"Kendisi için iki seçenek kalıyordu

 Ya cennette kalıp cin olmak,

Ya da cehenneme girip

Melek olmak…” Sefiller, Victor Hugo

Önce kitabını okumuş ardından sinema filmini seyretmiştim, Victor Hugo’nun Sefiller adlı eserini... 

Romanın kahramanı Jean Veljean, ergen dönemlerimde tanıdığım en gerçek kahraman olarak yer etti belleğimde... Felsefenin için de yeni dağılmaya başladığım bir dönemdi ve ben elime geçirdiğim her felsefe kitabını okur, bulduğum herkesle tartışırdım.

Diyalektiğin ne olduğunu bilirdim. Sorgulanan bilginin yaşam içerisinde baktığın her yerde görünmeye başlamasının bilince çıktığının, bununda bazen yıllar alacağının onayıdır ben de Jean Veljean’ın hayatı.

Aç kaldığı günlerde karnını doyurmak için ekmek çalar. Bir ekmek için 5 yıl kürek cezasına mahkum olur, kaçmaya çalıştığı için 5 yıllık cezası 19 yıla yükselir.

O yaşlarda, okuduğum onca kitaptan çok daha fazla yaşamı ve adaleti sorgulamaya başlamıştım. Kitabın ilerleyen bölümlerinde hapishanede kötü bir insana dönüşmeye başlayan Veljean ona iyilik etmeye çalışan bir papazın şamdanlarını çalar, güvenlik güçleri yakalar ve papaz onun tekrar hapishaneye girmemesi için şamdanları kendisinin verdiğini söyleyerek onu kurtarır. Sonrasında Jean Veljean’e şamdanları satarak iyi bir yaşam kurmasını söyler ve gönderir.

Yaşadığı bu olay Veljean’ın içindeki iyi duyguları tekrar canlandırır ve yaşamına iyi bir insan olarak devam eder. Her iyiliğin içinde bir kötülük, her kötülüğün içerisinde bir iyilik olduğu, yaşamın iç çelişkisi nasıl da apaçık görünüre çıkıyor.

Hayranlık uyandıran bir sarsıcılık...

Kitabın hepsini burada anlatmaya çalışmak bu büyük esere haksızlık olur, elbette hepsini yazmayacağım ama...

O günlerde değil ama şimdilerde fark ediyorum ki ben kitaplar tarafından sarsılmayı, un ufak edilmeyi seviyormuşum. Beklentim de buymuş sanırım. Okuduğum kitaplar beni dağıtmalı, zerrelerime ayırmalı en ufak zerremden bilince çıkararak kendimi toparlamalıyım.

Teorik içerikli kitaplara yönelişim belki de bundandır. Çok az roman okuduğumu itiraf etmeliyim.

Victor Hugo’nun Sefiller'i ve eşdeğer kitaplarla çıtayı erken yaşlarda yukarılara taşımanın dayanılmazlığı içerisindeyim.

Kitapta anlatılan dönem neredeyse günümüzde yeniden ve ne yazık ki yaşanmaya başlasa da.

Günümüz toplumundan bir Victor Hugo çıkmıyor…

Hadi 6 Kasım kadar açık olacak, kitap fuarında kitaplarla buluşalım. Eğer okumadıysanız. Sefiller kitabını alın ve kendinize büyük bir hediye verin.