve kendisinden de izin alınıyormuş.
Yoksulluk ve çaresizlik karşısında yapabilecekleri başka bir şey varmış gibi… Farinelli'nin babası da kilisede çalışan yoksul bir koro şefidir ayrıca…
Farinelli, müzik literatüründe sadece opera şarkıcısı değil, aynı zamanda devrinin en iyi müzisyenlerinden biri olarak nitelenmiştir. Anlaşılan o ki; Ortaçağcı o karanlık zihniyet, yüzyıllar boyunca ve hala bugünlerde, kadından, yoksuldan, estetikten, sanattan elini çekmemiş, güzel ve iyi olan her şeyi kendi çirkinliği ile şekillendirmiştir. Bütün kabalıkları Tanrısallaştırarak, yoksul olanın mantığını, sesini, etini, varlığını bir lokma ekmek karşılığında satın almıştır, almak istemiştir.
Hiç sormamışlardır kendilerine…
Tanrı kadını neden sevmemektedir?
Kadın İnsan değil midir?
Tanrı yoksula neden tahammül edemez?
Onların kendilerine soramadığı bütün soruların cevabını elbette biliyoruz.
Biliyoruz ki...
Kendi karanlıklarını her dönem Tanrıya mal etmişlerdir...
Doğa Tanrısaldır, İnsan doğanın yoldaşıdır ve doğa kadındır.
Doğayı var eden bütün nedensellikler bir sanattır...
Sanat Tanrının kendisidir...
Sanata tahammül edemeyenler yüzyıllardır çirkindirler...
Sevinçle kalın...