Aspasia, sevgilisi Perikles’e hitaben söyle seslenir.
“Sevgili Perikles, kendine haksızlık yapma. Unutma ki, yazılanı hakkıyla okumak, yazmaktan çok daha zordur.”
Aspasia M.Ö 470- M.Ö 400 tarihleri arasında yaşamış, Atinalı devlet adamı Perikles ile yaşadığı aşk ilişkisi adının duyulmasını sağlamış, Miletli bir düşünürdür.
Aspasia’nın yaşamı hakkında çok şey bilinmiyor olmasına rağmen, Atina siyasetini, Perikles’i ve gizli hayranı Platonu derinden etkilemiştir.
Günümüzde, Aydın ili sınırları içerinde olan, İyonya şehri Milette doğmuştur. Ailesi hakkında çok fazla bilgi yoktur ama aldığı üst düzey eğitim onun zengin bir aileye mensup olduğunun göstergesi kabul edilir. Sosyal çevrelerde Aspasia, bir güzellik objesi olmaktan öte güzel konuşma yeteneği ve akıl hocalığı dikkat çekmiştir. Plutarkhos’a göre Atina’daki evleri, içinde Sokrates’in de bulunduğu önde gelen pek çok yazarı ve düşünürü çeken bir entelektüel merkez haline gelmiş, Atinalı erkeklerin konuşmasını duyması ve ders almaları için Aspasia’nın evine eşlerini getirdikleri gibi, Aspasia’nın Sokrates’e öğretmenlik yaptığı bilinir. Platon da eserlerinde, Sokrates’in hitabeti Aspasia’dan öğrendiğini belirtmiştir. Perikles’in akrabası olan Alkibiades, Ostrakismos Mahkemesi tarafından Atina’dan Miletos’a sürülmüş, bu sürgün yıllarında Aspasia’nın kız kardeşi ile evlenmiş, cezasın bitmesiyle Aspasia’yı da yanlarına alarak Atina’ya getirmiştir.
Alkibiades öldükten sonra, Perikles, Aspasia’nın varisi olur, daha sonra karısını boşayarak Aspasia ile evlenir. Bu evlilikten bir çocukları olur. Perikles yaşamını kaybettikten sonra Aspasia, kendi zamanının düşünürlerine ders vermekten, siyaseti yönlendirecek düşünceler üretmekten geri durmaz, gün geçtikçe daha çok sözü geçen, danışılan bir kadın olması, onu sevenleri çoğalttığı kadar düşmanlarını da çoğaltır.
Perikles, yaşamını kaybetmeden önce, Aspasia’ya duyduğu aşk, Aspasia’nın çok güzel ve zeki, eğitimli bir kadın olması Perikles’in , devlet adamlığı süresince ona zorluk çıkarmış, her zaman Aspasia’yı savunmak durumunda kalmıştır. O zamanlar Atina, düşünen ve düşünür yetiştiren kadınların dünyasına oldukça uzak olduğundan Perikles’in Aspasia’yı evden çıkarken öpmesi, aşkını dile getirmesi bile sorun haline getirilmiştir.
Sonuç itibari ile Aspasia’nın en büyük şanssızlığı, zeki ve güçlü bir kadın olmasının yanı sıra, erkeklerin yönettiği ve kadınların hiçbir hakkının olmadığı bir döneme gelmesiydir. Tarihe bir göz attığımızda, İskenderiyeli Hypatia’lar dan, Miletli Aspasi’lara , Roza Luxenburg’lara, Afife Jale’lere ve daha adını saymakla bitmeyecek pek çok zeki, yetenekli , güzel ve düşünen kadın, dünyaya ağır gelmiş, hakları yenilmiş, haksızlığa uğramış, yok sayılmışlar.
Belki de Dünyanın bugün can çekişmesinin nedeni, düşünen kadının adının olmaması adsız kadınların ahının arşı sallamasıdır.
Çok zor bir ihtimal ama zorda olsa... Elbet bir gün öğrenecekler tarih yazanlar eril egemenler, güzel ve zeki kadınlarla yoldaş olmasını...
Selam olsun bizden önce gelenlere…
-
RESMİ İLANLAR GÜNDEM HABERLERİ SİYASET HABERLERİ EKONOMİ HABERLERİ SPOR HABERLERİ MAGAZİN HABERLERİ DÜNYA HABERLERİGENEL HABERLER ASAYİŞ HABERLERİ BİLİM VE TEKNOLOJİ HABERLERİ ÇEVRE HABERLERİ EĞİTİM HABERLERİ FLAŞ HABERLER KÜLTÜR VE SANAT HABERLERİÖTEKİ GÜNDEM HABERLERİ SAĞLIK HABERLERİ SİNEMA VE TELEVİZYON HABERLERİ YAŞAM HABERLERİ YEREL YÖNETİM HABERLERİ YEREL HABERLER İZMİR HABERLERİ