‘Türkçülüğün Esasları ’nın yazarının ölümünden 100 yıl sonra Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde rezil mi rezil bir olay yaşanıyor ve mahkeme gereğini yaparak adliyeye sevk edilen 18 kişiden 10’unu tutukluyor.
Diyarbakır/ Narin Güran Davası ise Türkçülüğün Esasları’nı yazan Diyarbakırlı Ziya Gökalp’i herhalde sinirden kahrederdi.
TBMM Genel Kurulu’nda DEM Parti’nin Meclis Başkanlığına sunduğu ‘’ Narin Güran Cinayetinin Tüm Yönleriyle Araştırılması ‘’ başlıklı araştırma önergesinin AK Parti ve MHP’nin oylarıyla reddedilmesine yıllar önce ülkemize yaptığı bir gezi sonrasında ‘’ Türkler, dünyanın en iyi insanları.’’ diyen Gustave Flaubert’i de çatlatırdı herhalde.
21 Ağustos 2024’te kaybolan, 8 Eylül 2024’te Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin’in bedenini taşıdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın amca Salim Güran ile ilgili kanımızı donduran açıklamaları ülkemiz insanının nereden nereye geldiğini gösteren acı mı acı bir örnekti.
‘’ Arif’in kızını öldürdüm. Sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm.’’
Amcanın söyledikleri buydu. İkinci bir acı ise, cinayetle ilgili çok sayıda tutuklu ve tanık varken köy halkının ve ailenin neden suspus olduğuydu. Tavşantepe köylüleri anlaşmışçasına ’’ Bilmiyorum, hatırlamıyorum, görmedim.’’diyordu bu cinayetle ilgili olarak.
Utancın böyle büyük olanının ülkemiz topraklarında yaşanıyor olması bütün ülke insanını çok üzdü. Üzülmek bir yana öfkeden çıldırttı. Ziya Gökalp, doğduğu topraklarda yaşanan bu çirkinliği iyi ki duymadı.
Onun sıralamasına göre dünya ulusları arasında ‘ ahlâk ‘ konusunda birincilik Türklerdeymiş. Belki 103 belki 105 yıl önce söyledi bunu. Düziçi’nde yaşananın ne olduğuna gelince…
14 yaşındaki kız çocuğuna 18 kişi cinsel istismarda bulunuyor. Cinsel istismara uğrayan 13 yaşındaki çocuk daha sonra AİDS’ten ölüyor. 2020’nin eylülünde yaşasaydı, instagramdan istifa ettiğini söyleyen maliye bakanı hakkında ne düşünürdü kimbilir. O maliye bakanının kayınpederinin Türkiye Cumhurbaşkanı olduğunu öğrenince de iyice şaşardı herhalde.
Ya 2024’ün kasım ortalarında, Cumhurbaşkanımızın sanki kendi cebinden vermiş gibi olduğu/ Kazakistan’ın Türkiye’den aldığı 62,3 milyon dolar borcunu silivermesine… ‘’ Ülkede tasarruf gerek’’ denilip dururken 2024’te 468 aracı olan Cumhurbaşkanlığı’na 2025 yılında 20 araç daha alınacak olduğunu işitseydi ne düşünürdü acaba?
Ya ayyuka çıkan hırsızlık/ yolsuzluk haberlerini radyodan televizyondan dinlediğinde/ izlediğinde…
İYİ PARTİ’li Turhan Çömez’in şu sözlerini işitseydi kahrından ölürdü herhalde:
‘’ Dicle’nin kenarında kuzuyu kurt kapsa bundan Ömer sorumludur diyeceksiniz, yolsuzluk bizim kapımızdan giremez, diyeceksiniz ve ondan sonra bakacaksınız etrafınızdaki insanlar iliklerine kadar yolsuzluğa bulaşmış.’’
Turhan Çömez’in bu sözlerle kimi kastettiği ortada. Sümeyye Erdoğan’ın, babası Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili ‘’ Babam, İslâm âleminin halifesi sayılır. Yolsuzluk yapmış olsa bile bunu İslâmiyet için yapmıştır.’’ sözünü duysaydı… Siz siz olun ‘’ Büyük lokma ye büyük söz söyleme’’ sözünü aklınızdan çıkarmayın.
Diyesim geliyor hep.
O Recep Tayyip Erdoğan ki, 2018’de ‘’ Siz bu kardeşinize verin yetkiyi, ondan sonra faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz.’’ diyen zat-ı muhteremdi. O tarihten 2024’ün kasım ayı ortalarına kadar yıllar geçti, enflasyon yüzde 215 arttı. Aralık sonu kim bilir kaça yükseldi…
Sosyolog Ziya Gökalp bugünleri yaşamadığı için şanslı. Manisa’nın Kula ilçesinde Jeopark Ortaokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin ÇEDES Projesi kapsamında yaptıkları ‘ Filistin İçin Tek Yürek ‘ etkinliğinde yer alan tiyatro gösterisinde tabut, kanlı çocuk kefenleri,
kanlı kesik kol ve bacak sahnelenmesini ve öğrencilerin ellerindeki tüfekleri görse, Eskişehir’de Odunpazarı Belediyesi’nce düzenlenen Yeni Yıl Pazarı’nın sabahın altı’sında saldırıya uğraması, ‘’ Burası şeriat ülkesi!’’ denilerek ışıklara, çadırlara ve masalara zarar verilmesi karşısında yüreği kan ağlardı herhalde.
Ya Konya’da Tahir Büyükkörükçü Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde ‘ Arapça Günü Etkinlikleri ‘ kapsamında öğrencilerin IŞİD militanları gibi giydirilip ellerine oyuncak tabancalar verilerek gösteri yapmalarına?
Öte yandan Manisalı bir kadının ‘’ Benim çocuğum avokadolu kaju ile büyüyor. Eşim 25 bin lira kazanıyor.
Kiramız 9 bin lira. Her şeyi alabiliyorum, bize yetiyor.’’ şeklindeki sözlerine de gülerdi herhalde. Yoksa yalan söyleyen bu kadına acır mıydı? Bilal Erdoğan, televizyona çıkıp elbise giymenin yerli ve milli olmadığını sezdirerek ‘’ Şimdi ben buraya cepken ile çıksam, buraya da saat assam, şalvar giysem… Daha rahat ama şalvar giyince yobazsın/ gericisin derler.’’ Dedi ya…
Buna da gülmekten kırılır, karnına ağrılar girerdi herhalde. Gazetecinin biri yazmış: ‘’ Şalvar giymediğin zaman gerici değil misin yani? ‘’ İlahi Bilal oğlan, komik olman için sana dünyanın servetini mi veriyorlar yoksa?
Bütün zevzeklikler/ yasadışı işler, Cumhuriyet karşıtı eylemler, yolsuzluklar ve densizliklerin en muhafazakar iktidar döneminde olması Tavşantepelileri düşündürüyor mudur dersiniz?
Cinlerin İsveç’te kimseye hiçbir şey yap(a)madığını, Japonya’da büyünün evli çiftleri etkilemediğini, Norveç’te kimseye nazar değmediğini birileri onlara öğretse de işlenen bir cinayet karşısında topluca susmanın erdem olmadığını da öğrenseler keşke…
Türkiye son yıllarda özellikle de AK Parti iktidarı döneminde ekonomik, sosyal ve kültürel bir çöküş ve çürüme içinde. Sosyal medya bunu özetlemiş:’’ Kimse sana yol, köprü, otoyol yapmadın demiyor. 1 liralık işi niye 5 liraya yaptırdın, üstüne de milleti niye yıllarca borçlandırdın, diyor.’’
Cumhurbaşkanı da vatandaşın cebinden hiç para çıkmayacağını söylüyor. Milletin gözüne baka baka… İyi ki bugünleri görmedin Ziya Gökalp! 110 yıl kadar önce söylemiş ahlâk konusunda birinciliğimizi. Yıllar sonra CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca şu bilgileri paylaşıyor IV. Çocuk Koruma Kongresi’nde:
‘’ 2023 yılında en az 29 bin çocuk istismara uğramış. Yüzde 83’ü kız çocuğu. 14 kız çocuğu katledilmiş.’’
Yaşasaydı herhalde şair olup şu taşlamaya imza atardı bugünün efendileri için:
Parayı pul etti/ Ormanı kül etti/Kadınları dul etti/ Milleti kul etti
İmanı yok etti/ Yandaşı tok etti/ Yalanı Togg etti/ Milleti şok etti.
İktidara geldiği 2002 yılında eğitime yüzde 17,18 bütçe ayıran AK Parti’nin 2025’te yüzde 9,73 bütçe ayırması karşısında da söyleyecekleri olurdu mutlaka!