Sıcak bir yaz akşamında Ercan Kesal ile buluştuk. Merhaba dergisinin geleneksel hale getirdiği Merhaba söyleşilerinin bu ay konuğu Doktor, Yazar, Oyuncu, Yönetmen Ercan Kesal oldu.

"Her konuda soru sorabilirsiniz" diye söze başladı büyük usta... İzleyiciler arasında, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyeleri, CHP Konak İlçe Başkanı Ozan Ali İlgazi, Merhaba Dergisi çalışanları ve gazeteci dostlar vardı. Şiirler okundu. Baldan tatlı bir sohbet gerçekleşti. Kesal, gözleri ile çok şey anlatabilen bir sanatçı... Erkan Sevinç hocam iyi ki buluşturmuş bizi... Önümüzdeki ay Doğa Rutkay konuğumuz... NASİPSE... 

SICAK SOHBET...

Doktor Ercan Kesal, edebiyatı, bir şeyler yazmayı daha çok seviyor. Oyunculuğu ile anılmak istemiyor pek... Yönetmenin istediği gibi senaryoda ne yazıyorsa onu oynadığını belirtiyor. Çukur dizisi ve İdris Koçovalı ile anılmaktan rahatsız... Neyse ki Türkiye'de her şey çabuk unutuluyor. Edebiyat sayesinde sinemada yer aldığını belirtiyor. Yönetmenliği de sevmiş. Etkilendiği kişi ise Polanyalı yönetmen Krzysztof Kieslowski hani en son üç renk üçlemesi i çeken, Mavi... Beyaz... Kırmızı... 

RENKLİ AMA ZORLU BİR HAYAT...

Nevşehir Avanos doğumlu, köyde, toprakla uğraşarak büyümüş. Annesinin hikayeleri ile büyümüş. Gözlem yapmayı seviyor. Cebinde biriktirdiği kelimelerle hikayeler üretiyor. Gördüklerini kaleme alıyor. Kimsenin okuması önemli değil bir gün birileri mutlaka okur siz üretmeye devam edin diye öğütlüyor. İzmir ile okul yıllarında tanışıyor. 1975 Temmuz ayında, sıcak bir günde İzmir'e geliyor. Etibank'a... Hava Okulu'na girmek istiyor. Çankaya'ya gelip, Hisar Camii, söğüş, Kemeraltı, tatlı bir meltem, İzmir'in kızları aşık oluyor İzmir'e... Ankara Siyasal sonrası, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanıyor. Okul yıllarında şiir ve hikaye yazmaya başlıyor. Her doktor gibi sanatın içerisinde, her insan bir kitap... Tedavi ettiği hastaları hikayelerinin kahramanları oluyor. 2005'de İzmirli Tiyatro sanatçısı Nazan Kırılmış ile evleniyor. Magazinden uzak mutlu bir evlilikleri var. Poyraz doğuyor. Tam bir Z kuşağı çocuğu sanatçı bir ailenin çocuğu edebiyattan uzak, her şeyi bilgisayar ve cep telefonu ile hallediyor. Oyuncu olabilir. Ercan bey oyunculuğunu annesine çekmesini diliyor. Onun adında bir tiyatroları var. Belki bir gün Poyraz da Tiyatro Poyraz sahnesine çıkar. 

URLADAM...

Artık İzmir’de yaşıyorlar. İş olduğu zaman İstanbul'dalar. URLADAM tam bir sanat okulu gibi... Anfi tiyatro müzik, konser, dinlenme alanı... Gençlerin sanatlarını İcra edebilecekleri bir alan iki değerli hocaları var. Nazan, Ercan Kesal Urla'da olmaktan çok mutlular. Çok yoğun çalışıyorlar. İzmir'de, Urla'da film çekilmesini çok iyi olacağını düşünüyor. Hem gelir getirecek hem de Şehrin tanıtımını yapılmasına imkan sağlayacaktır platoların kurulması... Belediyenin sinema ofisi güzel ancak bir takım bütçelerde ayırmak lazım. Şu ara İzmir ile ilgili yazdığı bir proje yok. Bu sezon ekranda da göremeyeceğiz onu ama yazdığı iki kitap var. Biri çok yakında çıkacak. Uzun metrajlı bir yerli yapımın çekimleri için önümüzdeki ay İstanbul'a gidecek. Gizli gereği fazla açıklama yapmıyor. Yurtdışından da iki teklif gelmiş ortadoğu da çekilecek filmler... Kendisinin yöneteceği ve yazdığı bir proje olmayacak bu yıl...

NASİPSE ADAYIZ...

Söz "Nasipse Adayız" filmine geliyor. CHP Konak İlçe Başkanı da aramızda olduğunu söylemiştim. O da gülümsüyor daha bir kaç ay önce benzeri olayları yaşadık dercesine... Ödüller almasına rağmen Pandemi nedeni ile fazla kişiye ulaşmayan film ile ilgili siyasilerden bir tepki gelmemiş. Zaten kendi başından geçen olayları kurgulanmış. Yazdığı kitaptan bir kesit... Siyasetin içinde olacağını ama politikadan uzak durduğunu ifade ediyor. Oyunculuğa Eşi aracılığıyla girmiş. Nuri Bilge Ceylan ile tanışmış ve kendini kamera önünde bulmuş. Uzak filmi sonrası, Bir Zamanlar Anadolu'daki filminde hem senarist hem de oyuncu olarak yer almış. Hükümet Kadını filmleri ise daha fazla tanınmasını sağlamış. Ben oyuncu falan değilim diyor ama rol aldığı her yapımda çıtayı yükseltiyor. İstemese de oyunculuğa devam edecek. Popüler olmayı çok sevmeyen, halkın içinde bir halk insanı o... Eşi en büyük destekçisi, eleştireni... İki mütevazi insanın mutlu iş ve yaşam ortaklığı... Keşke Nazan Hanım da yanımızda olsaydı diye düşünüyorum ama aynı saatlerde UrlaDam'da gösteri varmış. En kısa zamanda rotamız UrlaDam'da ayarlandı. Filmini çok sevdiğim Nasipse Adayız kitabını okumakta ikinci görevimiz. Yüreğinize sağlık Ercan ağabey...

AÇIN RADYONUZUN SESİ...
20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılını kutladık. RADYO Ege'de Kıbrıslı sanatçımız Buray söylüyor. KALBİME KALBİME...

"Serseri ruhum
Sabah güneşim
Sırça hayallere yerleşenim
Beni bırakıp da nereye gidersin
Ah yakınları dar edenim
Beni bırakıp da nereye gidersin
Ömrüne ömrüne çark edenim
Kalbime kalbime inecek kalbime
Seve seve bittim eyvah... "


DAİMA GÜLÜMSEYİN...