Soğuktu… Buhar oluyordu titreyen sesiyle çıkan nefesi. Anaydı… Yazmasını düzeltip, acıyan yarasını dindirmek için bağrına vurarak, “Testilerle su taşıdım onlar büyüsünler diye” diyordu. Gözyaşlarını tutmaya çalışırken çevresindekilere şöyle haykırıyordu: “Almayın onları bizden, onları alırsanız bizim yaşamamızın anlamı kalmaz.”

Tire’de gün kanayarak doğmuş, onlarca yıldır toprakla kardeş olan ağaçların solukları kesilmişti. Köylüler haykırıyorlardı: “Yapmayın, kesmeyin, hayatımızı elimizden almayın! Köylü olmazsa, şehirde yaşam olmaz! Kıymayın!”


İzmir'in Tire ilçesinde, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak Tire-Belevi Karayolu genişletme çalışması kapsamında bugün Çayırlı köyünde ağaç kesimleri başlamıştı. Atamız, tek bir ağacı kesmemek için köşkü yürütürken her biri bir can olan ağaçların Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi Tire’de de yaşamları ellerinden alınmaya başlamıştı. 


Kıyım karşısında toplanan Çayırlı köylüleri, yol güzergâhının köylerinin içinden geçirilmesi ve bu nedenle zeytin ve incir ağaçlarının kesilmesi planının, hem çevresel hem de ekonomik olarak büyük bir tehdit oluşturduğunu söylüyorlardı. Zeytin ve incir ağaçları, köylüler için yaşam kaynağı olan tarım ürünleri. Çayırlı köylüleri proje kapsamında, 1500 adet ağacın can vereceğini, kesileceğini belirtiyorlardı.


İş makinelerinin alana girmesi üzerine bölgeye gelerek kesime karşı çıkan köylüler, boş araziler varken yolun neden köyün içinden geçirildiğini sordular. Ama cevap alamadılar…


Köylüler adına konuşan Zehra Yıldırım, 17 Ocak 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı çerçevesinde, bölgede acele kamulaştırma işleminin başlatıldığını ve Karayolları Genel Müdürlüğü'ne, taşınmazlar ve üzerindeki yapıları acele kamulaştırma yetkisi verildiğini açıkladı.


Hangi parsellerin kamulaştırılacağının belli olmadığını belirten Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: "Kamulaştırılacak parsellerin listesi olmaması, idareye sınırsız yetki tanımış olmaktadır. Sessizce alınan karar sonrasında kimileri asırlık olan zeytin, incir ve çam ağaçları kesilecek. Hukuka aykırı bu acele kamulaştırma kararının iptali için yürütmeyi durdurma talepli dava açtık. Çünkü 17 Ocak 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı çerçevesinde acele kamulaştırma işlemi yayınlandı. Kararda araziye girilerek yol yapım çalışmalarının tamamlanması amacıyla taşınmazlar ile üzerindeki müştemilatın Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildi. Bu yetki yasal düzenleme olmadan Karayolları Genel Müdürlüğü'ne devredilemez."


Yol güzergâhının değiştirilmesine karşı çıkan köylülerden bir diğeri ise "Elimizden ekmeğimizi, zeytin ağaçlarımızı, incir bahçelerimizi, geleceğimizi almayın. Onları da alırsanız, yaşamamızın bir anlamı yok. Tek umudum incir bahçesi. O alınırsa mezarımı da kazın. Bu katliam değil de nedir? Ben bu çamları kendi ellerimde diktim. Böyle olsun diye mi yaptım? Yeşilliğimizi, doğamızı kaybetmeyin. Çamlar da kesildikten sonra doğamız yok olacak. Köyümüzün geleceği kaybolacak" dedi.


Köylülerin alana gelmesinin ardından yol çalışması durduruldu. Ancak köylüler bölgedeki bekleyişlerini sürdürdü. 
Soğuktu… Buhar oluyordu titreyen sesiyle çıkan nefesi. Anaydı… Yazmasını düzeltip, acıyan yarasını dindirmek için bağrına vurarak, “Testilerle su taşıdım onlar büyüsünler diye” diyordu.