Dile kolay; iki yılı aşkın süredir bilim, sanat, edebiyat ve eğitim alanlarında söyleşiler düzenleyerek Karşıyakalıları uzman kişilerle buluşturmuş, hem bilgilenmiş hem de bilgilendirmişiz.
Kimler kimler konuşmamış ki burada!
Feyza Hepçilingirler, Öcal Uluç, Veysel Çolak, Muammer Toprakçı, Altay Ömer Erdoğan, Nevzat Süer Sezgin, Hasan Efe, Bedri Karayağmurlar,Yusuf Alper, Yasin Peker, Oğuz Tümbaş, Saadet Çağlın, Mehmet Erken, Burak Kotan, Çağla Nur Çavdar, Berkay Sağol, Cem Koç, Nüket Hürmeriç…
Ve daha adlarını sayamadıklarımız…
İzmir Milletvekili Kani Beko ile basın açıklaması düzenlemişiz. Gazeteci, siyasetçi arkadaşlarımıza buluşmak/görüşmek için burayı adres vermişiz. Ulaşımı kolay, ortam aydınlık...
***
Masaya yatırdığımız konu başlıklarına gelince:
Kadın mı Bayan mı?
Ne Okumalı Niçin Okumalı?
İnsan Hakları, Karikatür ve Eğitim
Bir Eğitim Devrimcisi İsmail Hakkı Tonguç
Mezoterapi Uygulamaları
Sanatta Anlam
Sağlık, Yaratıcılık ve Psikiyatri
Çocuk Edebiyatı
Şiir İhtiyaç Mıdır?
Çevre İçin Sorumluluklarımız
677 Uygulansın, Tarikatlar Kapatılsın!
Demokrasinin Olmazsa Olmazları: Gazeteciler
Edebiyat ve Siyaset
***
Anımsayamadığımız daha nice konu… Söyleşileri düzenlerken dayanışma içinde olduğumuz paydaşlarımız ise şöylece sıralanabilir:
CHP Karşıyaka İlçe Örgütü
Eğitim-Sen Karşıyaka Şubesi
Devrim Hareketi
İSKEM
Veysel Çolak Şiir Atölyesi Öğrencileri
Karikatürcüler Derneği
İzmir CUMOK
Türk Kütüphaneciler Derneği İzmir Şubesi
***
Burası neresi derseniz, hemen söyleyeyim: Karşıyaka/Latife Hanım Köşkü/Mehmet Atilla Kitaplığı... Söyleşileri de “Mehmet Atilla Kitaplığı Söyleşileri” başlığı altında düzenlemişiz zaten.
Üç yıl kadar önce Hüseyin Yurttaş’lı, Hidayet Karakuş’lu bir toplantıda dile getirilmişti ilk kez bu düşünce.
O günlerin Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’la dostluğum nedeniyle de hemen işe soyunmuş, gönüllü olarak bu söyleşilerin kolaylaştırıcılığını üstlenmiştim. Yanılmıyorsam, söyleşileri benim yönetmemi isteyen de Hüseyin Yurttaş’tı.
Önceki yıllardan da bu konuda bir deneyimim vardı doğrusu. EĞİT-DER İzmir Şubesi’nde Başkan Dursun Utku ile 90’lı yıllarda ‘Salı Söyleşileri’ni başlatmıştık.
CHP Konak İlçe, CHP Bergama İlçe Örgütlerinde de yapmıştım bu işi.
2022’de ise CHP İzmir İl Yönetimince kültür-sanat koordinatörlüğüne getirilmiş, il başkan yardımcısı Fulya Alçay ile partiye canlılık kazandırmaya çalışmıştık.
Son bir buçuk yıl da Karşıyaka Kent Konseyi Eğitim-Çalışma Grubu Başkanı olarak görev yapmıştım.
***
On ay önceki yerel seçimlerden sonra siyasal anlayışım ve görgüm gereği ilk iş olarak Mehmet Atilla Kitaplığı’ndaki moderatörlüğümü yeni başkanımız Yıldız Ünsal’ın da konuk olduğu programda bırakmış, yeni dönemde yeni başkanı rahatlatmak istemiştim.
Yıldız Hanım ile bugünkü yardımcısı Can Bey ve konuklarımız buna tanıktır.
Ancak ne var ki, aradan aylar geçmesine ve kimi önerilerime karşın söyleşileri sürdürüp yönetebilecek bir arkadaş bulunamadı.
Son olarak 25 Kasım 2024’te yeni kültür müdürü Leyla Keskiner’e şu notu gönderdim:
“Günaydın değerli müdürüm, zaman bulabilirseniz sizi Mehmet Şakir Örs ile tanıştırmak istiyordum. Yanına (Cumhuriyet’e) gitmeye gerek kalmadı gibi, çünkü yarın Çarşı Kültür Merkezi’nde olacak. Bir söyleşide konuşacak. Efdal Sevinçli ile. İkinci konu: Ne zaman Latife Hanım Köşkü’ne gitsem bahçede gördüğüm kimi emekliler hep soruyor:’’ Söyleşiler ne zaman başlayacak?’’
İki buçuk yıl boyunca düzenlediğimiz söyleşiler belli ki ilgi yaratmış. Bir moderatör bulunması konusunda yardımcı olmanızı rica…
Aydın Şimşek, Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş bu konuda size yardımcı olur.
Belediye için bu söyleşiler halkla kaynaşma adına bence yararlı. İyi çalışmalar diliyorum. Saygı ve dostlukla… Recai ŞEYHOĞLU ‘’
Bu iletim WhatsApp uygulamamda hâlâ duruyor. Bu arada tarih öğretmeni Gündüz Özsoy ile belediyenin halkla ilişkiler müdürüne çıkıp konuştuk, düşüncelerimizi paylaştık.
Başkan’dan ve Kültür Müdürü’nden arzu ettiğim yanıtı almayınca iş başa düştü ve sosyolog yazar Engin Önen ile konuşup Karşıyaka’ya gelmesini ve bize kent konseyleri konusunda bilgi vermesini rica ettim. Etkinliğin paydaşları olarak da İzmir CUMOK ile Kemalist Aydınlanma Derneği’nden ricada bulundum. Kabul ettiler.
Kitaplık orada dururken, söyleşilerin sürmesini isteyenler varken bir şeyler yapamamaktan rahatsız oluyordum. Kendi olanaklarımla afiş hazırlatıp dağıttım, sosyal medyada paylaştım ve Latife Hanım Köşkü bahçesinin görünür yerlerine astım.
3 Şubat 2025 günü, İzmir CUMOK Temsilcisi Çetin Köker, Kemalist Aydınlanma Derneği Başkanı Kemal Anadol, konuşmacı Doç. Dr. Engin Önen herkesten önce kitaplığa geldi. Konuklarımızı beklemeye başladık.
Konu: Yerel Yönetimler ve Kent Konseyleri idi.
Tamı tamına 35 kişi olmuştuk.
Kent konseyleri konusunda bilmediklerimizi öğrenmiş olduk.
O gün, bundan böyle buradaki söyleşilerin moderatörlüğünü yapacak olan kişinin emekli tarih öğretmeni Gündüz Özsoy olacağını açıkladım.
Önceki yıllarda belediyenin kültür müdürü hiçbir etkinliğimize katılmamıştı. Bu kez yeni kültür müdürü aramızdaydı. Mutlu olduk elbette.
Ne var ki söyleşi sonunda yeni kültür müdürünün “Bu söyleşileri bundan böyle Çatı Bostanlı’da ya da Cihat Kora Kütüphanesi’nde yapın,” demesi ve buradaki söyleşilere son verileceğine ilişkin sözü ile sarsıldım. Yanıt olarak “Tamam, oralarda da yapılsın. Ama burada da devam etsin. Ne var bunda?” dediysem de müdürümüzün tavrı oldukça kesindi. “Konuşmacıyı dinlerken kafam patladı gürültüden, burası uygun değil,” dedi sonunda. “Bu sorunu çözmek mümkün aslında,” demek vardı ama ses çıkarmadım.
Gürültü diye bir sorun varsa onu da siz çözüverin bir zahmet, demek de vardı ama…
O anda aklıma önceki kültür müdürü geldi. Üç yıl önce söz konusu kitaplığın kaybolan tabelasını anımsattığımda “Siz önce şunu söyleyin: Burası açılırken meclisten isim için izin alındı mı?” diye sormuş, konuyu başka yöne çekmişti. “Açıldıysa gerekli işlemler yapılmıştır elbette, yönetmeliklere uyulmuştur,” demeye çalışmış ve bir önceki kültür müdürü Veysel Çıldır’ın telefonunu vermiştim kendisine. Nitekim Veysel Bey’i arayıp sormuş da...
Kültür müdürü, önceki kültür müdürüne bunu soruyor. Güler misin ağlar mısın?
Daha sonra konuyu belediye başkanı Cemil Tugay’a açmış ve onun inisiyatifiyle sorunu çözmüştüm. Ardından da bir ajansa gidip yeni tabela yaptırmış ve yerine asmıştım.
***
Şimdiki kültür müdürümüz ise söyleşilerin son bulmasını istiyor. Salihli Şiir İkindileri’nin mimarı, şiirin başkenti Salihli’nin efsane başkanı Zafer Keskiner’in Amerikan Kız Koleji ve ODTÜ mezunu kızı Leyla Keskiner’in bu yaklaşımı öyle tuhafıma gitti ki inanamadım. Aydın’ın Efeler ilçesinde kafe/kütüphaneler açılırken, diğer belediyeler benzer çabalar içindeyken Karşıyaka’mızın yeni kültür müdürü çözüm aramak yerine kesip atmayı yeğliyor. Oysa ne kadar da umutluydum kendisinden!
Zafer abinin kızıyla ortak etkinlikler düzenleme projelerimle dopdoluydum kendisini tanıdığımda… Babasıyla aynı partideydik Salihli yıllarımda.
***
Şanssızlığa bakın ki, Büyükşehir’in kültür müdürlüğüne Marmaris’ten biri getirildi. Konak Belediyesi Kültür Müdürlüğüne ise Samsun’dan biri…
Onlara ‘ithal’ diyerek itiraz edebilirsiniz. Peki, Keskiner gibi saygıdeğer bir soyadını taşıyan kültür müdürünün bu yok edici tavrı ne kadar “yerli” acaba?
Karşıyaka’nın en güzel, en rahat ortamlarından birinde birkaç saatlik düşünce paylaşımlarını umursamayan bu anlayış, kitaplığı da gözden çıkarmış olmasın!
***
Diye düşünüp duruyordum bu yazıyı kaleme aldığım on beş gün öncesinde. Hatta Kemal Anadol’a göndermiş, düşüncesini almıştım. ‘’ Bir süre bekle.’’ demişti.
Mehmet Atilla Kitaplığı’nı 19 Şubat 2016’da İskele’nin orada açmıştık.
O günlerin kültür müdürü Veysel Çıldır aramış, ‘’ İznin olursa kitaplığı Latife Hanım Köşkü bahçesi’ne taşıyacağız hocam. Orası daha uygun olacak.’’ demişti.
Kitaplığın onuncu yaşına girdiği günlerde, 21 Şubat 2025’te bir telefon:
‘’ Kitaplık, onuncu yaşında derdest edildi hocam!’’
Arayan Şair- Yazar Fahrettin Koyuncu idi. Gidip sormuş bir belediye görevlisine: ‘’ Şemikler’e taşıyoruz.’’ demiş. Kitaplar, Mehmet Atilla Kitaplığı adıyla mı yoksa başka bir ismin adı altında mı hizmet verecek Şemikler’de, bekleyip göreceğiz.
Kahvehane, kafe sahipleri, belediyeler, pastaneler vs. mekânlarına kitaplıklar kurmak istiyorken, belediyeler bu konuda yarışıyor gibi çalışıyorlarken söyleşiler düzenlenen bir kitaplığın kaldırılması ne oluyor anlamak zor!
Türkiye’nin Batı’ya açılan penceresi İzmir’in Karşıyaka’sına hiç yakışmadı!
Saydığımız, kendisinden çok şeyler beklediğimiz, güvendiğimiz Başkanımız için‘’Kitaplık kapatan Başkan’’ olarak söz etmek doğrusu benim ağırıma gider.
Kitaplıktaki söyleşilere son vermek isteyen bir kültür müdürünün de efsane olmuş bir Başkanın kızı olması yüreğimizi dağlıyor.
Ezcümle, Karşıyakalılar, 21 Şubat 2025’te Kitaplık kapatan belediyeyi unutmayacak!
Yüreğim yanıyor!